![]() |
Talat Atilla İmamoğlu 'O zaman delegeler imza toplasın!' Külliye'den bilgi sızmıyor! Altaylı! |
![]() |
Cengiz Altınsoy Zincirlerini kendin kıracaksın |
![]() |
Adnan Küçük ANTİ-SİYONİST OLMAK İNSAN OLMANIN ZORUNLU BİR GEREĞİDİR |
![]() |
Tuğba AYAN Hoş geldin Hıdrellez |
![]() |
Melike Topuk Şah kim? |
![]() |
Zahide Guliyeva ANNELİK NEDİR BİLİYOR MUSUN? |
![]() |
Derya Çöl TEOKRATİK DEMOKRASİ |
![]() |
Seyhan Korkmaz SADECE karne DEĞİL, BİR ÇOCUK GELDİ EVE |
![]() |
Kıvılcım Kalay MESELA |
![]() |
Canan Sezgin Haziran’ın ışığında: Yeni umutlara yolculuk! |
![]() |
Tuğrul Sarıtaş Sefa Sürenlere İndirim, Çile Çekenlere Bindirim! |
![]() |
Tekin Öget KAHROLSUN İSRAİL KAHROLSUN AMERİKA |
![]() |
Esra Süntar BİR AVUÇ HAYAL, BİR ÖMÜR ADANIŞ |
![]() |
M. Kürşat Türker Bazen rakamlar veya harfler sıralanarak gelir |
![]() |
Ersan Yıldız Volkan abi |
![]() |
Haktan Kerem Ural SİYASİ HEYELAN |
Dikkatinizi çekiyor mu bilmem.
Eskiden "Erdoğan'ın çevresinden sızan bilgilere göre.." diye başlayan kulis haberlerine sık rastlardık.
Eskiden deyince adını koyalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel kalem müdürü Hasan Doğan öncesinden...
Bir şekilde isteyerek- istemeyerek gazeteciler Erdoğan’ın çevresinden bilgi edinebilirdi. Hasan Doğan sonrası bu tarz sızıntılar neredeyse sıfır.
Erdoğan ile baba- oğul kıvamında bir yakınlık elbette Doğan'ın Erdoğan’ı koruma motivasyonunun en önemli unsuru ama başka bir motivasyonu da kendisini hırpalamak için pusuda bekleyen iktidar içinden önemli isimlerin varlığı...
* * *
Büyükelçi de olan Doğan, bir süredir partide-TBMM'de kritik görev yapmış üst düzey yöneticilerin boy hedeflerinden birisi. Açıktan yürütülmeyen, kapalı kapılar ardında yıpratılmaya çalışılan Hasan Doğan için uygun zamanlarda harekete geçirilen lokal, yüzer- gezer medya unsurları da bu kişilerin elinde.
Her güç odağının hasmı olması anlaşılır bir durumdur siyasette ama Hasan Doğan'ın durumu biraz farklı.
Hasan Doğan güçlü değil.
Çok güçlü...
Doçent...
Fahrettin Altun gibi bakanlar üstü bir bürokrat diyebiliriz.
Bu yüzden talebini karşılamadığı unsurların bir bölümü Doğan'ın karşısında pozisyon alıyor...
* * *
Ankara'da konuşulan başka bir kulis de Hasan Doğan ve Fahrettin Altun'un bakan olma ihtimalleri üzerine...
Hasan Doğan'a içişleri, Fahrettin Altun'a da Kültür Bakanlığını (Turizm ayrılarak) yakıştıran çevreler var.
Bu yakıştırmaların iki nedenden dolayı Altun ve Doğan'ın kendi insiyatiflerinin dışında oluşan bir kulis bilgisi olduğunu düşünüyorum.
Birincisi; oturdukları koltuklar en az bakanlık kadar kritik. Hatta bi tık üstü.
İkincisi; Erdoğan’a ne yapması gerektiğini söyleyecek bir fani yok.
Bu kulis bilgilerini dışlamıyorum ama en azından beklenen kabine değişikliğinde bu iki kritik ismin bakan olarak atanmasını düşük ihtimal olarak görüyorum.
* * *
Bu bağlamda Ankara'dan son iki kulis bilgisi vereyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6 bakana teşekkür ettiği yönünde kulisler var.
Erdoğan’ın bu teşekkürünü "hazırlığınızı ona göre yapın" diyerek makul bir zaman da değişiklik yapacağını işaret etmesi olarak yorumlayanlar olduğu gibi, kısa zamanda olacağını ifade eden çevreler de var. Son kulis RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'le ilgili. Şahin'in ismi Çalışma Bakanlığı ve TRT genel müdürlüğü için eş zamanlı geçiyor. Şayet olursa şu anda ibre TRT genel müdürlüğüne daha yakın gibi görünüyor.
İMAMOĞLU" DELEGELER HEMEN İMZA TOPLASINLAR!"
CHP maaşallah her zaman ki gibi kıpır kıpır.. İmamoğlu gündemini bile sollayan yeni, büyük bir başlıkları daha var.
30 Haziran'da parti kime kalacak?
Ankara'da siyaset çoğu zaman doğası gereği karnından konuşur.
Kimselerin olmadığı yerde nadiren gerçeklerden söz edilir.
Gerçek bazen kamuoyundan saklanabilir ama saklanması gerçeği yok edemiyor.
Şimdi gerçekler...
Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu ve Özel'in kendisine ihanet ettiğinden şüphesi yok.
İmamoğlu ve Özel cephesi sürece daha pragmatik bakarak "Siyaset fırsatları değerlendirme işidir. Vakti gelmişti" halinde oldular hep...
* * *
Kılıçdaroğlu kongrenin adil geçmediğine inanıyor. Ki bunda haklı.
Bu bizzat olay yerindeki CHP'lilerin de yargıya taşınmış iddiası aynı zamanda.
30 Haziran ya da ertelenirse günü gelince verilecek karar sadece Türk Solu'nu değil, iktidarın da yol haritasında belirleyici olacak.
Ve fakat asıl kritik gelişme kamuoyunun göz hizasının dışında yaşanıyor.
Aldığım bilgilere göre Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçme ihtimali İmamoğlu ve Özel'i çok boyutlu harekete geçirdi. CHP Lideri Özgür Özel'in İmamoğlu ziyaretinde, mahkemenin CHP'yi Kılıçdaroğlu’na teslim etmesi halinde nasıl bir strateji izleyeceğini konuştularını öğrendim.
* * *
Birebir neler konuştuklarını bilmiyorum ama bazı il başkanlarından aldığım bilgilere göre İmamoğlu'nun, Özel'e "Mahkemeden Kemal Bey lehine bir karar çıkarsa delegeler acilen olağanüstü kongre için imza toplasınlar.." şeklinde konuştuğu ifade ediliyor.
Tam bu noktada mahkeme kararının nasıl çıkacağı, en az karar kadar önemli. Şayet kongre için Kılıçdaroğlu'na 45 gün ya da bir kaç ay gibi süre tanınırsa, Kemal Beyin partiyi elde tutması zor olabilir. Mahkeme 6 ay ya da bir sene süre verirse, Kılıçdaroğlu’nun kurultay kararı almadan mesafe alması mümkün olabilir. Bu arada bazı milletvekilleri ve parti yöneticileri ile ilgili siyasi yasak istendiğini de hatırlatmam gerekiyor.
Mahkeme Kılıçdaroğlu'na hasar tespiti ve manevra yapması için gereken zamanı verirse mevcut yönetimin kendisine yeni bir parti kurması gerekebilir.
FATİH ALTAYLI
Fatih Altaylı ele avuca sığmayan, dili kemiksiz, etkili bir gazeteci.
Kemiksiz dilinden sıra dışı çok sözler döküldü, yazıldı şimdiye kadar.
Niyeti öyle olmasa bile ağır incittigi bir çok kesim oldu.
Ya da belki de niyeti gerçekten incitmekti. Bunu bilemem.
Habertürk sonrası kurduğu YouTube kanalı çok izlendi.
Ortalaması 400 bin civarında.
Bu belagat şehvetiyle maksadını aşan tanımlamaları oldu.
Tarihsel analizinde bilerek- bilmeyerek ipin ucunu kaçırması yanlış oldu.
Ve fakat bu konuşmasından sonra sokakta fiili bir sonuç olmadı.
Yasaya göre söylenilen sözün sokakta fiili bir karşılığı olması gerekiyor.
Buna rağmen tutuklanmasına mevcut yasaya göre hukuki bir karar demek zor.
Tutukluluk bir terbiye aracı olarak görülürse istisna olmaktan çıkıp, kaide haline gelir.
Duygularımız ile hukuk arasında kalacaksak, tercihimiz hukuki olmalı.
Çünkü duygularımız her zaman adil olmayabilir.
BU SAVAŞ BİTMEZ!
İsrail- İran savaşı adeta paylaşılan rollerin oynanması gibiydi.
Füze atan ülkenin "öteye çekilin, az önce kallavi bir füze fırlattım. Üstünüze gelmesin!" demesi, bilinen tüm savaş kurallarının ihlal edilmesi değil miydi?
Savaş, hile değil miydi ki bu kadar dürüst oldular!
Trump şaşırtmadı.
Reality show programları ile ünlenen, en ünlü repliği "kovuldun!" olan bir karakter zaten kendisi.
Ve geldiğimiz noktayı düşünün lütfen.. Trump, evangelist akım için bir Mehdi.
Seküler olarak değil, teolojik, dini olarak mehdi görüyorlar Trump'ı..
* * *
Yarısı, ya da bir miktarı kurgu olsa da İsrail kurulduğu tarihten bu yana ilk defa İran'dan tokat, hatta yer yer yumruk yedi.
İsrail öğretisinde, Yahudiler üstün ırk.
Allah'ın torpilli olmadığını kısmen öğrendiler!
Bombalar başkasının üzerine patlar, onlar yataklarında mışıl mışıl uyurlardı.
Bu ezberi İran bozdu.
Dokunulmazlık zırhını yırttı.
Bu yönüyle savaşın psikolojik kazananı İran, maddi kazananı İsrail ve Amerika oldu.
Bir ateşkes yapıldı.
Ancak...
Fiyakası bozulan, nükleer durumu belli olmayan İran'a karşı ne İsrail, ne de ABD'nin rahat duracağını sanmıyorum.
İlk uygun zamanda, uygun bir bahane ile savaşın yeniden yeniden başlama, hatta daha da alevlenme ihtimali güçlü görünüyor.
VELHASIL: "Dünya büyük, biz küçüğüz ama biz yoksak dünyada küçük ve yok! "- T.A.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
Bu yazı 2894 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |