İnsan emek verdiğine zihnini yorarak ona göre hareket eder..
Ve bir görev kazanır. Evin düzenini yenilemeye çalışırken karşına; mobilyalar, mermerler, halılar, parke modelleri, avizeler veya aynalar çıkar. Odak noktan ev yenilemektir ve adeta bir iç mimar görevi edinirsin.
Yeni bir dil öğrenirken, kelimeleri çevirirsin ve diğer dilde çeviriler yaparsın..
Konuşulanlardan çok, aklında öğrendiğin dili geliştirmek vardır. Her cümlende, karşılaştırmalarla birlikte birkaç daha farklı cümle kurma peşindesindir. Televizyonda, çalıştığın dilde geçen sözcükleri fark edersin. Beynin, yeni dilini yapılandırmak üzere kurulur.
Odak noktan, yuvandır..
Eşinle ve çocuklarında her akşam yemeğini birlikte yemeye özen gösterirsin. Yuvandaki sıcaklığın ve huzurun devamını temin edecek çabanı gösterirsin. Önceliğini çekirdek ailene verirsin. Namazlarından sonra, ilk duan aile saadetindir. Sosyal medyada gezerken, çocuklarla sohbet edebilme sorularına göz atarsın veya eşinle kaliteli zaman geçirme alternatiflerini okursun. Eş ve ebeveyn rolün, baskın bir şekilde hayatında tezahür eder.
Ya düşmanına göre planlamalar yapmayı seçersen ne olur?
Onun stratejilerini anlaman gerekir. Neyle uğraşıyorsa, ondan daha iyi o uğraşı gerçekleştirmek istersin. Hangi yöntemleri uyguluyorsa, sen de uygularsın. Onun düşünce biçiminde, düşünmeye çalışırsın. Eyvah! Sen, artık ‘sen’ değilsin. Kimsin?
Neyle mücadele ettiğine dikkat et!.
Belki bir yolunu düşmanına vereceksin ve o yolu kaybedeceksin. Fakat onunla mücadeleye girmediğinde düşmanına evrilmeyeceksin. Açılacak sana ait başka kapılar vardır. Kendin kalarak ve kendi ellerinle sana ait yollardan geçmeye devam edebilirsin.
Kendinle yolun açık olsun..