Talat Atilla Hasan Doğan! Arslan ve Şengör'ü Hz. Muhammed konusunda yalanlayan belgeler var! |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Savaşın Naraları! |
Tuğba AYAN SU ELEMENTİ, YAŞAM ÖZÜ, KORKU YÖNETİMİ |
Adnan Küçük KORSAN İSRAİL DEVLETİ VE MUTLAK KORUYUCU DESTEKÇİLERİ |
Zahide Guliyeva YAŞLANIYORUZ! |
Cengiz Altınsoy Gök korkusu başladı... |
Kıvılcım Kalay CEVABIM ULUBORLU |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar İZDÜŞÜM TEOREMDEN BAĞIMSIZSA KAPSANAMAZ |
M. Kürşat Türker ARA-SIRA |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
CHP’den ihraç edilen Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, partiye gelişine itiraz eden CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz’ın üzerine yürüyerek yumruk atmaya çalıştı. İşte o skandalın tüm ayrıntılarını Nazlıaka’nın üzerine yürüdüğü CHP Milletvekili Necati Yılmaz’a sordum.
Aylin Nazlıaka’nın CHP’den ihracı ile sonuçlanan Atatürk’ün fotoğrafının TBMM’den indirilmesi olayını biliyorsunuz.
Bu satırların yazarının yaptığı haberi önce yalanlayan Aylin Nazlıaka, köşeye sıkışınca, “Atatürk’ün fotoğrafını CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz indirdi” demiş, Atatürk’ün fotoğrafını Yılmaz’ın indirmediği ortaya çıkınca da, CHP’ye iftira attığı gerekçesiyle partiden ihraç edilmişti.
İşte o Nazlıaka, geçtiğimiz Pazar günü yapılan CHP’nin ilk Parti Meclisi (PM) toplantısında (11.02.2018) yine büyük bir skandala imza attı. Ankara bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, Partiye yeniden kabulüne itiraz eden CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz’ın üzerine yürüyerek yumruk atmaya çalıştı.
CHP genel merkezinde meydana gelen o skandalı, CHP Ankara Milletvekili ve PM üyesi Necati Yılmaz’a sorduk. Yılmaz’ın yanıtları herkesi şoke edecek.
SORU: Necati bey iyi günler. Bu arada geçmiş olsun.
YILMAZ: Sağolun Talat bey. Ne için geçmiş olsun, anlayamadım?
SORU: Aylin Nazlıaka CHP genel merkezinde üzerinize yürüyerek size tokat atmaya çalışmış.
YILMAZ: Talat Bey Atatürk’ün fotoğrafının indirilmesi olayını siz ortaya çıkardınız. Ne bir gün sizi aradım, ne haber gönderdim.
SORU: Doğru..
YILMAZ: Ben Parti Meclisi üyesi ve CHP’nin Ankara Milletvekiliyim. Sorumluluklarım var. Şimdiye kadar bana bu kadının attığı yalan ve iftiralarda bile konuşmadım.
SORU: Parti yara almasın derken Türkiye 58 gün Atatürk’ü tartıştı. Partinin yara almaması tezinize saygılıyım, bunu anlıyorum ama artık Aylin Nazlıaka CHP Milletvekili değil. Dolayısı ile sizinle aslında bir CHP meselesini konuşmayacağız.
YILMAZ: Benim konuşamayacağım konular var.
SORU: Konuşamayacaklarınızı konuşmayalım, konuşabileceklerinizi konuşalım o zaman. Sizin dediğiniz gibi yapalım. Hay hay.
YILMAZ: Evet.
SORU: Ankara bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, CHP genel merkezinde sizin üzerinize yürüyerek tokat atmaya çalıştı mı?
YILMAZ: Bir şeyler oldu…
SORU: Artık CHP’li olmayan bir bayan Milletvekilini konuşacağız. CHP’yi değil. Neden size tokat atmaya çalıştı Aylin Nazlıaka?
YILMAZ: Parti Meclisi’nde olmadı.
SORU: Yok, Parti Meclisi demedim zaten. CHP genel merkezinde..
YILMAZ: Evet, CHP’den ihraç edilmiş bir kişi olduğu için konuşabilirim. Ama PM’de konuşulanlar hakkında konuşamam.
SORU: Elbette. Olayın Parti Meclisi’nde olmadığını, genel merkezde olduğunu öğrendim. Ne oldu tam olarak Necati bey? Nedir yine bu Aylin Nazlıaka olayı.
YILMAZ: Nazlıaka bir iftiracı, bir yalancı.
SORU: Ne oldu anlatabilir misiniz?
GENEL BAŞKANIMA, “NAZLIAKA YÜZÜNDEN DİŞ ETLERİM ÇEKİLDİ, DİŞLERİM DÖKÜLDÜ” DEDİM.
YILMAZ: Aylin Nazlıaka’nın affı ile ilgili basında yazılar çıktığı zaman, yani kısa süre öncesinden bahsediyorum. Atatürk’ün fotoğraflarının duvarda asılı olmadığı fotoğraflar internete düşünce, ben de o fotoğrafları alıp genel başkanıma gösterdim; ‘efendim ben bunu gördüm çok şaşırdım’ dedim. Bu olayın muhataplarını çağırın konuşun dedim.
SORU: Çok yakın zamandan bahsediyorsunuz değil mi?
YILMAZ: Tabi, tabi… Benim kindar bir insan olmadığımı, affa hazır olduğumu söyledim. Ama bu haliyle partiye geri dönmemesi gerektiğini söyledim.
SORU: Neden?
YILMAZ: Bu haliyle dönerse, kamuoyunda onun haklı, benim haksız olduğum şeklinde bir kanaat hasıl olur.
SORU: Şu anda Kemal beye (Kılıçdaroğlu) anlattıklarınızı anlatıyorsunuz bana değil mi?
YILMAZ: Evet, evet…
SORU: Buyurun…
NAZLIAKA KİMİ GÖLGELEMEK İÇİN BANA İFTİRA ATTI?
YILMAZ: Genel başkanıma, “Çıkıp kamuoyuna bana yaptığı iftiradan dolayı özür dilesin” dedim. Ve bir de “54 gün boyunca benim ismim geçmezken, kimi gölgelemek için benim ismim ortaya atıldı. Bana bu kumpası neden hazırladı, kimler dedi, bunları anlatsın ben affedeyim Aylin Nazlıaka’yı. 1 seneyi aşkın zamandır çok ağır travmalar yaşadım Aylin Nazlıaka’nın iftiraları yüzünden. Diş etlerim çekildi, dişlerim döküldü. 1, 5 sene damakla yaşamak zorunda kaldım.” diye derdimi anlattım genel başkanıma.
SORU: Ne dedi Kemal bey?
YILMAZ: Bana, “Çok duyulmadı” deyince, “Ben, binlerce insana durumumu izah ediyorum” dedim. Sonra sağolsun, ‘ilgileneceğim’ dedi.
SORU: Çok acılar çektiğiniz ortada. Haberi yapan gazeteci olarak Atatürk’ün fotoğrafını sizin indirmediğinizi söylemek vicdani bir borç benim için. Bunlar tamam. 3 gün önceye gelirsek… Ne oldu da Aylin Nazlıaka üzerinize yürüyerek size tokat atmaya çalıştı.
NAZLIAKA YERİNDEN FIRLAYARAK ÜZERİME YÜRÜDÜ!
YILMAZ: Kim hazırladı bilmiyorum. PM toplantısı zamanı bunu (Aylin Nazlıaka’yı kastediyor…) çağırmışlar.
SORU: Barışmanız için sanırım.
YILMAZ: Evet.
SORU: Görüştünüz mü?
YILMAZ: Parti Meclisinde değil genel merkezde bir odada bir araya geldik. Ben gitmek istemedim çünkü benimle yüzleşmekten hep kaçtı. Ama arkadaşlar, “Gitmezsen, haksız duruma düşersin” deyince gittim.
SORU: Aylin Nazlıaka ile ikiniz baş başa mı görüştünüz?
AYLİN NAZLIAKA BANA TOKAT ATMAK İÇİN ELİNİ KALDIRDI ARAYA HAMZAÇEBİ GİRDİ!
YILMAZ: Hayır. Akif Hamza Çebi ve Engin Özkoç’da vardı. O kadın da oradaydı.
SORU: Aylin Nazlıaka yani.
YILMAZ: Evet. Benim elini sıkmamı istediler. Ben de, “Bir iftiracının, bir yalancının elini sıkmam. Bunun için de buraya gelmedim.” dedim.
SORU: Bunları deyince mi kavga başladı.
YILMAZ: Ben, “Kamuoyunun önünde özür dilerse, benim adımı kimin adına bu olaya karıştırdığını açıklarsa, anlatırsa elini sıkarım” deyince yerinden fırladı.
KAÇTIM… DOKUNDU BANA DERDİ…
SORU: Fırlayıp ne yaptı?
YILMAZ: Üzerime yürüdü.
SORU: Sadece üzerinize mi yürüdü?
YILMAZ: Bana vurmak için elini havaya kaldırdı.
SORU: Yanlış mı anlıyorum. Aylin Nazlıaka oturduğu yerden fırlayarak size tokat atmak istedi ve elini havaya kaldırdı. Doğru mu?
YILMAZ: Evet öyle oldu.
SORU: Korku filmi gibi. Peki, siz ne yaptınız? Elini tutmadınız mı?
YILMAZ: Hayır, ben kaçtım.
SORU: Neden?
YILMAZ: Bana karşılık verdi diyebilir. Bana dokundu diyebilir.
SORU: Okuyanlar da tam anlasınlar. Aylin Nazlıaka, size vurmak için üzerinize yürüdü. Tokat atmak için elini kaldırdı. Tam o anda ne oldu? Nazlıaka’nın eli havada ve o an, o saniye ne oldu? Vurdu mu, vuramadı mı?
YILMAZ: Akif Hamzaçebi hızır gibi araya girdi. Ben de kaçtım.
SORU: Kaçtınız mı?
YILMAZ: Resmen kaçtım.
SORU: Ne olacak peki? Affetme imkanınız yok mu?
YILMAZ: Asla. Atatürk’ü aylarca kamuoyunun önünde tartştıran birini affetmem mümkün değil.
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 34735 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |