Galata Kulesi'nde "Hezarfen'den Beri Aynı Ruhla" sergisi açıldı 

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın müzecilik vizyonu doğrultusunda 2020'den itibaren tarihi sergiler ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Galata Kulesi'nin üçüncü katında açılan sergi, ilk gününde ziyaretçilerden ilgi gördü.

Türkiye'nin uzaya çıkan ilk astronotu Alper Gezeravcı, açılış öncesi yaptığı açıklamada, kulenin, Hezarfen Ahmed Çelebi'nin uçuşa başladığı tarihi yapı olduğunu belirterek, "Bugün sadece bu tarihi yapıdaki serginin açılışına değil, aynı zamanda köklerden göklere erişen tarihi mirasımızın yeniden canlandırıldığı, ayağa kaldırıldığı bir güne de şahitlik ediyoruz." dedi.

Gezeravcı, serginin adına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Hezarfen'den beri aynı ruhla tarihimizden ve atalarımızdan aldığımız bu ilhamı, gelecekte yapacağımız işlere yansıtma noktasında devletimizin kararlılığı ve gücüyle ortaya konulmuş planlarımızı adım adım gerçekleştirmeye devam ediyoruz. O günlerde insanoğlunun sadece bir cesaret gösterisi olarak değerlendirilen gökyüzüne erişme aşkı ve şevki bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin şanlı bayrağının altında kara, deniz ve havadaki vatan kabulümüze ilave olarak uzay vatanda da şekil bulmaya devam ediyor."

"Milli Uzay Programı hedefi dahilinde çalışmalarımız devam ediyor"
Milli Uzay Programı kapsamında sadece görünen gökyüzünün sınırlarıyla değil, görünemeyen, gökyüzünün ötesindeki derin uzayda da faaliyetlerin yoğun bir hızda devam ettiğini vurgulayan Gezeravcı, "Bu program kapsamındaki ilk iki hedefimiz çok şükür, ilan edildikten çok kısa bir süre sonra, 2024 yılı içerisinde gerçekleşti. Halihazırda kalan sekiz hedef dahilinde de çalışmalarımız yine devletimizin kararlılığıyla devam ediyor." ifadesini kullandı.

Alper Gezeravcı, Galata Kulesi'nin Türk havacılık ve uzay tarihine tanıklık eden çok önemli bir yapı olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Galata Kulesi sadece fiziki olarak güçlendirilen, yenilenmiş bir yapı olarak değil, aynı zamanda bilim ve kültür merkezi, etkileşim, etkinlikler, sergiler ve anlatımlarla insanların geleceğe yönelik hayallerini şekillendirebilecekleri, geçmişimizden aldıkları ilham kaynağını çok canlı şekilde ileriye taşıyabilecekleri bir etkileşim mekanı olarak vücut bulmuş şekilde."

Ünlü astronot, Türk insanının havacılığa olan ilgisine değinerek, "Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923 yılından bu yana, Kurtuluş Savaşı'nın ardından yokluklarla sınandığımız dönemde dahi Türk insanının havacılığa, uzaya, teknolojiye ait çok büyük katkıları, girdileri oldu. Ancak tarihimizde kazandığımız bu gurur dolu mirası bu sınandığımız dönemlerde unuttuğumuz, idrakten uzaklaştığımız zamanlar oldu." diye konuştu.