E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

YouTube İçin Kritik 2 Gün... 

18-19 Haziran’da Abant’ta yapılacak toplantıda, taraflar masaya oturacak, “site kapatma” sorununu enine boyuna inceleyip çözüm bulmaya çalışacak.

18.06.2008 - 01:33
YouTube İçin Kritik 2 Gün...

İnternet dünyasının son dönemde en çok tartıştığı konuların başında internet sitelerine uygulanan erişimin engellenmesi kararları geliyor. Sadece 2008 yılına baksak bile YouTube, Google Groups, Alibaba.com, Geocities gibi pek çok site çeşitli nedenlerle kapatıldı. Nisan ortası itibariyle erişime kapatılan site sayısı 5651 sayılı İnternet Yayıncılığı Kanunu kapsamında 321, bu kanun dışındaki nedenlerle de 102 olarak üzere, toplam 323.

“Çocuk pornosu” başta olmak üzere “Atatürk’e hakaret” dahil katalog suçlar olarak adlandırılan 9 çeşit suç için, 2007 mayıs ayında çıkarılan 5651 sayılı İnternet Üzerinden Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Kanunu ile erişime kapatma verilebiliyor. Bu kapatmalar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından mahkeme kararı ile ya da res’en yapılabiliyor. Ancak kanun dışındaki nedenlerle, örneğin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na aykırılık ya da Medeni Kanun kapsamında hakaret vb suçlarla tedbiren erişimi engelleme kararı da verilebiliyor.

 YOUTUBE’A TÜRKİYE BASKISI

Dünyanın en büyük ve en popüler ses ve görüntü paylaşım sitesi YouTube, Atatürk’e hakaret içeren videoları yayınladığı gerekçesiyle sık sık kapandığı için, bu konuda sembol oldu. Son olarak 5 mayıstan bu yana Türkiye’den YouTube’a erişim yasak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu videolara sadece Türkiye’den değil, dünya genelinde erişim yasağı istiyor. Zira, Türkiye’den Proxy ayarını değiştirerek, erişim yasaklansa da, bu videoları izlemek mümkün olabiliyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı son olarak, Atatürk’e hakaret içeren videoların tamamen silinmesini istiyor. Bu amaçla da, YouTube’un Türkiye’de temsilcilik açması, güvenlik ve yetki belgesi, lisans alması, vergi mükellefi olması isteniyor. Bunun için tanınan 6 aylık süre 23 Temmuz’da sona erecek. Savcılık kaynakları, sitenin Türkiye’de resmi temsilcilik kurmaması halinde kapatma kararının süreceğini söylüyor.

Ancak YouTube yetkilileri, Türkiye’de temsilcilik açmayı düşünmüyor. Türkiye’de kurulmuş bir şirket olmadığını, Türk kanunlarına tabi olması gerekmediğini savunan YouTube yetkilileri, sistemden her gün mahkeme kararı veya Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kararı ile onlarca videoyu çıkarmanın çözüm olamayacağını, bugün Türkiye’nin istediğini yarın Pakistan ya da Tayland’ın isteyebileceğini, sonunun gelmeyeceğini savunuyorlar.

ABANT’TA ÇÖZÜM YOLU ARANACAK

 18-19 Haziran’da Abant’ta, turk.internet.com ve Ankara Barosu işbirliği ile gerçekleştirilecek olan toplantıda, konunun tarafları masaya oturarak “site kapatma” sorununu enine boyuna inceleyip çözüm bulmaya çalışacak. Toplantıya Adalet Bakanlığı, Yargıtay ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı yetkilileri ile hakim ve savcılar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve özel kuruluş temsilcileri de çağırıldı.

MAHKEME MAHKEME DOLAŞIP KAPATMAK

Abant toplantısında, YouTube’la doruğa çıkan internet sitelerini karartmaya karşı özetle şu konular masaya yatırılacak:

ISS ve yer sağlayıcılarının site bloklama yerine adres bloklama (yani site yerine sayfa bloklama) yapması lazım.

Site erişime kapatma kararları, ihtisas mahkemeleri ya da Adalet Bakanlığı’nın görevlendireceği mahkemeler tarafindan verilmesi gerekir. Çünkü mahkeme mahkeme dolaşıp, birinden alamadığı kararı, diğerinden alabilenler oluyor.

MÜYAP’ın kapatma girişimleriyle başlayan ve yerleşen durumda, 5651 sayılı kanun dışında kapatılan sitelerin, cevap hakkı bulunmuyor. Bunun hukuki ifadesi “sitelerin kendilerini teşkil etmelerine imkan verilmiyor.” Yani siteye ulaşılıp, “sakıncalı” içeriğin çıkarılması ya da savunma istenmeksizin, doğrudan kapatma kararı veriliyor.

Site kapatma “Ultimo Ratio” yani hukuk dilinde “son çare” olması gerekirken, alışkanlıkla hemen uygulanıyor. Ankara Barosu Bilgi İşlem Merkezi Başkanı Avukat Özgür Eralp konuyla ilgili “Ankara Barosu olarak, hem hukuk hem de internet dünyasının arayüzünde bu konuyu, uygulayıcıları ile birlikte irdeleyecek, varsa çözüm önerileri oluşturmaya çalışacağız” dedi.

turk.internet.com kurucusu Füsun Sarp Nebil ise, sitelerin erişime kapatılmasının 2005 yılındaki MÜYAP kapatmaları sonrası başladığına dikkati çekti. Müzik Yapıcıları Meslek Birliği’nin (MÜYAP) korsanla mücadele amacıyla, MP3 dosyalarını indirilebildiği siteleri kapattırma yoluna gittiğini hatırlatan Nebil, “Erişimi engellenen sitelerin söz hakkı yani savunma şansı olamayabiliyor. Ya da sorunlu sayfa yerine sitenin tamamının kapatılması gündeme geliyor. Bunların tartışılması ve sitelere söz hakkı tanınması lazım. Bu çalıştayın konuyu tartışmaya açacağını sanıyoruz” dedi. (NTV)

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
süleyman karaca 11 Haziran 2008 Çarşamba 

Cumhuriyet Türkiyesi, yeniden apalama döneminin yani 1930’ların kısa pantolonlu elbisesine sığdırılmak isteniyor. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes Film festivalinde 'Üç Maymun' filmiyle ödül kazandıktan sonra yaptığı konuşmada, Türkiye'den 'yalnız ve güzel ülkem' diye söz ettiğinde, tüm sanat çevrelerini şaşırtmıştı. Oysa ondan daha farklı bir seslendirme beklentisinde olanlar sukutu hayale uğramışlardı. Şahsen sanat konusunda ileri geri değerlendirmeler yapabilecek birikime sahip değilim. Onun için ben o sözün kelimelerini zihnimin en ücra köşelerindeki farklı bilgi labirentinden çıkış aramanın ışık huzmeleri olarak değerlendirmek istedim. Bu güzel ülkenin insanlarına uygulanan kültürel çatışmanın kodları, elit zümrenin dayattığı kast sisteminin ötekileştirdiği izolasyon ve yaşanan kısır döngünün verdiği zihinsel yorgunluk, bezginlik kaderimiz olmamalıydı. Ülkemiz son 60 yıldır, yaşadığımız coğrafyanın jeo-politik ve jeo-stratejik satranç tablasında hep bu oyunun bir piyonu muamelesi gördü. İnsani hak ve özgürlükler, evrensel değerlerin dünya vatandaşlarınca hızla benimsenmesi trendi hep yok sayılmak, statükonun 80 yıllık alışkanlıkla hiçbir değişime kapı aralamaması bu güzel ülkenin yalnızlaşma kaderi olarak dayatıldı. Benimsenen devlet ideolojisinin dogmatik yapı içinde kalıplaştırılması, demokrasi isteğini ön gören tüm trendlerin “sakıncalı” söylemler olarak algılanması neticesini doğurdu ve ülkemizi hep yalnızlaştırdı. Bir ütopya gibi, bir kutup yıldızı gibi takdim edilen Batı Medeniyetinin ne insan hakları, ne kültürel kodları ne de sosyolojik trendleri hep ıskalandı. Batıdan aldığımız değerler sistemindeki değişim değil, ilk çıkış noktasındaki ilk çocukluk dönemleri esasında takılıp kaldık. Güncel olduğu için Laiklik örneğini vereceğim. Bugün ülkemizdeki Kemalistlerin laiklik algısı ile, Laikliğin ana yurdu Fransız laikliğinin uzaktan yakından bir alakası yada benzerliğinden bahsetmek bile abes bir karşılaştırma olur. 2002 seçimlerinden beri altı oyulmak istenen Ak Parti iktidarına özellikle son iki yıldır 3,5 gazetenin de ayyuka çıkan lojistik malzeme temini ile Türk demokrasisine kasıtlı olarak patinaj yaptırıyorlar. Günlerdir, Anayasa Mahkemesi’nin son kararı ile alevlenen hukuki tartışmalarda çiğnenen onlarca Anayasa maddesinden bahsediliyor. Çiğneye çiğneye bizi alıştırdılar ve bu arada, bence üzerinde çok az durulan asıl nokta; Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’daki maddeleri değiştirmekle yetinmeyip yeni madde eklemesidir. Yani, yorum, içtihad gibi dolambaçlı manevralar yapmadan, doğrudan doğruya kendini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yerine koymuş ve ANAYASA’YA MADDE EKLEMİŞTİR. Bu madde, “Anayasa Mahkemesi, Yürütmenin Durdurulması Kararı verebilir ve bu karar kesindir, itiraz edilemez” hükmünü içeren yepyeni bir düzenlemedir. Sonuç itibariyle, YAĞ KOKMUŞTU, ARTIK TUZ DA KOKTU. Demokrasi mi, o bir başka bahara kaldı.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
 
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
 
ÖSYM'nin Hata Yapmadığı Yıl Yok...
yanlış soru iddialarına coğrafyadan da 2 soru eklendi. Böylece yanlış ...
Tarımda Yabancı Oyunu
Tarım sektörü özel bankaların verdiği düşük faizli krediler yüzünden tehlike ...
Gayrimenkul Çetesinin Cinayet İtirafı
Yaşlı vatandaşların gayrimenkullerini zor kullanarak aldıkları ve 3 kişiyi ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
abd
Euro
Bütçe
Mehmet Şimşek
survivor all star
ygs soru ve cevapları
Ankara
emrah yılmaz
madenci