Kim Kiminle Nasıl Oynuyor? MAHİR KAYNAK YAZDI...

Mahir Kaynak'ın köşe yazısı

AKP, hakkında açılan kapatma davası nedeniyle savunmada olması gerekirken önce yüksek bir yargıcın daha sonra da muhalefetin önemli bir kişisinin dinlemekle suçlanıyor.

Acaba AKP hesap mı bilmiyor yoksa ona yönelik operasyon daha da derinleştiriliyor mu? Olaylar zaman içinde aydınlanacak, biz de acemi bir iktidarla mı yoksa yaptığını yüzüne gözüne bulaştıran bir oyuncuyla mı karşı karşıya olduğumuzu anlayacağız.

Ancak teknolojideki gelişmeler bizi yeni bir durumla karşı karşıya bırakıyor. Herkes bir başkasını kolayca dinleyebiliyor, onun yaptıkları ve yaşamı hakkında bilgi toplayabiliyor. Herkes özel hayatının başkaları tarafından bilineceği endişesini taşıyor.

Bu durumda iki seçeneğimiz var. Ya teknolojinin getirdiği yeniliklere sırt çevireceğiz ve bu gibi araçların ticaretini ve bulundurulmasını yasaklayacağız ya da bu aletlerle bir arada yaşamayı öğreneceğiz. Ekmek bıçağıyla cinayet işleniyor diye bıçak bulundurmayı yasaklarsak ekmeği bölerek yemek zorunda kalırız.

Poker oyununda karşı tarafın elinde hangi kağıtların olduğunu bilmeyiz. Birkaç ipucuyla bunu tahmine çalışmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yoktur. Geçmişte siyasi oyun oynayanlar poker kurallarına göre hareket etmek durumundaydılar. Yapabilecekleri tek hile karşı tarafın hangi kağıtlara sahip olduğunu öğrenmek için tertipler yapmaktı. Bunun adına da istihbarat deniyordu ve bu amaçla kullanılan casuslar karşı tarafın kağıtlarını gizlice öğrenip bildiriyordu. Oysa satrançta durum tamamen farklıdır. Her şey açıktadır ve taşlar eşit biçimde dağılmıştır. Kazanmak ancak bilgi ve beceriyle mümkün olur. Öyleyse herkesin her şeyi bildiği ortamlarda da oyun oynamak, kazanmak ve kaybetmek mümkündür.

Günümüzde pokerden satranca doğru geçiş yapıyoruz ve giderek her şey apaçık hale geliyor. Oyunun dışında kalanlar taşları göremezler ve eğer taşları göremiyorsanız oyuncu olmadığınız anlaşılır.

Çoğu zaman görmek büyük bir anlam taşımaz. Beni bir futbol maçına götürseniz yapacağım değerlendirme birkaç kelimeyi geçmez. Ama işi bilenler hem o maçı doğru değerlendirir hem de gelecek için hesaplar yapabilirler.

Aslında geçmişte de, yani bilinenlerin sınırlı olduğu zamanlarda da düşünme ve değerlendirme yeteneği önemliydi. Yeteneksiz bir adamın önüne bir sürü bilgi koysanız bile, bundan doğru sonuçlar çıkaramayabilir ve yanlış kararlar alabilir. Yani veri toplamak kadar hatta ondan daha fazla, bu verilerin ne anlama geldiği çözmek ve doğru kararlar alabilmek önemlidir. Yani maddi vakıaları bilmek iyidir ama her şey değildir.

Bu konuda ukalalık sayılabilecek bir düşüncem vardır ve kimse benden bir şeyi gizleyemez derim. Her gizli karar sonucunda bir eylem yapılır ve bu eyleme ait ipuçlarına bakarak neyin amaçlandığını kestirirsiniz. Hiçbir eylem yapılmıyorsa gizli kararın bir anlamı olmaz.

Eğer rakibiniz yeteneksizse bilmesinden korkmayın. Birkaç yanlış haber uçurarak onu bildiğine pişman edebilirsiniz.

[email protected]

(Star)