Cumhuriyet başyazarı İlhan Selçuk, MHP'nin türban yasağının kalkması için hükümete verdiği desteğe sert tepki gösterdi.
Bugün Uğur Mumcu yazacaktım ancak, Uğur da yaşasa bunları yaşardı diyen Selçuk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye Erzurum mitinginde attığı ipi hatırlattı.
AKP Kuyrukçuluğunda MHP'nin Tarihsel Rolü?. .
Aaaa.. o da ne?..
Meğer MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) de türbancıymış...
Doğrusu şaşırdım kaldım...
Neden böyle oldu?..
Kanun zoru mu vardı?..
MHP niçin AKP'nin kuyruğuna takıldı?..
MHP Genel Başkanı seçimlerde nutuk kürsüsünden AKP lideri RTE' ye ip atmıştı...
Meğer Sayın Devlet Bahçeli AKP'ye attığı ipe kendisi tutunacakmış...
Seçimlerden sonra RTE'nin AKP'sine en büyük destek MHP'den geliyor...
Nasıl?..
MHP düpedüz AKP'ye kuyrukçuluk yapıyor...
Çankaya olayındaki kuyrukçuluk daha unutulmadan türbancılıkta MHP'nin AKP'ye desteği doğrusu çok çarpıcı...
Hikmeti nedir?..
Bugün Uğur Mumcu için yazmayı düşünüyordum...
Düşündüm...
Ve kendi kendime sordum:
- Uğur yaşasaydı, bugün MHP ve Bahçeli'ye ilişkin neler yazardı?..
Yanıt:
- Neler yazmazdı?..
Türkiye bugün Uğur'un katlanabileceği bir manzara sergilemiyor; Atatürk Cumhuriyeti dinci karşıdevrim sürecini yaşamaktadır...
MHP de bunun hınk deyicisine dönüşmüştür...
MHP MİLLİYETÇİ DEĞİL Mİ?
Oysa MHP milliyetçi bir parti değil miydi?..
Meğer değilmiş...
Bu köşede geçen yaz şöyle yazmıştım:
" - Laik Atatürk Cumhuriyeti'nin 'varoluşu' ve 'bütünlüğü' için dün bana işkence etmiş olanlarla bugün gerekirse el ele vermeyi yurtseverliğin doğal ve sade gereği sayıyorum..."
Büyük bir cayırtı kopmuş, yalnız dinci medyada aleyhime yaklaşık 20 yazı yayımlanmıştı...
Oysa cayırtıya gerek yokmuş...
Meğer MHP milliyetçiliği dinci kuyrukçuluğuna dönüşecekmiş...
Türban olayı 'türban olayı' değildir...
1) AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) ve bizim Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı bir yola girilmektedir... ki bu, 'İslamcı Türkiye' nin Batı'dan kopuşunda önemli bir aşamadır...
2) MHP ılımlı İslam devleti modeline uyumda, stratejik bir kararla karşıdevrime katılmakta, sivil darbeye destek sağlamaktadır...
Türkiye türban kararıyla türban ötesi hesaplaşmanın dönüm noktasındadır; tesettürü anayasaya sokmak, anayasanın değiştirilemez temel maddesi laikliği delmek demektir.