UYKUDA BİLE GÖZÜNÜZ AÇIK OLSUN! 

Taha Kıvanç'ın yazısının ilgili bölümü/ Yeni Şafak

Uykuda bile gözünüz açık olsun

Son iki hafta içerisinde, önce içlerinde korucuların yekün teşkil ettiği 13 sivil, sonra 12 asker, önceki gün yeniden 12 asker 'PKK damgalı' terör eylemlerinde hayatlarını kaybettiler. Her eylemden sonra Türkiye sarsıldı. Hükümet Meclis'ten tezkere çıkardı ilk iki eylem sonrasında; son eylem ise tezkereyle aldığı yetkiyi Irak'a asker göndererek kullanma baskısı yarattı hükümet üzerinde... Bir büyük eylem daha olsun, medya, hükümeti filân beklemeden, kameralar eşliğinde askeri Irak'a kendisi uğurlayacak...

Kandil Dağı'nda yuvalanan PKK militanlarını yok etmek üzere...

Hiçbir engelle karşılaşılmadan, sınırı geçip doğru Kandil Dağı'na gidilecek olsa, ne kadar bir mesafe kat etmek gerekiyor dersiniz? Beş kilometre? On kilometre? Kandil Dağı İran sınırına beş kilometre uzakta gerçekten, ancak bizim sınırımızdan en az 100 km yol tepmek gerekiyor Kandil'e varabilmek için... Eh oradan Kerkük'e de bir 100 km daha yürünecek tabii... Bazılarına göre, gitmişken, sorunu bütünüyle çözmek için biraz yol yürümek şart. Sanırsınız ki, Genç Osman ordusuyla Bağdat'a yürüyor...

Allah herkese akıl, fikir, iz'an versin...

Geçen gün buradan “Gözünüz açık olsun” uyarısı yapmıştım, hatırlıyorsunuz değil mi? Sabah'ın dış politika yazarı Soli Özel, “Eğer PKK tam şu sıralarda korkunç bir eylem gerçekleştirmezse ortalığın yatışması ihtimali belirdi” diye yazmış, Sky-Türk'ün askere ve ulusalcı kaynaklara yakın yayın yönetmeni Serdar Akinan, Akşam'da, endişesini “Önümüzdeki günlerde çok daha provokatif eylemlerden korkuyorum...” cümlesiyle dillendirmiş, star gazetesi başyazarı Prof. Mehmet Altan da, her anlama çekilebilecek “İçerdeki bir sorunun çözümünü dışarıda arama hatasına düşüyorsak... / Bunun bedelinin ağır olabileceğinden çekiniyorum çünkü” tespitiyle okur karşısına çıkmıştı.

Beklenen oldu, gözünüzü dört açmışsanız, olan size sürpriz gibi gelmemiştir.

Serdar Akinan dün “Süreci başlatan olaylar zincirinin gözüktüğü gibi olmadığını öne sürerken örtülü bir şekilde askeri işaret etmedim” diye yazmış... Ben de öyle okumamıştım zaten o yazısını; tam tersine, askerî bakış açısını yansıttığını düşünmüştüm. Yeni yazısı kafamı karıştırdı. Siz siz olun, gözünüz açık uyumaya bir süre daha devam edin.