Sabahattin Önkibar'ın köşe yazısının ilgili bölümü...
Dünyaca ünlü El Cezire Televizyonu’nun biri canlı diğerleri bant çekimli üç ayrı programına katıldım.
Konu AKP’nin kapatılma davasıydı.
Programda konuyla ilgili olarak pek çok sorunun yanı sıra, “AKP kapatılmazsa ne olur” sorusu da soruldu.
Gelin bugün hep bareber El Cezire programcısının da sorduğu “Ne olur?” sorusunu sorgulayalım:
- AKP kapatılmazsa Tayyip Erdoğan Müesses Nizam’ı mağlup etmiş olacak. Kapatılmama kararının açıklandığı an bütün ajanslar haberi, Erdoğan (Batı’nın tabiriyle) Kutsal İnekler’e karşı zafer kazandı diye geçecek.
- Kapatılma olmaması halinde Erdoğan özellikle AB kamuoyunda demokrasi kahramanı ilan edilecek ve bu sonucun alınmasında Tayyip beyin dik durmasının ve de (öyle olmasa da) Ergenekon operasyonunda generalleri içeri tıkmasının payı olduğu tezi işlenecek.
- AKP kapatılmazsa Türkiye’nin tek egemeni kayıtsız şartsız Tayyip Erdoğan’la partisi olacak. Yeni sivil Anayasa ambalajıyla Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı artırılıp bu kurum da ele geçirilecek. Keza medyada ikinci safha operasyonlar başlatılıp merkez medyanın çökmesi sağlanacak ve medyanın tamamı fiilen AKP’lileştirilecek. Keza iş dünyasında AKP karşıtı olanlar da bir bir tasfiye edilecek. Bu arada YAŞ kararları yeni sivil Anayasa bağlamında yargıya açılacak ve TSK da polis teşkilatı gibi olabildiğince politize edilip imaj erozyonuna sokulacak.
- Kapatılma olmaması halinde devlet adeta yeni bir rotaya girecek ve farklı bir kimliğe bürünecek, yani adeta ikinci bir cumhuriyet fiilen kurulacaktır.
- 2007 Nisan muhtırasını geçen Erdoğan kapatılma davasını da aşarsa karizmatik kişiliği efsaneye dönüşecek ve dokunulamaz olacak. Bu hal Tayyip beyi yüzyılımızın yeni tiran’ı olma psikozuna sokabilir.
- AKP kapatılmazsa Türkiye’de seçimler artık şeklen yapılır hale gelecek, zira AKP elinde tutacağı iktidar ve medya gücüyle büyük manipülasyonlar yapıp toplumu, yani seçmeni yönlendirecektir. Bu da seçimin şeklen olması anlamını taşıyacaktır.
- AKP kapatılmazsa açılan kapatılma davasının tıpkı 27 Nisan 2007 muhtırası misali ülke sorunları deryasında boğulan Tayyip Erdoğan’a atılan can simidi olduğu tezi ispatlanmış olacak. Malum Nisan muhtırasıyla AKP demokrasi kahramanı yapılmış ve şimdi de kapatılma davasıyla eğer kapatılma olmazsa Erdoğan hiç hak etmediği biçimde Müesses Nizam’ın bileğini büken adam imajına sokulacaktır.
AKP gibi 339 milletvekili olan bir iktidar partisine karşı kapatma davası açmak aslında onun peşinen kapatılması demek olmalıdır. Öyle değilse, yani kapatılmıyorsa bu kapatma davasının bir senaryo olduğu ve Tayyip Erdoğan’ı muhafaza ve de güçlendirmek için icat edildiği bakışı toplumsal kabul görecektir.
- Kapatılma olmazsa MİT’te kodrolaşmalar başlayacak ve devletin en önemli istihbarat kurumu da belli grupların hegemonyasına girecek.
- AKP kapatılmazsa BOP yürürlüğe girecek ve Türkiye, federasyonu tartışmaya başlayacaktır.
- Kapatılma olmazsa Kıbrıs’ın Rumlara devri seremonisi Eylül’de yapılacaktır.
Bunlar bir vatandaş ve gazeteci olarak şahsi görüşlerimdir. Hukuki hüküm mercii Anayasa Mahkemesi’dir. Bizim o hükmü etkilemeye niyetimiz de yoktur, gücümüz de yetmez.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...