Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, halkın teröre karşı “ayaklanması” çağrısının yanlış olduğunu söyledi, “Buradaki görüntü bir iç çatışma ihtimalini ortaya çıkarır” dedi.
Prof. Dr. Arıboğan NTV’nin Güngören’de meydana gelen bombalı saldırıyla ilgili sorularını yanıtladı. Eylemin PKK’nın genel stratejisiyle uyumlu olmadığını, bu tür bir eylemin PKK için “tehlikeli” olduğunu, El Kaide’nin yapmış olabileceğini, ama El Kaide’nin de “soyut” bir örgüt haline geldiğini anlatan Arıboğan, “Ergenekon olayıyla bağlantılı da olabilir” yorumu yaptı.
Deniz Ülke Arıboğan şöyle konuştu:
ÖNCE ÖRGÜTÜN BELİRLENMESİ LAZIM
“Önceden bir görüş sahibi olmak doğru değil. Ama ben saldırının üstlenileceğini de zannediyorum. Çünkü bu tür eylemler yapıldıktan sonra yapan örgüt tarafından üstlenilirler. Emniyet güçlerinin elinde de bizim sahip olduğumuzdan daha geniş çapta bilgiler olduğunu tahmin ediyorum. Bunun beklenmesi gerektiği inancındayım. Yani henüz kimin tarafından yapıldığını net olarak tespit etmeden bu yönde tavır almak çağrılarda bulunmak doğru değil.
ERGENEKON DA OLABİLİR, EL KAİDE DE
“Çünkü bu tür saldırılar El Kaide tarafından da yapılabilir yani El Kaide artık iyice soyut bir örgüt haline geldi kimin El Kaide olup kimin olmadığını da tespit edilemiyor. Ama böyle arkada bir güç de söz konusu olabilir. Bir taşeron örgüt yapmış olabilir, Ergenekon olayıyla bağlantılı olarak da gerçekleşmiş olabilir. Yani Türkiye zaten çok gergin bir atmosferde. Bir çok açılım söz konusu olabilir. Onun için bu işi PKK da yapmış olabilir ama beklememiz ve görmemiz gerekiyor kimin yaptığını. Önden yargılarda bulunmak gerçeklerle buluşturamaz bizi.
PKK’ya yönelik operasyonların örgütün önemli hedeflerini yöneldiği bir dönemde İstanbul’da kalabalık bir bölgeye böyle bir saldırının düzenlenmesini nasıl yorumluyorsunuz?
MİSİLLEME OLABİLİR AMA
“Böyle bir tarihin uygun olduğunu söyleyebilirim. Bir misilleme davranışı olarak PKK tarafından gerçekleştirilmiş olabilir. Ancak bu PKK’nın genel stratejisiyle çok uyumlu bir tutum değil açıkçası. PKK’nın böyle geniş kitleyi hedef alan kent saldırılarından ziyade daha devlet güçlerine yönelik kır bölgelerinde yaptığı saldırılar söz konusu. Şehirde eyleme geçmeleri bunların yeni bir faza geçtiği anlamına gelir. O da tabii PKK’nın genel olarak uluslararası desteğini azaltacak bir şeydir.
PKK’NIN ULUSLARARASI DESTEĞİ AZALIR
PKK kendisini bir terör örgütü olarak tanıtmaktan kaçındı bugüne kadar. Yani ona bazı ülkelerin milis güç, gerilla gibi kelimeler kullanarak yaklaşması da bizi kızdırıyor. Bu sebeple yapıyorlar. Genel olarak şehre geçtikleri andan itibaren uluslararası kamuoyu tarafından terör örgütü olarak kabul edilecekler. Güçleri kırda önemli ölçüde kırılmış kente doğru bir eylem geliştiriyor olabilirler: Bu çok tehlikeli bir eylem türüdür.
İÇ ÇATIŞMA İHTİMALİ ORTAYA ÇIKARIR
Buradaki görüntü ileri dönemde bir iç çatışma ihtimalini ortaya çıkarır. Çünkü halkın genelinin empati kurabileceği bir Türk-Kürt çatışmasına götürebilecek bir zeminin hazırlandığını gösterir. O açıdan buna karşı çok dikkatli olunması gerekir. Yani teröre karşı duruş sergilemek iç çatışma için başlangıç sağlayacak şekilde yönlendirilirse ve bir hani Kürtlere karşı Türkiye içerisinde bir tavra doğru dönüşürse bu çok sağlıksız olur.
YATIŞTIRICI ÇAĞRILAR YAPILMALI
Ben halkın ayaklanması çağrılarına kesinlikle katılmıyorum. Tam tersine yatıştırıcı çağrılar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde tam arzu ettikleri hedefe doğru götürürler Türkiye’yi.
NTV
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |