BOTAŞ’taki ‘yolsuzluk’ iddiaları üzerine “Mavi Hat” operasyonunun ardından açılan davada, 32’si tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar ile sanık avukatları katıldı. Duruşmada, sanık avukatlarının savunmaları dinlendi. BOTAŞ eski Genel Müdür Vekili Rıza Çiftçi’nin Avukatı Oktar Aykut, sanık işadamı Nihat Özdemir’in savcılık ifadesinde Tuz Gölü ihalesi ile ilgili kendisinden rüşvet istendiğine ilişkin Bakan’a bilgi verdiğini söylediğini hatırlatarak “Bakan Güler’in bunun ortaya çıkarılması için duruşmada tanık olarak dinlenmesini” talep etti. Avukat Aykut ayrıca müvekkilinin de suçlandığı Dünya Bankası destekli Tuz Gölü ihalesine ilişkin 11 nolu karardan 5 örnek daha mahkemeye sunduğunu belirterek, “Bu kararlara bakıldığında Bakan baskısı altında alınmış kararlar olduğu görülecektir” dedi.
“Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek”, “ihaleye fesat karıştırmak”, “rüşvet”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak” suçlarını işlediği iddiasıyla yargılanan iş adamı İbrahim Selçuk’un avukatı Jirhat Kılıç, “yargılamada gösterilen özenin, soruşturma aşamasında gösterilmediğini” savundu. Avukat Kılıç şunları söyledi: “Bizzat soruşturma makamı tarafından, soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiştir. Ardından da bakan operasyonun yapıldığı gün çıkıp açıklama yapmış ve ’Bu operasyonda düğmeye ben bastım, ucu nereye kadar gidiyorsa gitsin’ demiştir. Hatta bürokratlar, savcı Bakan’a geldiğinde kendi aralarında ’Bakalım bakan bu kez kimi yakacak’ diye konuşmuşlardır. Bu, dinleme kayıtlarında vardır.” Kılıç ayrıca sanık bürokratların tamamının Bakan Güler tarafından son 4 yıl içinde atandığını hatırlatarak “Aynı kurum içinde aynı işlemlere dayalı olarak bürokratlar arasında ayıklanma olduğunu ilerde göreceğiz” dedi. Kılıç, VATAN’a yaptığı açıklamada da, Savcı Tamöz’ün Bakan’la görüşme tarihleri olarak da, soruşturmanın başlamasından 4 ay sonra ilk görüşmenin yapıldığını, bundan 6 ay sonra ikinci görüşmenin olduğunu son görüşmenin ise gözaltılar gerçekleşmeden bir gün önce yapıldığını ileri sürdü.
Hapse girmeme teminatı
Duruşmada söz alan sanıklardan CHP eski Genel Saymanı Mahmut Yıldız’ın oğlu da olan işadamı İbrahim Murat Yıldız’ın Avukatı Bülent Acar ise müvekkili hakkında yakalama emri bulunduğunu, CMK’nın 248. maddesine uyularak müvekkili hakkında mahkemeye gelmesi halinde tutuklama kararı uygulanmaması yönünde teminat istedi. Yıldız gibi firari durumda bulunan işadamlarından geçen dönemin milletvekillerinden Nezir Nasıroğlu’nun yakını Muzaffer Nasıroğlu ile Mahmut Kağan Doğan’ın avukatları da aynı talepte bulundu.
‘Hediyeler rüşvet sanıldı’
Sanık Celal Yazıcı’nın Avukatı Hüseyin Kaya ise tahliye talebi sırasında ilginç iddialarda bulunarak, “Bu soruşturmada siyasetle ilgili bakanın etkisi olmuştur. Uluslararası şirketlerin de etkisi olmuştur. Soruşturma çerçevesinde bir takım hediyeler ciddi rüşvet olarak algılanmıştır. Oysa adliyede bile birşeyler eksik olduğunda bizler de bu eksikliğin giderilmesi için destek olmaktayız” dedi. Diğer sanık avukatları da müvekillerinin suçsuz olduğunu savunarak tahliye istediler.
Vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...