E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2 Şubat 2022 Çarşamba

 

 

Türkiye’nin Demokratikleşme Serüveni

Türkiye’de 1876 yılında yapılan ilk demokratik seçimden bu yana, takriben 150 yıllık demokratikleşme serüveni ve çabası söz konusu. Bazen Anayasanın askıya alınması (1878-1908), bazen tek parti yönetimi, bazen ordunun doğrudan ya da dolaylı müdahalesi sonrasında demokrasimiz ara sıra inkıtaa uğrasa da, demokratikleşme çabasından geri durulmamıştır.

AB üyeliği çabalarında Türkiye’nin önüne “Kopenhag Siyasal Kriterleri” konularak, bu kriterlerin yerine getirilmesi, demokratikleşme için şart görülmüştür.

Türkiye, Avrupa Konseyinin kurucu üyeleri arasında yer aldı; bu üyelik kapsamında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzaladı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargılama yetkisini kabul etti. Bütün bunlarla amaçlanan, Türkiye’nin demokratikleşmesidir.

Türkiye’nin Terörle Engellenmesi Çabaları

Bu serüvenler yaşanırken, Türkiye’de 12 Eylül 1980 öncesi dönemde tarihinin en kanlı terör eylemleri yaşandı. Bu yıllarda, sağ-sol çatışmaları içinde Türkiye, hem toplumsal hem de iktisadi yönden çok ağır bedeller ödedi.

1980’li yıllardan sonra Türkiye PKK terör eylemleri ile sarsıldı. Bu örgütün kanlı terör eylemlerine karşı yürütülen mücadeleler ve terör saldırıları neticesinde onbinlerce masum sivil vatandaşımız ve askerlerimiz şehit oldu. Ülkemiz Yüzmilyarlarca dolar zarara uğratıldı.

Kanlı terör örgütü PKK’nın siyasî uzantısı olan çok sayıda parti kuruldu. Geçmiş yıllarda bunların çoğu kapatıldı. Kapatılan her bir partinin peşi sıra derhal yenisi kuruldu. Bu mahiyetteki en son parti HDP’dir. HDP hakkında, Anayasa Mahkemesinde (AYM) kapatma davası açıldı ve bu dava devam ediyor. Gerekçe, PKK ile olan gayrı meşru ilişkilerdir.

Her tarafı KANLI terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olan ve bu örgütün dağ kadrosu tarafından sevk ve idare edilen HDP’li yöneticiler, sürekli demokrasiden söz ediyorlar. Bu kapsamda HDP eş genel başkanı Mithat Sancar’ın açıklaması şu yöndedir:

“Ülkeye güçlü bir demokrasi ve sağlam bir barış getirmek istiyoruz”.

Bu demokrasi nasıl bir şey ki, PKK’nın siyasî uzantısı HDP demokrasiden bahsediyor.

Burada siyasî uzantıya kısaca temas etmekte fayda var.

HDP’nin, PKK’nın siyasi uzantısı olması ile kastedilen, “PKK, terör eylemleri ile amacına ulaşmak istediği halde, HDP’nin, bu örgütten bağımsız olarak, aynı amaçlara demokratik zeminde, hiçbir şiddeti onaylamaksızın ulaşmak istediği” şeklinde değildir.

Bilakis, HDP’nin, legal/anayasal meşru bir parti görünümü vererek, aynı amaca PKK ile tam bir dayanışma içerisinde ulaşmak isteyen bir yönelimi mevcuttur.

Yani dağdaki PKK’lı teröristlerle, HDP’nin, Meclisteki, Genel Merkezindeki, yerel yönetim birimlerindeki kadrosu arasında dayanışma ve organizasyon söz konusudur.

HDP, PKK’yı hiçbir zaman terör örgütü olarak görmedi, onu kanlı eylemlerinden dolayı kınamayı reddetti. PKK’nın dağ kadrosu, sürekli HDP’yi yönlendirici açıklamalar yaptı. Hatta PKK’nın dağ kadrosuna eleman kazandırılmasında bu partinin doğrudan katkısı oldu. Bunun en bariz (açık) delili, Diyarbakır annelerinin evlatlarının yaşadıklarıdır.

Hadiseleri sadece açıklanan bazı beyanlarla değerlendirmek, hem yetersiz, hem de külli neticeyi görememektir; yani tam manası ile KÖR’lüktür.

Diğer yandan, PKK’nın ve onun güdümündeki HDP’nin harici uzantılarını, destekçilerini, hatta organizatörlerini görmeksizin, bu partinin yöneticilerinin salt demokrasi söylemlerine inanmak, herkesin görebildiği TSUNAMİYİ görememek demektir.

HDP-PKK-YPG-KCK-ABD İlişkileri: Nihaî Amaç Ülkemizin Bölünmesi mi?

Uluslararası arenada, devletlerin kendilerine doğrudan bağlı bir unsur olan resmî orduları yerine, dışarıdan destekledikleri devlet dışı aktörler eliyle çıkarlarına ulaşmalarını sağlayan, çok yönlü güç mücadelesine “vekâlet savaşları” denmektedir. Emperyal güçlerin, terör örgütleri vasıtasıyla diğer ülkelerde yaptıkları savaşlar da, “vekâlet savaşları” olarak değerlendirilir. Vekâlet savaşlarının yürütülmesinde etkin rol alan terör örgütleri, genellikle haricî ülkelerin destek ve organizasyonunda faaliyet yürütürler. DEAŞ, ELKAİDE vb. örgütler, vekâlet savaşlarında kullanılan en çok bilinen taşeron örgütlerdir.

PKK, YPG, KCK da, harici güçler tarafından yürütülen vekâlet savaşlarının taşeron örgütleridir. Bu sebeple, bu terör örgütleri, ABD’nin kurdurduğu, yönlendirdiği, onbinlerce TIR dolusu silahlarla beslediği, sair emperyal güçler tarafından da desteklenen yapılardır.

PKK’nın temel amacı, Kürt vatandaşlarımızın eksik kalan bazı demokratik haklara kavuşturulmaları falan değildir. Bu ülkeyi, bölüp parçalamaktır. Bir taraftan Ermenistan’ın sınırlarını Anadolu’ya doğru genişletmek, diğer taraftan büyük Kürdistan Devleti projesi kapsamında ülkemizin üçte birini kopararak İsrail-ABD uydusu bir devlet oluşturmaktır. Demokrasi, Kürtlere demokratik hakların sağlanması söylemi, sadece işin aksesuar tarafıdır.

Gerek Kuzey Irak’taki yerel Kürt yönetimi, gerekse sair Kürt terör yapılanmaları bunu zaten gizlemiyorlar.

Nitekim geçenlerde, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile ABD Uluslararası Din Hürriyeti Komisyonu ve Patriot Voices topluluğu başkanı Nadine Maenza ile Türkiye’nin bölündüğünü gösteren bir haritanın önünde poz verdiler.

Bundan takriben yüz yıl önce, Willson tarafından yayımlanan haritada, ülkemizin topraklarının çeşitli ülkelere peşkeş çekildiği görülmektedir. 28 Eylül 2006 günü NATO bünyesinde gerçekleştirilen bir toplantıda, brifing veren ABD’li bir Albay, Bölünmüş Türkiye haritasını, toplantıda duvara asmıştır. 2008’de ABD Kongresi Araştırmalar Merkezi benzer içerikli bir harita yayınlıyor. Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (26 Nisan 2018-20 Ocak 2021), kendi internet sitesinden Türkiye’yi ortadan bölen bir harita yayınlıyor.

              

Mesud Barzani ve Nadine Maenza Türkiye’nin bölündüğünü gösteren harita önünde poz veriyorlar

Bu resim ve haritalar, boş yere yayınlanmıyor. Yayımlanan bu resim ve haritalarla, PKK, YPG, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve ABD’nin vermek istediği net mesaj şudur:

“Türkiye’yi mutlaka bölmek istiyoruz, taşeronlar da PKK, KCK, YPG vd’leridir”.

Bunda başarılı olup olamayacakları ayrı bir konu, ama bu yönde amaçları olduğu belli.

Demokrasi Nereden Geçer?

PKK-YPG-HDP arasındaki karmaşık ilişkiler içerisinde güneydoğuda derin sorunlar yaşanırken, PKK-HDP dayanışması aleni olarak görünürken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “Demokrasinin Yolu Diyarbakır’dan Geçer” şeklinde bir açıklama yaptı.

HDP’liler bu açıklamaya destek vermekle birlikte, eksik olduğunu ifade ettiler. İyi Partili yöneticilerse, açıklamaya tepki vererek, demokrasinin Ankara’dan geçtiğini söylediler.

Bazı kişiler ise bu sözü, “Kürt sorunu, eşit yurttaşlık temelinde çözümlenmedikçe, ikinci sınıf vatandaşlıktan bir türlü çıkarılmayan Kürt insanı ve varlığı bir türlü hazmedilemeyen Kürt siyasî hareketi üzerinde haksızlık, hukuksuzluk, baskı, zulüm sürdükçe gerçek anlamda demokrasiye ulaşılamaz, sandık demokrasisinden öteye gidilemez demektir” şeklinde yorumladılar.

Peki, bu yoruma katılmak mümkün mü; daha başka bileşenlerle birlikte meseleye bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun bu sözünü nasıl anlamalıyız?

Şu soruyu da sormak gerekir: “Demokrasinin yolu Diyarbakır’ın neresinden geçer; mesela terörden ocakları ve yürekleri yanan Diyarbakır annelerinin dertlerini paylaşmaktan mı; yoksa PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin Diyarbakır’daki yöneticileri ile bütünleşmekten; Diyarbakır HDP yöneticilerinin PKK’ya eleman kazandırmasından mı geçer?

CHP’nin Diyarbakır anneleri ile bir yakınlığı olmadığı, onların acılarını paylaşıcı yönde tutumları kesinlikle olmadığı gibi, HDP ile çok sıkı fıkı ilişkileri mevcuttur.

CHP’nin, HDP-PKK ilişkilerini bilmemesi, bilememesi mümkün değildir. Bilmiyorsa, o zaman GÖZÜ bile yok demektir ki, bu da kesinlikle mümkün değildir.

Bir hususa daha temas etmek istiyorum.

Bir siyasî partinin, HDP-PKK ve diğer bileşenlerin demokratikleşme adına savunuyor göründükleri özyönetim, özerklik, anadilde eğitim vb. talepleri olabilir. Bu talepleri, hiçbir terör örgütü ile organik ilişkisi olmaksızın savunabilir. Ama bütün bunlar, bir terör örgütü ile tam bir dayanışma içinde oluyorsa, bunun demokratik hukukî meşruiyetinden söz edilemez.

HDP’nin yürüttüğü politikaların, yukarıda izah ettiğim sebeplerden dolayı demokratik hukukî meşruiyetinden söz edebilmek mümkün değildir. Bu partinin bu manzara karşısında şimdilik faaliyette olması, “VİCDANİ” olarak meşru olduğu manasına gelmez. Hukukî, demokratik meşruiyetinin olup olmadığı AYM kararına bağlıdır. Bütün bu yaşananlardan sonra, AYM kapatmasa da, “VİCDAN” ölçütünde bu partinin meşru olduğu söylenemez.

O zaman, Kılıçdaroğlu’nun “demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” şeklindeki açıklamasının, yukarıdaki izahatlar çerçevesinde hiç de masum ve kabul edilir bir yanı yoktur.

Demokrasiyi istemek meşrudur. Bunun Diyarbakır’daki annelerin yanına uğramaktan, onlarla gönül birliği içinde terörle mücadele etmekten geçtiğini söylemek de çok önemlidir. Demokratikleşme zemininde yaşadığımız sorunları sıralayarak, bunların giderilmesi için çözüm önerileri getirmek çok daha önemli ve değerlidir. Bunların hiçbirisine karşı çıkılamaz.

Ama Diyarbakır annelerinin hissiyatına zerre kadar ortak olmaksızın, ABD’nin Türkiye’yi parçalamak için örgütlediği PKK’nın siyasi kanadı HDP ile dayanışma içerisinde, onlara şirin görünmek için böyle bir açıklama yapmanın isabetliliği yoktur. Bu açıklama ile PKK-HDP bütünleşmesine yönelik bir mesaj vermek, gelin bu işi birlikte yapalım demektir.

ABD’nin koordine ettiği her yanı KANLI olan bir terör yapısı (PKK ve uzantısı HDP) ile kurulacak bir diyalogda, inisiyatifin ABD ve onun planladığı nihai hedeften (Türkiye’nin bölünmesi) bağımsız ve ilgisiz olabilmesi kesinlikle mümkün değildir.

CHP genel başkanı bu açıklamayı, ya bu ilişkileri bilmemesinden dolayı yapmıştır ya da bilerek yapmıştır. Her iki ihtimal de ciddi manada sorunludur.

Her türlü YORUM ve TAKDİRİ, çok kıymetli ve basiretli okurlarıma bırakıyorum!

 

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 27690 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
E. B. 4 Şubat 2022 Cuma 05:40

Değerli hocam, kaleminize sağlık.

Yorumu oyla      39      39  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Kobani
film
İstihdam
madenci
survivor
pkk
zonguldak maden
mülteci
John Kerry