İşte Tayyar’ın yazısının ilgili bölümü;
Geçmiş dönemlerde çok önemli eserlere imza atan Prof. Dr. Yalçın Küçük, son yıllarda daha çok komplo teorileriyle gündemde. Bu ilgi ayrışması, haliyle Küçük’ü daha tartışılır bir noktaya sürükledi. Yazımızın konusu, Küçük’teki bu kimlik kırılması değil, patenti kendisine ait olan bir komplo teorisi.
Küçük, bazı TV kanalları ve internet sitelerinde, Cumhurbaşkanı Sezer’in yeni başdanışmanı ve sözcüsü, Büyükelçi Zergün Korutürk hakkında konuşuyor: ‘Tayyip Bey onu MİT Müsteşarı yapacaktı. Kararnamenin yazıldığını da biliyorum, ama durdu. Benim tahminimce, durduran, o zamanki MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’dur.’
İddia, bununla sınırlı değil. Küçük, devam ediyor: ‘Çok üstünü örterek söyleyecek olursam, Zergün Hanım’ın Tahran’da, Humeyni ihtilalinden önce, bölge istihbarat örgütlerinin rutin toplantılarının birinde genç bir MİT mensubu olarak Türk delegasyonunu içindeyken, MOSSAD delegasyonuyla çok ileri ilişkiler kurması MİT mensupları arasında çok büyük rahatsızlıklara yol açmıştır.’
Küçük, konuşmaya devam ettikçe, ortaya çok farklı bir portre çıkıyor: ‘1958 yılı Ben Gurion-Adnan Menderes gizli anlaşmasından beri iki ülke istihbarat ve güvenlik teşkilatları iç içe çalışıyorlar. Nitekim Yiğit Alpogan MGK Genel Sekreteri olur olmaz, Tel-Aviv’e gitmişti. Hizbullah’ın lideri Nasrallah’ın yerini, İsrail’e Türk istihbaratının verdiği haberleri de çıktı. Vermese de olur, bizim bildiğimizi MOSSAD da biliyor. Ama öyle anlıyoruz ki Zergün Korutürk ölçüyü tutturamamış ve MİT’ten çıkarılmıştı. Erdoğan’ın bunu öğrenince müsteşarlıktan vazgeçtiğini anlıyoruz.’
Açıkçası, bu iddialar bana çok gerçekçi gelmiyor. Ama yalanlayacak ya da teyit edecek bilgiye sahip olmadığım için topu taca atmayı tercih ediyorum. Bu mevzua girmemizin nedeni ise başka. Küçük, bu sözleriyle sadece bizlerin değil Çankaya’nın da kafasını karıştırmış. İddiaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer, Köşk’te çok güvendiği bazı kurmaylarına bu iddiaları sormuş: ‘Doğru mu?’
Hatta, iddiayı o kadar ileri götürenler var ki, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılıkları için hazırlanan 5 büyükelçiyle ilgili atama kararnamesini geri çevirmesinde, bu kafa karışıklığının da rolü olmuş. Özellikle AB, Kıbrıs ve Irak politikalarından dolayı ‘devletin geleneksel çizgisinden uzaklaşıp hükümete yaklaştığı’ gerekçesiyle suçladığı Dışişleri’ne, Korutürk yüzünden de tepki duymaya başlamış.
Umarım, tüm bu anlatılanlar doğru değildir. Aksi halde, Küçük’ün her iddiasıyla sarsılan Çankaya’da çalışma barışını korumak zor olur.
Star
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...