Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in Hırvatistan maçından sonra kullandığı Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecinde Hırvatistan'a 18-8 mağlup olduğu şeklindeki sözlerini sert bir dile eleştirerek, "Türkiye'yi Hırvatistan gibi vilayetimiz mesafesinde ülkelerle mukayese etmesi onların beyinlerinin büyüklük ve küçüklüğünü ortaya koyması açısından son derece önemlidir'' diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, Türkiye'nin AB müzakere sürecinde Hırvatistan'a 18-8 mağlup olduğu yönündeki açıklamasıyla ilgili olarak, ''AB sürecini aksatmak, engel olmak için olmadık gündemler oluşturan, Türkiye'yi dışa değil, AB ile entegrasyona değil, iç çekişmelere çeken bir siyasi partinin Hırvatistan ile Türkiye'nin AB müzakere sürecini mukayese etmeye hakkı yoktur'' dedi.
Bakan Çelik, partisinin Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, 60. Hükümet kurulduğunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın gündeminde önemli sorunlar bulunduğunu, Sosyal Güvenlik Reformuyla ilgili yasanın uzun bir çalışmayla TBMM'den geçtiğini ve 1 Ekim itibariyle yürürlüğe gireceğini belirtti. Bakan Çelik, bütün vatandaşları ilgilendiren ve olumlu yansımaları içeren ''İstihdam Paketi''nin yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Çalışma hayatı ve sendikalarla ilgili iki önemli düzenleme olduğuna değinen Çelik, bu düzenlemeleri de komisyon safhalarından geçirerek TBMM gündemine taşıdıklarını ve hemen ardından her yıl Haziran ayının ilk haftasında gerçekleştirilen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nün konferansına katıldıklarını kaydetti.
Çelik, bu konferansta yıllar sonra Türkiye'nin kara listeden çıktığını ve çok rahat bir Cenevre süreci geçirdiklerini ifade etti.
''TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İÇE DÖNDÜRDÜLER"
Türkiye'nin, yoğun çalışma, üretim, düne göre aldığı mesafe ve refah düzeyinin gelişmesi konusunda atılan adımlara rağmen yeniden içe döndüğünü ve içe kapandığını ifade eden Çelik, ''Türkiye, kendi iç meselelerini konuşan, enerjisini içeride tüketmeye çalışan bir ülke konumuna ne yazık ki bir nebze çekilmiş oldu'' dedi.
Çelik, AK Parti'nin bu içe dönük, enerjiyi içeride tüketmeye dönük çabalara, teşkilatları, milletvekilleri ve bakanlarıyla fazla ilgi duymadığını, asli görevlerine yoğunlaştıklarını dile getirdi.
"FİNAL OYNAYACAĞIZ"
Dünya Kupası'nda Kore'de dünya üçüncüsü olan milli takımın, şimdi Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale kaldığına da değinen Çelik, ''Umuyorum, finali oynarız. Her ne kadar ölüp, ölüp dirildiğimiz maçlar seyrediyorsak da millilerimiz, gerçekten 70 milyonun, maddi manevi tüm yüreklerin desteklediği millilerimiz harikalar yaratıyorlar, ortaya koyuyorlar. Almanya'yı da Çarşamba günü umarız diğerlerini geçtiğimiz gibi geçip, finali oynama imkanı elde ederiz. Dünyada 3. olan bir takım, neden Avrupa'da birinci olmasın. O yürek, o inanç, o cesaret, o azim gençlerimizde var. Ben Cenevre'deki ILO toplantıları vesilesiyle de maçlara gitme imkanını buldum. Orada izlediğimiz 3 maç da özellikle son ikisinde sona doğru ortaya konulan performans, bu takımın çok şeyler yapacağını, çok canlar yakacağını bütün dünyaya artık gösterdi. İnşallah Almanya maçıyla da bu seriye devam edeceğiz. Milletimiz için büyük moral oldu. Umuyoruz, temenni ediyoruz, diliyoruz ki Almanya maçını da bu şekilde başarıyla geçelim.''
''BEYİNLERİN BÜYÜKLÜK VE KÜÇÜKLÜĞÜ''
Çelik, bir gazetecinin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in ''AB müzakere süreci hemen hemen aynı zamanda başlamasına karşın Hırvatistan'ın 18, Türkiye'nin ise 8 başlık açabildiği, bu nedenle Türkiye'nin AB müzakere sürecinde Hırvatistan'a 18-8 mağlup olduğu'' yönündeki açıklamasını hatırlatması üzerine, şu yanıtı verdi:
''CHP, AB süreciyle ilgili önce kararını versin. 'AB sürecinden yana mı değil mi ?' o kararı versin, ondan sonra böyle bir şeyi değerlendirsinler. AB sürecini aksatmak için AB sürecine engel olmak için olmadık gündemler oluşturan Türkiye'yi dışa değil, AB ile entegrasyona değil, Türkiye'yi iç çekişmelere çeken bir siyasi partinin Hırvatistan ile Türkiye'nin AB müzakere sürecini mukayese etmeye hakkı yoktur. Önce kafalarını netleştirsinler, yani nereye gidiyorlar, ne yapmak istiyorlar, AB'den ne kadar yanalar? Bunu kamuoyuna deklare etsinler, sonra çıksınlar, bu konularla ilgi mukayeseler yapsınlar. Sonra bir siyasi partinin, ana muhalefet partisinin sorumlusunun, yetkilisinin, Türkiye'yi Hırvatistan ile Bulgaristan ile Slovenya ile Türkiye'yi bizim vilayetimiz mesafesinde nüfusu olan ülkelerle mukayese etmesi de onların dünyaya bakışlarını ve olayları algılayışlarını, beyinlerin büyüklük ve küçüklüğünü ortaya koyması açısından son derece önemlidir.''
zaman