Türk Milleti, tarihinin büyük bölümünde dışarıdan daha çok içerideki hasımları ile uğraştı. 
Binlerce örneği var ama henüz üzerinde dumanı tüten iki sözü hatırlayalım; 
31 Mayıs 2015 tarihli Cumhuriyet’te, kendini Abdülhamit’in torunu olarak tanıtan Adile Osmanoğlu’nun çağdışı, anlamsız ve ecdadını inciten şu demeci vardı; 
 “Işık çağındayız, Fethi kutlamak artık zamansız!” 
Bu mantıkla hareket edersek, ne Cumhuriyet’i, ne de peygamberimizin doğum gününü kutlamamamız gerekiyor! 
Şu zavallılığa bakar mısınız?                                                              
Hatırlayalım lütfen; 
İstanbul duvarlarına, “Zulüm 1453’de başladı” diye yazılmıştı. 
Yani, İstanbul Yunanlılarda kalmalı diyen kansızların zırvalarına şahitlik yapmıştı İstanbul duvarları. 
Cumhuriyet Gazetesi belli ki, İstanbul’un Fethi’nin kutlanmasından rahatsız olmuş, bu kutlamalara yanıt olarak da Abdülhamit’in torunu olduğu iddia edilen bir bayana saçmalama hakkı vermiş. 
Türk Milleti'ne yapılan her türlü kalkışmaya reddiye veriyorum. 
Siz uzayda mı yaşıyorsunuz? 
Siz, kimin hesabına düşünüyor, kimin namına çalışıyorsunuz? 
Her milli konuda gayri milli durma talimatını nereden alıyorsunuz? 
Bu fikir özgürlüğü olamaz. 
Bu demokrasi olamaz. 
Bu bir ülkeyi katletmek için, demokrasiyi kullanan zavallı bir ruh halidir. 
Binlerce Ermeni’nin katlettiği Türkleri yok sayarak, meşru müdafaa yapan Türk Milletini soykırımcı ilan edenler, kimin hesabına çalışıyor? 
Kur’anı yakan, namazla dalga geçen, sivil asker demeden öldüren terör örgütlerinin desteklediği partileri, demokrasi kahramanı ilan edecek kadar küçülenler, kimin hesabına çalışıyor? 
Alçalmanın bile bir irtifası var. 
Düştükleri fikir çukurunda, Türk Milletine nanik yapmaya çalışanların arkasında kimler var? 
Aslını inkar eden asılsızdır. 
Aslınız, faslınız nedir sizin? 
Türk Milletini duvara yaslamaya çalışanlara omuz verenler, kimin çocuklarıdır? 
Sahi, kimsiniz siz?  

Talat Atilla/Güneş