E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
12 Ocak 2023 Perşembe

 

6+1 Formülünün Mahiyeti

6+1 formülü ile şu an itibariyle kastedilen, 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakının HDP tarafından tamamlanması değildir. Bununla, şu anda Millet İttifakı bünyesinde yer alan altı partinin şayet kendilerinden birinin Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, kararların alınması sürecine ilişkin belirledikleri bir usul kastedilmektedir.

Peki, burada sözü edilen kararların alınması sürecine HDP de iştirak edebilir mi; yani, HDP ile birlikte 7+1 formülü söz konusu olabilir mi?

Bu soruya şimdiden çok net bir şekilde evet ya da hayır diyebilmek mümkün değildir.

Ama seçim sürecinde yaşanacaklara bağlı olarak HDP’nin, mutlak olarak Millet İttifakı (şayet seçilirse) iktidarının tamamen haricinde kalacağı peşin olarak söylenemez.

Şayet Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalacak olursa ve ikinci turda da HDP’nin oylarının alınması ihtiyacı hâsıl olursa (olacak gibi görünüyor), Millet İttifakı HDP ile pazarlığa girişebilir. Hatta Millet İttifakı, adayını seçtirebilmek için Cumhurbaşkanlığı seçimi özelinde kendisini HDP ile ittifak yapmaya mecbur hissedebilir.

Hatta her ne kadar, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “HDP kendi adayıyla seçime girecek” şeklinde açıklama yapsa da, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oruç’un, “bizle mücadele edilirse elbette ki ortak bir adayda buluşmak isteriz” şeklinde yaptığı açıklama sebebiyle, Millet İttifakı ile HDP arasında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk turda da ittifak yapılabilir. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın “6’lı Masa doğrudan diyaloğa geçerse buna hayır demeyiz” şeklindeki açıklaması bu belirlememizi doğrular mahiyettedir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini HDP tarafından da desteklenen Millet İttifakı adayının kazanması halinde, son iki durumda, HDP’nin de içinde yer aldığı bir yönetim içerisinde 7+1 formülünün işletilmesi ihtimalinden söz edilebilir.

Millet İttifakının 6+1 Formülünün İşleyişi

Millet İttifakına dâhil partilerin (altılı masa) 5 Ocak 2023 günü yaptıkları onuncu toplantıda üzerinde uzlaştıkları bir konu da, “altılı imza” ya da “6+1 kuralı”dır.

Bu mutabakata göre, Millet İttifakında yer alan partilerin genel başkanları, ya cumhurbaşkanı yardımcısı olarak kabinede yerlerini alarak ya da kabinede yer almasalar da atadıkları cumhurbaşkanı yardımcıları vasıtasıyla kararnameleri imzalarlar.

Burada parlamenter sistemlerde söz konusu olan “karşı imza” kuralı şeklinde de ifade edilen ve atamalarda ilgili bakan, başbakan ve Cumhurbaşkanının imzalarını taşıyan “üçlü kararname”lere benzer bir durumun varlığından söz edilebilir.

Ama burada sadece atamalar değil, atamalar haricinde kalan bazı kararların alınması da bu kapsama dâhil edilmektedir.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a göre, bu durum hemen her karar için değil, çok önemli kararlar için söz konusu olacaktır. Esasen günlük pek çok konuda Cumhurbaşkanı kendi yetkisini rahatça kullanabilecektir. Mesela, OHAL ilanı konusu bu kapsamda değerlendirilebilir.

6+1 Formülüne Yönelik Tepkiler

Kamuoyunda bu formül hakkında çok farklı tepkiler geldi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yönetim usulü için “siyasî vesayet” nitelemesi yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye göre, “Serok Ahmet’in ‘cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar imza yetkisine sahip olacaktır’ itirafı 6’lı masanın perişanlığını belgelemiştir”.

Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’a göre, altı lider, Türkiye’yi yönetecek bir Cumhurbaşkanı adayı değil, altı lideri idare edecek bir “özel kalem müdürü” arıyorlar.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na göre, 6+1 formülü ile bir yönetim değil, yönetişim sistemi kurulacaktır; kişilere değil ilkelere bağlı bir yönetişim sisteminin kurulması amaçlanmaktadır.

Ali Babacan’a göre, kurmak istedikleri sistem, tek adam rejimi değildir, bu sistemde tek kişi her istediği kararı alamayacak, kararlar istişare ile alınacaktır.

Gelecek Parti Sözcüsü Serkan Özcan’a göre, yeni bir Erdoğan seçilmiyor, bu sebeple de, getirilmek istenen sistemde, ortak akıl, istişare ve uzlaşma esas alınacaktır.

Altılı masada yer alan diğer partilerin yöneticilerinin de benzer fikirlere sahip oldukları söylenebilir.

6+1 Formülünün İşlerliği

Burada, 6+1 formülünün anayasaya uygunluğu meselesi ayrı bir yazı konusu olduğu için değerlendirme konusu yapılmayacak, bu formülün işlevselliği değerlendirilecektir.

Bu formülün uygulanmasında çok sayıda açmaz ve sistemi aksatıcı yönler mevcuttur.

(1) Bu uygulamayla, başkanlık sistemi içinde koalisyoncu bir yapı inşa edilmek istenmektedir. İçinde birbirinden çok farklı partilerin olduğu koalisyoncu yapıdan uzlaşı içinde işler bir yönetim anlayışının ortaya çıkması oldukça zor görülmektedir. Gazeteci İsmail Saymaz, bu durumu “Yedi Kocalı Hürmüz hükümeti” şeklinde nitelendirmiştir.

(2) Bu formüle göre, Cumhurbaşkanı bazı konularda masaya dâhil 6 partinin genel başkanının imzası olmadan karar alamayacaktır. Bu sistemde, ülkeyi yönetirken, en az %50+ 1 oy alan Cumhurbaşkanı %1 oy alan bir parti liderinin atacağı imzaya mahkûm edilmektedir. Bunun demokratik temsil ile bağdaşırlığı mevcut değildir. Bu, dünyada emsali mevcut olmayan “çok-başkanlı”, bir diğer ifadeyle “eş-başkanlı” ucube bir sistemdir.

Bunun neticesi, geçerli oyların %50+1’nin oylarını alarak halkı doğrudan temsil etme yetkisine sahip Cumhurbaşkanı üzerinde altı liderin “siyasi vesayeti”nin ortaya çıkmasıdır.

(3) Burada, hemen her kararın alınmasında değil, bazı önemli konulara ilişkin kararların alınmasında altı lider ile Cumhurbaşkanının uzlaşması şartı öngörülmektedir. Bu uygulama da bazı tehlikeli riskleri içinde barındırmaktadır.

Birincisi, hangi konuların önemli olduğunun belirlenmesi ihtilaf konusu olabilir. Bu ihtimal kapsamında, bir konuda karar alınırken sürekli altı liderin müdahale edip etmeyeceği konusunda yaşanacak belirsizlikler Cumhurbaşkanında tedirginliklere sebep olabilir. Bu durumda da Cumhurbaşkanı ile altı lider arasında sürekli gerilim ve belirsizlikler yaşanabilir.

İkincisi, önemli olduğu konusunda üzerinde mutabakat sağlanan bir konu ile alakalı alınacak kararın muhtevasına ilişkin altlı liderin kendileri arasında ve Cumhurbaşkanı ile altı lider arasında ihtilaflar yaşanabilir. Bu ihtilaflar kararların zamanında alınmasına mani olabileceği gibi, bazı kereler de alınması gerekli kararlar hiç alınmayabilecektir.

Bir misal vermek gerekirse, İstanbul Sözleşmesinin tekrardan onaylanarak yürürlüğe girmesi konusu önemli midir? Bu sorunun cevabı, Saadet Partisine göre “evet” olabilir. Bu durumda, Saadet Partisinin, İstanbul Sözleşmesinin onaylanmaması yönünde irade ortaya koyması halinde, durum ne olur? Cumhurbaşkanı, bu konuda altı liderin imzasını lüzumlu görmediği takdirde, Saadet Partisi ne yapar? Saadet Partisinin istediği şekilde bu konunun önemli olduğu kabul edilir de, Saadet Partisi bu konuda olumsuz tavır sergilerse, CHP ve diğer partilerin tepkisi ne olur? Bütün bunlar derin ihtilaflara ve çatışmalara sebep olabilir.

Üçüncüsü, masada yer alan liderlerin sayısının HDP’nin de muhtemel katılımı neticesinde yedili yapıya dönüşmesi halinde, temel sorunların çözülmesi meselesi çok daha çetrefilleşebilir. Mesela PKK güdümündeki HDP’nin PKK ile mücadelede isteksiz kalması halinde, PKK ile mücadele konusunda kararların alınması nerede ise imkânsızlaşır. Bunun neticesi, Cumhurbaşkanının HDP’nin güdümünde bir icraata yönelmesidir.

Bu şartlarda, Cumhurbaşkanı HDP’yi devre dışı bırakarak politikalar uygulamaya başlayabilir. Bu durumda, HDP ittifaktan uzaklaşabilir. Bunun neticesi, Cumhurbaşkanının Meclisteki çoğunluğun desteğini kaybetmesidir (bölünmüş hükümet). Bu şartlarda Cumhurbaşkanının istediği kanunların çıkması ihtimali ortadan kalkar. Oysa bütün hükümet sistemlerinde yürütmenin (başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanı/Başkan) en büyük ihtiyaç duyduğu husus, istedikleri kanunların çıkarılmasıdır. Cumhurbaşkanlarının istedikleri kanunların çıkarılmaması halinde, yürütmenin etkin şekilde işlerliğinden söz edilemez.

Cumhurbaşkanının HDP’nin yönlendirdiği politikaları uygulamaya başlaması halinde, HDP esaretinde bir yönetim anlayışı ortaya çıkar. Bu şartlarda İyi Parti diye bir parti ortada kalmaz. Hatta bu durum, CHP ve HDP haricindeki diğer partileri de olumsuz yönde etkiler.

Mesela HDP de içinde yer aldığı için 7+1 formülünün geçerli olduğu bir yönetim anlayışında, PKK’nın önce özerklik ilan ettiğini ve akabinde de Güneydoğuda bazı illerde ayaklanmalar gerçekleştirdiğini farz edelim. Bu durumda, Olağanüstü Hal (OHAL) ilanına gerek var mıdır; bu ayaklanmaların önlenmesi için ne tür politikalar belirlenmelidir?

Bu sorulara cevap teşkil eden konularda, HDP belirleyici olacaktır. Bu şartlarda, OHAL ilanı zorunlu olduğu halde HDP’nin engellemesi neticesinde OHAL ilan edilemiyorsa ve bunun devamında, özerklik ilanı, ayaklanma ile tamamlanarak bir bağımsızlık ilanına dönüşebilir. Bu bağlamda uluslararası güçlerin müdahalesi için müsait şartlar ortaya çıkabilir. Bu durumda, ülkenin bütünlüğü biter ve buna da 7+1 formülü sebep olmuş olur.

(4) Türkiye’deki siyasi kültür ve fiili uygulamaların gösterdiği bir gerçeklik de, güç sahiplerinin güçlerini başkaları ile paylaşmak konusunda isteksiz olmalarıdır. Geçmiş yıllarda, parlamenter sistemin bir gereği olarak Cumhurbaşkanlarının, sembolik yetkili olmaları gerektiği halde yetkilerini sonuna kadar kullanmak istemeleri ve bu bağlamda başbakanla derin ihtilaflar yaşamaları bu tespiti teyid eden bazı misalleridir. Mustafa Kemal Atatürk-İsmet İnönü, Turgut Özal-Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer-Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan gerilimler bunun en bariz şekilde öne çıkan en somut misalleridir.

Bu siyasi kültür içinde, geçerli oyların %50+1’nin desteğini alan güçlü yetkilerle mücehhez bir Cumhurbaşkanının %1’lik bir oy desteğine sahip bir liderin engellemesine takılması, hem demokratik temsille çelişir, hem Cumhurbaşkanı ile liderler arasında şiddetli gerilimlere sebep olabilir. Bu durumda ileri sürülen istişare, uzlaşı, ortak akıl, yönetişim vb. söylemler sadece satırlarda kalır. Yönetilemeyen bir yönetim yapısı ortaya çıkar.

Yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı, Millet İttifakının desteklediği bir kişinin Cumhurbaşkanı seçilmesi ve 6+1 ya da 7+1 formülünün uygulanması hallerinde en geç 1 yıl içinde seçimlerin yenilenmesinin kaçınılmaz hale geleceği söylenebilir.

Nihai olarak, bu formülün, etkin bir yönetimin sağlanması konusunda işlevsel ve uygun bir yönetim usulü olmadığını çok net bir şekilde ifade etmek isterim. Parlamenter sistemlerdeki çok partili koalisyonlardan çok daha sorunlu uygulamalar ortaya çıkabilir.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 27385 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
beşiktaş
ÖSYM
japonya
konya
Cüneyt Çakır
Kocan Kadar Konuş
haşim kılıç
Alba Berlin
hdp