You Tube Problemine Yerli Çözüm 

Doğru söylüyor AB nin canı cehenneme hatta ABD ninde israilinde canı cehenneme bunların keyfine göre kanunlar çıkarılıp istekleri doğrultusunda ülke yönetilmedi mi. her tarafımızı işgal etmedilermi.her türlü entrikayı çevirmedilermi.ama ülke hem bu abd - ab ci ve masonlardan hemde kendini bu kurtarıcı sananlardan çok çekti.Ülkeyi kurtarmak birşey değilde kurtarıcılardan kurtarmak zor.

TÜRKLÜGÜ YOK ETMEK ICIN OKYANUS ÖTESINDEN DÜGMEYE BASAN amerika´NIN; ONUN BIR UYDURMASI OLAN avrupa´NIN; MÜSLÜMANLIGA HACLI SEFERI YÜRÜTEN ZIHNIYETIN CANI CEHENNEME! ESASEN CEHENNEM BILE BIR ÖDÜL OLUR ONLARA. IRAK´IN KÜLTÜREL VARLIKLARI TATE GALARY LONDRA´DA; IRAK´IN PERTROLÜ SU PARASINA amerikan SIRKETLERININ; AFGANISTAN VE IRAK´TA KATLEDILEN MILYONLARCA MÜSLÜMANIN KATILI ICIN CEHENNEM AZ BILE!

Biz kendisini tanıyoruz da Avrupalılar şok geçirmişlerdir.Avrupayı komaya soktuğu kesin.. Şakacı canım şakacı... Hiç öyle şeyler söyler mi? Aman yunanlılar duymasın Turizmimiz kesin baltalanır

Türk elitizminin en büyük handikapı bu işte; halkının değerleriyle barışık olmayan şizofrenik beyinlerin söz sahibi durumuna getirilmesi. Elitist anlayış, bilebildiğim kadarı ile hemen hemen bütün dünya toplumlarında varolan ve varlığını da devam ettirmesi toplumsal tarihi olguların ışığı altında değerlendirildiğinde devam edecek olması doğal görülen bir yapı anlayışı. İster bunu Amerikan Kızılderilileri ister Avustralya Aborjinleri ister İngiliz Lordları üzerinden mercek altına alın; sonuç böyle bir anlayış hep varolagelmiş. Bizde de erken dönem imparatorluklarından dağılma dönemi beyliklerine, Anadolu Beyliklerinden tekrar İmparatorluğa ve Osmanlı İmparatorluğundan Cumhuriyet dönemine, Cumhuriyet döneminden günümüze bu elitist anlayış hep varlığını korumuş, varlığını ve devamını muhafaza anlayışını son dönem öncesine kadar geçmişe dayalı kodlarında saklı tutmuştur. Son dönem Cumhuriyet elitizmi, geleneksel kodlara bağlı mirası reddederek köksüzleşmeyi bir başka ifade ile yozlaşmışlığı esas almış, bunun içinde toplumun tüm değerler sistemi ile çatışmayı kendilerinin alamet-i farikası olarak esas almışlardır. Bunun için de toplumla barışık olmayan söylemlerinde radikalleştikçe, tepeden inmeci bir şizofreninin kurbanı olarak karşımıza çıkmaktalar. Son dönemeçteki şansızlığımız, bunların ekseriyetle toplumun yapı dengelerini korumayı, adil bir devlet anlayışının koruyucu misyonunu üstlenip sürdürmeleri gereken hukukçular arsından çıkması. Aynı hastalığın pençesinde kıvranan Ahmet Necdet Sezer, Sabih Kanadoğlu ve benzerlerini hatırladıkça, kendi adıma, toplumumuz adına bunun ne kadar büyük bir şansızlık olduğunu düşünüp hayıflanmamak elde değil. Adaletin gözü bağlı, bir elinde terazi diğer elinde kılış taşıyan simgesinin simge olarak hangi ellerde kaldığını gördükçe kahrolmamakta elde değil. Cenab Şehabettin rahmetlinin olduğunu sandığım bir deyiş vardı; “kahpe dünya hamamdaki tas gibi, hep cenabet ellerde dolaşır” sözünün bu elitizmle örtüşmediğini/uygun olmadığını göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla…

kendini bu ülkenin sahibi sanan ulusalcıların başında gelenlerden biri vural savaş öyleki!dünya onun istediği yönde dönsün istiyor.hukuk adına hukukun ırzına geçen sözümona bir hukukçu