Yüksek sesle söylenmese bile, Atatürk’e, “Kefere Kemal” diyen Bekaroğlu’nun CHP’ye ikinci adam yapılmasının derin anlamları olduğunu herkes biliyor.
Atatürk’ün sağlığında birisi, “Kurduğunuz partide ileride size ‘Kefere’ diyen bir siyasetçi 2. adam olacak” deseydi, eminim Atatürk, “Doktor’a git çocuk!” yanıtını verirdi.
Ya İnönü?
2. adam koltuğuna; 1. adama, “Kefere” diyen bir insanı hayal edebilir miydi?
Hayal bile değildi ama gerçek oldu!
Gerçekten çok merak ediyorum;
CHP, altı oku kalbine sapladığını gerçekten anlamıyor mu?
Yoksa, hiç kimselerin bilmediği bir proje mi yürütüyor?
 
 
Aselsan cinayetlerinin iş birlikçileri kimler?
ASELSAN’ın dört mühendisi Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal, Evrim Yançeken ve Burhaneddin Volkan peş peşe öldü.
Ölümlerin intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda bugüne kadar bir çok araştırma, inceleme ve yorum yapıldı ama ortaya somut bir gelişme çıkmadı.
Tesadüf olmasına inanmamızı bekleyen birileri olduğu şüphe götürmez ama şifre çözme konusunda uzman olan bu bilim insanlarının, ülkemizin gelişimi için hayati projelere imza attıkları biliniyor.
Son tesadüf, ASELSAN mühendisi Erdem Uğur’un yatağında üzerinde battaniye örtülü, ağzına dayanmış büyük tüp hortumuyla bulunmasıyla gerçekleşti.
Bu sözde intiharların arkasında, İstihbarat örgütlerinin olduğundan şüphem yok.
Bundan daha kötü bir ihtimal daha beynimi kurcalıyor;
Aselsan cinayetlerinin yerli iş birlikçisi olduğundan da ağır şüphem var.
Hangi mühendisin, ne tür projelerde çalıştığı; hangi aşamaya geldiği, bu mühendislerin nerede oturduğu gibi onlarca sorunun cevaplanmasının, iş birlikçiler olmadan mümkün olmayacağını düşünüyorum.
Aselsan cinayetleri artık milli güvenlik sorunumuzdur.
Cinayetlerin perde arkasını araştırırken, diğer bilim adamlarımızın can güvenliğini daha sıkı koruyalım…

Talat Atilla-Güneş