İstanbul Emniyeti'nin 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına 'engel' olmak için başvurduğu 'şiddet' gözleri bir kez daha polise çevirdi. Önceki gün kutlamalara yasaklanan Taksim Meydanı'nı demir ağlarla ören polis, gece yarısından itibaren görev yerlerinde konuşlandırıldı. Taksim Meydanı ile buraya çıkan tüm sokaklar ve caddelerde oluşturulan polis noktalarında coplu, biber gazlı polisler görev aldı. Çevik kuvvet ekipleriyle birlikte hareket eden ekipler, toplanan en küçük kalabalığa bile 'göz yaşı' bombası atarak müdahale etti. Ancak ara sokaklar görülmemiş bir müdahale şekline tanık oldu. Sivil giyimli polisler, buralarda toplanmak isteyen göstericileri ellerindeki tahta ve odunlardan yapılan sopalarla karşıladı. Göstericileri sopalarla vurarak dağıtmak isteyen sivil polisler, yerlere düşenleri de bunlarla öldüresiye dövdü. Sopalardan bazılarının özel olarak yaptırıldığı gözlerden kaçmazken olaylara tanık olan esnaf, sopalı polisleri 'gösterici' sanarak tepki gösterdi.
"FERDİ KULLANMIŞLARDIR"
İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri yaptıkları açıklamada kendilerinin böyle bir teçhizatları olmadığını, bazı polis memurlarının sopaları ferdi olarak kullandığını söyledi. İsimlerini vermek istemeyen bazı yetkililer ise polis memurlarının odunları göstericilerin elinden aldıklarını savundu. İsmini vermek istemeyen üst düzey bir emniyet yetkilisi ise poliste sopanın hiç bir dönem kullanılmadığını vurgulayarak, "Polisin sopayla işi olmaz. Her polisin kadrolu copu var. Bunu kullanmakta da amaç etkisiz hale getirmektir. En son halde silah kullanma yetkisi vardır. Onun da şartları bellidir. Ancak polis, disiplinsiz davranıyor. Sivil polisin arabasında copu, kelepçesi vardır. Bunları taşıma zorunluluğu vardır. Sopayla ne işi var?" dedi.
KOLU KIRILAN GAZETECİ
Polisin darbesiyle kolu kırılan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ali Deniz Uslu hastanedeki yatağında dehşet anını anlattı. Uslu, "Gazetenin kapısından içeri girererken kırmızı montlu bir polis bana yaklaştı. Gazeteci olduğumu söyledim ama dinlemedi. Copu kafama vurmak istedi ben de kafamı kolumla korumak istedim. Art arda indirdiği darbelerle yere yığıldım. O ben düşünce bırakıp gitti. Hastaneye getirdiler kolum parçalı kırılmış" dedi.
O polisler cezayı hak etti
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Önder Aytaç: "1980 öncesi siyaha boyanmış cop görünümlü tahta sopalar vardı. Teknolojik gelişmelerle birlikte, bunların tamamı 1990'lı yıllarda toplatıldı. Ellerinde sopalarla müdahale eden polis cezayı hak ediyor. Polisin envanterinde tahta, sopa ve odun yoktur. Bunları kullanmak orantısız güç gösterisinin bir benzeridir."
Sopa darbesi öldürebilir
Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. İmdat Elmas: Kullanılan aletin uygulandığı vücut bölgesi çok önemli. Darbenin bacağa rastlaması ile kafa bölgesine rastlaması arasında çok ciddi etkiler var. Plastik, tahta ve demirin etkisi mutlaka çok farklı. Darbeyi alan bölge, kişiye göre değişim gösterebilir. Bir kalp hastasının göğsüne vurursanız öldürebilirsiniz."
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...