|
Talat Atilla 6 Bakan! Özgür Özel'in adaylığı tamam! 'Ruhsal Kontrat' bitti mi? Nefes! |
|
Cengiz Altınsoy Hasbelkader |
|
Adnan Küçük GAZZE’DE ATEŞKES: SOYKIRIMCILARA ZULÜMLERİNİN HESABI SORULMAYACAK MI? |
|
Melike Topuk İlişkilerde Görünmez Anlaşmalar |
|
Zahide Guliyeva KISKANAMAZSINIZ! |
|
Derya Çöl “İznik’ten Reformasyona, Reformasyondan Bugüne: Papa Ziyaretleri Neden Hâlâ Bu Kadar Konuşuluyor?” |
|
Tuğrul Sarıtaş Uzak Şehir’in Senaryosu Uzaklara Savrulurken… |
|
Seyhan Korkmaz NİETZSCHE İLE SABAH DERSLERİ– 5 |
|
Kıvılcım Kalay ÖĞRETMENLER GÜNÜ |
|
Canan Sezgin KASIMDA RETRO BAŞKADIR! |
|
Tekin Öget SUDAN TÜRKİYE İÇİN SU'DAN BİR MESELE DEĞİL |
|
Esra Süntar TRENDE IŞIK HIZI ŞOKU |
|
Ersan Yıldız Sedat Peker |
Olur diyenler de, zinhar olmaz diyenler de mevcut.
Ben ikinci görüşe daha yakınım.
Politika ile buluşan sanatın içinin boşaldığını düşünüyorum.
Sanatın politikaya hizmet etmesi, evrenselliğini gölgelediği gibi, sıkıştığı dar alanda yerel bir değer olmaktan dahi uzaklaştırmıyor mu?
“Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türk’ün bayrağına” derken, sözlerin ve melodinin gücünü, tek bir eksene hapsetmeye kimin hakkı var?
Ya da;
“Eşkıya Dünya’ya hükümdar olmaz” derken, illa solcu mu olmak gerekiyor?
Politikleşen sanat, bizi o sanat dalından koparmıyor mu?
Sanat dilinin evrensel olduğunu iddia eden sanatçıların, dili her konjonktürde değişen politik duruştan bu kadar etkilenmesini akılla izah edebilir miyiz?
Hadi diyelim ki, sanatın akılı da aşan bir gönül dili var.
Keskinleştiren, uçlaştıran, saflaştıran bir sanat anlayışı, gerçekten sanat mıdır?
İşte Kadir İnanır…
Sinema tarihine şu ya da bu şekilde ismini yazdırmış bir aktör, geniş kesimlerin sevdiği bir sanatçı iken, siyaset dilinden dolayı kendini bitirmedi mi?
Ya Tarık Akan?
Her uç siyasetin köşe başında görünen Tarık Akan’ı, milletin gönlünden koparan, İnanır’da olduğu gibi ötekileştiren siyaset dili değil mi?
Hangi lobi bu değerli sanatçılarımızı kumpasa alıyor?
Türkiye’yi Bebek, Nişantaşı’ndan ibaret sayan zihin zehirini, Türkiye’nin aydınlarına kimler içiriyor?
Yoksa, bir daha eski günlerine dönemeyeceğini anlayan aktörler, gündemde kalmak için mi bu baldıran zehirini gönüllü mü içiyorlar?
Sırtından zengin olduğu bir milleti, acaba hangi ucube üst akıl, bu sanatçılarımıza küçük gösteriyor?
Politika ve sanat birbirinden beslenemez.
Kuvvetler ayrılığı diye bir kavram yok mu lügatimizde?
Her şey bir tarafa;
Değer mi?
Talat Atilla/Güneş
E-posta
Facebook
Twitter
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
| Bu yazı 29947 defa okunmuştur. |
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|

53
50













