"Bir ülkede gazeteciler susuyorsa ve susturuluyorsa, o ülkenin halkı, dilsiz ve kör kalmış demektir."                                                                                                                                                  Cengiz Altınsoy

Düşmana ilk kurşunu atan gazetecidir. Gazeteci deyip geçme sakın. Hasan Tahsin'i unutma,15 Mayıs 1919'da , İzmir'de Yunanlılara ilk kurşunu atan, kahraman adam, Hasan Tahsin, bir gazetecidir.

Bir Gazeteci tutukladığında bunu unutma sakın.

Bir ülkede, bir gazeteci düşündüklerini rahatlıkla yazıyorsa ülkede özgürlük ve adalet vardır.

Zincirlerini kendin kıracaksın.

Bunu da düşünerek, düşünmeyi bilerek, bilime sarılarak yapabilirsin. Yoksa kafandaki zincirler seni hiçbir zaman bırakmazlar.

Esir olarak yaşarsın bu dünyada, bir kafesin içinde kuş gibi sadece ötersin.

Hiçbir şey tesadüf değildir her şeyin bir nedeni vardır.

Amerika dünyayı dizayn etmeye çalışıyor. Halbuki karşısındakiler bir ülke değil bir tarih.

Dünyanın en eski ülkelerini dizayn etmeye çalışıyor, peygamberlerin ve dinlerin geldiği ülkelere yani Amerika sen daha dünyada yokken bu ülkeler vardı.

Cehennemin kapısı açıldı artık, gemisini kurtaran kaptan değil çünkü gemide yolcu kalmadı.

İran füze atıyor, televizyonda elimde çay bardağı, Tel Aviv'i gösteriyor ve birazdan buraya füze gelecek izleyin diyor.

Savaşlar bile oyuna dönmüş.

Leyleklerin göçü ,sıcak ülke ,sıcak para, artık bizlerde leylek olduk.

Herkes paranın peşine düşmüş, ne onur kalmış, ne kültür.

Gazeteciler korkudan haber yapmasın istiyorlar.

Gazeteciler susturulursa, işgal edildiğini anlamazsın.

Gazeteciler susturulursa, ülkenden ve dünyadan haberi olmaz

Gazeteciler susturulursa,sen dilsiz ve kör kalırsın.

Gazetecileri tutuklarsan, ülkeni dünyadan ve bilimden uzaklaştırırsın.

Bir ülkede yanlış giden bir şeyler varsa ,bunu söylemek gazetecinin görevidir.

Ne ekersen onu biçersin. Elma bahçesinde üzüm olmaz.

Demokrasi oy vermekle olmuyor. Demokrasi, özgürlük, adalet ve bilim üçgenidir.

***

Türkçe nasıl zengin bir dil değil mi? Dünyada başka bir dilde böyle bir anlatım var mı acaba?

Kurdum kelimesini, kaç anlamda kurdum.

Sana pusuyu kurdum

Sen tilki ben kurdum

Kafamda neler kurdum

Sen suyu getir, masayı ben kurdum

Elbise dolabını bozdum en baştan ben kurdum

Evde mobilyaları kurdum

Sen bir elma ben elmanın içindeki kurdum

Erken kalkma yat biraz, saati ben kurdum

Senin bozduklarını hep ben kurdum

O cümleyi sen değil ben kurdum

O cümleyi kaç anlamda kurdum

Yeni bir futbol takımı kurdum

Çok güzel bir hayal kurdum

Kendime yeni bir dünya kurdum

***

Bir şarkı sözü ile devam edelim,bir hanım efendi yazmış çok beğendim,paylaşmak istedim.

YÜREK VARSA

Hiç bilmiyorsun
Sanma çok şey bildiğini
Bir türlü anlamadın
Bu kadar çok sevildiğini

Boşuna geçmiş
Bunca güzel  zaman
Anlatsam  sana
Her şey koca bir yalan

Gözümdeki yaşları
O gözlerin anlarsa
Gideceksen hemen git
Sende o yürek varsa

Hadi git o zaman
Kim doğru kim yalan
Ya unuturum seni ben
Ya da hiç dayanamam…

Meltem Erşan Özdemir