Susurluk'un 'Altın Bankacıları' 

Susurluk Raporu'nun gizli kalan bölümlerinde, Şekerbank menşeli bir grup bankacının 1992-1996 yılları arasında bankadan bankaya dolaştırılarak geri gelmeyen bir çok batık krediye imza attıkları belirtiliyor.

Susurluk Raporu'nun kamuoyuna yansımayan 99'uncu sayfasında özellikle Malki cinayetinin azmettiricisi olmak suçundan ömür boyu hapse mahkum olan Erol Evcil'in Türkiye Kalkınma Bankası, Türkbank ve Türkiye İş Bankası'na toplam 314 milyon dolarlık borcunun nasıl oluşturulduğu soruluyor. 

Raporda, özellikle Şekerbank menşeli bir grup bürokratın, bir aile holdinginde görülebilecek şekilde, 1992-1996 yılları arasında bankadan bankaya dolaştırıldığından bahsedilerek, "Söz konusu bürokratların yöneticilik yaptığı kamu bankalarından belirli gruplara, holdinglere ve firmalara ödeyebileceklerinden çok fazla krediler açmış, limitlerin zorlanması gündeme gelince, off-shore bankalar kredilendirmeye devam etmiş, birçok firmaya leasing işlemleri yapılmış, bu da yetmemiş, yurt dışı ortaklı bankalardan kredi açılmıştır" deniliyor.

ŞEKERBANKT'TAN YAYILAN BÜROKRATLAR

Raporda, Şekerbank'ta görev almış Aydın Ayaydın, Cihan Paçacı, Nurettin Şenözlü, Cihan Sakarya, Levent Çakır, Metin Tunçsu, Akif  (Emekli), Mehmet Şavaş, Ersan Gökman ve Birsen Aker'in, daha sonra Etibank, Vakıfbank, Halkbank, Emlakbank, Ziraat Bankası, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ve Rekabet Kurulu gibi kamu kurumlarında görev aldığının belirtildiği bir şemaya yer veriliyor.

Raporun iddianameye giren bölümlerinde, şemada Nurettin Şenözlü'nün yasaların imkan vermemesine karşın Yüksek Denetleme Kurulu'na önce üye, sanra da başkan yapılmaya teşebbüs edilmesinin ilgi çekici olduğu belirtiliyor. Raporda Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Emlakbank'ın Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlendiğine dikkat çekilerek işlemler ve denetlenmenin aynı ekibin eline terk edilmiş olduğu da ifade ediliyor.

BANKALAR BELİRLİ GRUPLARA HİZMET VERMİŞ

Raporun yayınlanan bölümlerinde bu kamu bankalarından belirli gruplara ve holdinglere ödeyebileceklerinden çok daha fazla kredi açıldığı, limitlerin zorlanması gündeme gelince, off-shore bankaların kredilendirmeye devam edildiği, birçok firmaya leasing işlemleri yapıldığı, bununla da yetinmeyip yurt dışı ortaklı olan bankalardan da kredi açıldığının ortaya çıktığı belirtiliyor.

Bazı bankaların belli sayıdaki fimanın bankası görünümü aldığı şeklinde bir değelendirmenin de yapıldığı raporda, Erol Evcil'in kamu bankalarına olan borçlarından bahsediliyor.

"EVCİL'İN 314 MİLYON DOLARLIK BORCU ARAŞTIRILSIN"

Raporun yayınlanmayan 99. sayfasında ise şu ayrıntılara yer veriliyor:

"Türkiye Kalkınma Bankası'nda neler olduğu, eski genel müdürün mahkumiyetine yol açan sürecin de incelenmesi Erol Evcil'in 177 milyon dolarlık borcu nasıl yaptığı, İş Bankası'nın Eze Zeytincilik dosyasında 15.7.1997'de 76 milyon dolara Türk Ticaret Bankası'nın aynı tarihte 62 milyon dolara ulaşan borcu nasıl oluşturdukları ortaya çıkarılmalıdır. Türk Ticaret Bankası'nın nasıl krize girdiği araştırılmalıdır."

"KREDİ PAZARLIKLARI ANKARA'DA YAPILIYOR"

Kredi pazarlıklarının Ankara'da yapıldığına dikkat çekilen raporda, şu bilgiler yer alıyor:

"Bürokratların bu derece gözü kara olduğu düşünülmemelidir. İhale ve kredi pazarlıkları çok kişinin bildiği şekilde ve Ankara'da yapılmaktadır. Bankalar konusunda kapsamlı ve organize suç niteliğinde polisiye metodlarla yürütülen bir soruturma açılmalı, konu Asliye Ceza Mahkemesi'ne giden kusurlu kredi dosyası olarak değil tek bir olaya değişik sayfaları olarak gerekirse DGM kanununda değişiklik yaparak DGM'nin incelemesine sevkedilmelidir."

gazeteport