Ünlü düşünür ve psiko-analist Sigmund Freud kadınlarla ilgili önemli bir tespitte bulunuyor:
"Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: Kadın ne ister?"
Bunu bir tarafa kaydedelim.
Yine geçenlerde bir yazıda okuduğum Pakize Suda'nın yine kadınlarla ilgili şu benzetmesini de bunun altına ilave edelim:
"Hamam böceği hızla bir istikamete doğru yol alırken, hiçbir engelle karşılaşmamasına rağmen aniden durur ve bambaşka bir yöne doğru koşmaya başlar. Bunun nedenini çözdün mü kadınları da anladın demektir."
Şimdi devam edelim:
***
Dün Hürriyet'e bakarken birinci sayfada bir haber gözüme ilişti:
Haberin başlığı şöyle idi:
"Sevgilisi kaçtı, kocası kurtardı!"
Haber başlığı ilginç geldi.
İlginç, çünkü böyle bir olayda ülkemiz genelinde kocanın hem karısını hem de sevgilisini öldürmesi gerekiyordu.
Ama burada tam tersi oluyor, koca, intihar etmek isteyen karısını kurtarıyordu.
Sevgili ise her olayda olduğu gibi, kurtuluşu kaçmakta buluyordu.
Haberi okumaya devam ettim:
"Bir erkekle yakaladığı karısı intihar etmeye kalkışınca kocanın kararı insanca oldu. Dereye atlayıp karısını kurtardı.
Samsun'da evden arkadaşını ziyarete gidiyorum diye çıkan karısını takip eden koca, onu ağaçların arasında sevgilisiyle otururken yakaladı. Kocayı gören sevgili kaçtı. Tartışma çıkınca kadın intihar için ırmağa atladı. Kızgın koca karısını ölmeye bırakmadı ve onu sudan çıkararak kurtardı."
Birinci sayfada ki haberde hem kadının hem de kocasının fotoğrafları var.
Kadına güzel, kocasına da yakışıklı diyebilirsiniz.
***
Haberde kadının niçin bir sevgilisinin olduğu konusunda bilgi yok.
Birçok neden olabilir tabii ki.
Kocasını sevmiyordur veya kocasının onu sevdiğine inanmıyordur.
Kocasından yeterli ilgi görmüyordur.

Aradığı şefkati bulamamış olabilir.
Ekonomik sorunları vardır
Cinsel sorunları olabilir.
Kocasına güvenmiyor olabilir. Güven ve huzur olmadığı için mutlu değildir.
Veya bunlardan hiç birisi değildir.
Kadın da ne istediğini bilmiyordur.
Sigmund Freud'un 30 yılda yanıtlamayı başaramadığı soru gibi.
Veya Kadın hamamböceği gibi düz yolda giderken ve durup dururken bir başka yöne sapıvermiştir.
***
Olayın kahramanı kadının neden bir sevgilisi olduğunu bilmiyoruz ama olayın genelinden şunları çıkarabiliriz:
Haberde ki sevgili sevgili filan değil. Sevgili, seven demek. Nerede o seven erkek?
Sevdiği kadını bir anda, ölüm ile burun buruna bırakıp tabanları yağlayıp toz oluyor. Kadını yatak için düşündüğü belli.
Koca ise kadını gerçekten seven erkek. Öyle seviyor ki bir anda, bir saniyede kırılan gururunu, öfkesini, kızgınlığını ayrı anda unutup sevdiği karısını ölümden kurtarıyor.
Ya kadın?
Kendisini seven kocasını bir tarafa bırakıp, ne olduğu belli olmayan bir erkeğe bir meçhule yöneliyor.
Yani..
Kadın, bir hamamböceği.
***
Sigmund Freud, 30 yıl süren çalışmalarında "Kadın ne ister?" sorusunun yanıtını bulamamış.
Belki bu soruya net yanıt veren de şimdiye kadar olmamıştır.
Kadın, sevgi, aşk, erkek konusunda duygularıyla hareket eder.
Zaten aşk ve sevgi de duygu işidir.

Duygularını tam olarak yaşamak ister.
Bu yönden cesurdur.
Gözü karadır.
Her şeyi göze alır.
Haberimizde de kadın ölümü de göze almıştır o sevgili dediği adamla buluşmaya giderken.
***
Ancak, aklın saf tutmadığı hiçbir duygunun gerçek duygu olamayacağı da belli değil midir?
Haberde ki evli kadın biraz aklını, sağduyusunu duygularıyla aynı hizaya koyabilseydi bu gün içine düştüğü duruma düşebilir miydi? Kocasının sevgisini, sevgilisinin amacını anlayamaz mıydı? Varsa evlik sorunlarının çözülebileceğini düşünemez miydi?
***
Biz kadınlar, sevgi ve aşk denilen o muhteşem duyguları ancak aklımızın süzgecinden geçirebilirsek sevginin de aşkın da en görkemlisini, en gerçeğini yaşayabiliriz.

Yoksa hamamböceği oluruz.
Erkeklerin ayakları altında eziliveririz. Şahnaz Çakıralp/Turktime