KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Türkiye’deki Ergenekon soruşturması iddianamesinde adı geçen KKTC’nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve eski başbakanlardan, ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu hakkındaki Ergenekon soruşturmasında gündeme gelen iddiaların araştırılması için dün Başsavcılıktan soruşturma yapılması talebinde bulundu. Ergenekon’un tutuklu sanığı eski Türk Metal İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek’te ele geçirilen belgelere göre Ergenekon Kıbrıs’ta 1998’deki seçimlere müdahale etmişti. Mehmet Ali Talat hakkında istihbarat çalışması yapıldığı anlaşılmıştı.
Kıbrıs’ta yayımlanan Yenidüzen gazetesinin haberine göre, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek’in evinde daktiloyla yazılmış dökümanlar ele geçirildiğini ve bu belgelerde Kıbrıs’ın kuzeyindeki ‘demokrasi dışı’ faaliyetlerin ayrıntılı olarak anlatıldığını yazdı.
Eroğlu’na güven
Habere göre belgelerde Kıbrıs’taki seçimlere müdahaleler tüm detaylarıyla anlatıldı. Belgelerde, 1998 seçimlerde, bir gecede 1 milyon doların adaya gönderildiği, seçime iki gün kala 17 milyar 500 milyon liranın elden dağıtıldığı anlatıldı. Toplam 20 milyon dolar dağıtıldığı anlatılıyor. Belgede yapılan bu seçim operasyonu şöyle anlatıldı:
“KKTC’de yapılan bu operasyon tamamen Türkiye’nin derin menfaatlerini kapsamaktadır. Üst Kurul olarak bu konuda tam bir fikir birliği olmuştur. Israrla Kıbrıs’ta Denktaş’tan sonra aranan karakterli vasıflara Sn. Eroğlu (Derviş Eroğlu, eski başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı) uygundur. Arkadaşlar Eroğlu dışındaki isimlere ‘güvenmeyelim’ teziyle karşımıza gelmiştir...”
26 sayfalık dökümanlarda UBP lideri Eroğlu’nun ‘Cumhurbaşkanlığı’na hazırlayan bir organizasyondan da söz ediliyor. Eroğlu’na güvendikleriyle ilgili bölümde şöyle deniliyor: “... Bu çalışmalarda en büyük ideal Sn. Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sağlıklı taşınması yönündeki Özel Dairesi’nin istihbarati değerlerin ışığında önlemlerin GEREKLİ olduğu kanaatine varmasıdır...”
Talat izleniyor
Belgelere göre bu eylemler ‘Sivil Daire Başkanlığı’ kontrolünde yapılıyor. Ele geçirilen haritalarda Kıbrıs’ın kuzeyinin hücre çalışması ile bölgelere ayrıldığı görülüyor. ‘Kitleleri yönlendirme’ için yapılan faaliyetler detaylarıyla dokümanlarda yer alıyor. Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur tarafından dönemin kuvvet komutanları ve Cumhurbaşkanı Denktaş’a gönderildiği anlaşılan ‘Gizli’ ibareli resmi belgede, dönemin başbakanı Mehmet Ali Talat’ın faaliyetlerinin mercek altına alındığı ve hakkında istihbarat çalışması yapıldığı anlaşılıyor.
Belgelere yansıyan yazışmalarda Rauf Denktaş’tan kimi yerlerde övgü dolu ifadeler kullanılırken, ‘artık riskli’ olduğu da şu cümleyle anlatılıyor: “Yaşlılığın ve duygusallığın verdiği ağırlıkla bundan böyle KKTC için RİZİKO kapsamına girmiştir.” Denktaş’ın oğlu ve Demokrat Parti (DP) Başkanı Serdar Denktaş içinse dökümanlarda “Kıbrıs gibi arter bir yere başbakan olması ileriki kritik dönemler için uygun değildir ona verilecek desteğin çete olayına destekten farksızdır’ ifadeleri kullanılıyor. Ayrıca notlarda, ‘Kıbrıs Türk halkının sistemi olmuş pişecek yiyecekler ’ deniliyor.
Telekulak yatırımları
Haberde aktarılan belgelerde ‘telefonların dinlenmesi’ amacıyla Kıbrıs’ın kuzeyine yönelik yatırımlar yapıldığı da anlaşılıyor. Cep telefonlarının dinlenmesi için alınan ‘kit’lerden dinleme araçlarına kadar, istihbarat ve izleme çalışmaları için önemli kaynaklar aktarılıyor. En önemli yatırımın ‘televizyon yatırımı’ olduğu ve ART’nin ‘Sivil Daire’nin amaçlarına hizmet ettiği üzerinde duruluyor. Belgeye göre Rauf Denktaş’ın telefonları da dinlemeye alınmış.
Kıbrıs’ta olay yaratan belgeler üzerine KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer harekete geçti ve iddiaların soruşturulmasını istedi. KKTC Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “Türkiye’de ‘Ergenekon’ adı ile bilinen bir soruşturma yapılmaktadır. Bilindiği üzere bu soruşturma neticesinde şüpheliler aleyhine Türkiye Cumhuriyeti Ceza Usul Yasası uyarınca iddianame hazırlanmıştır. Bu iddianamede bulunan bazı kısımlar basınımızda yer almış ve söz konusu iddianamenin bir bölümünde Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı sayın Dr. Derviş Eroğlu ve Eski Cumhurbaşkanı sayın Rauf Denktaş hakkında iddialar bulunmaktadır.
İddiaların ciddi olması ve kamu yararı gereği KKTC yasal mevzuatı uyarınca da soruşturma yapılması kaçınılmaz sonuçtur. Bu bağlamda sayın Başbakan Ferdi Sabit Soyer, KKTC Anayasası uyarınca devletin Hukuk Danışmanı olan Hukuk Dairesine (Başsavcılık) resmi bir yazıyla söz konusu iddianameyi göndererek, KKTC yasaları uyarınca mezkur iddiaların araştırılması ve soruşturmanın yapılması talebinde bulundu.”
Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen belgelerde Serdar Denktaş (önde) desteklenmezken Eroğlu’na övgüler düzülüyor.
Talat: Kıbrıs bağlantıları beni irkiltti
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’sa Bayrak Televizyonunda (BRT) yayımlanan AKİS programında yaptığı açıklamada, “Ergenekon ile ilgili basında gördüğüm Kıbrıs bağlantıları beni irkiltti” dedi ve şöyle devam etti: “Burada geçmişte yaşadığımız bazı hadiselerin böyle bir bağlantıyla bağlantılı olduğunu resmen bilmiyorduk da ondan... Bir dış karışmacılığın olduğunu biliyorduk. Özellikle seçim dönemlerinde sandık sandık yürütülen müdahaleyi biliyorduk. Biz fiilen biliyorduk, ama bunun Ergenekon bağlantısıyla ilgili bilgi sahibi değildik. Ergenekon, benim anladığım kadarıyla bir ekip var. Bu ekip bazı yasadışı yollarla siyasi iktidarı yıpratmak ve iktidardan uzaklaştırmak gibi birtakım girişimler yapmış. Ergenekon konusunda kimin neyi nasıl yaptığı konusu daha tam olarak netleşmedi. Ergenekon üzerinden hesaplaşma Kıbrıs’ta da kendini gösterdi. Nerede çok milliyetçi duyguları besleme imkânı olursa orada çok fazla karışık işler olur.”
Denktaş: Beni Türkiye’den dinliyorlardı
Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen belgelerdeki iddialarla ilgili olarak eski Cumhurbaşkanı Denktaş Kıbrıs’taki Genç TV’de önceki gece canlı yayınlanan ‘Havadisle Polemik’ programına katıldı. Denktaş bazı iddiaları doğruladı.
1998 seçimleri: Basında yer alan bilgilerin sızdırma olduğunu belirten Denktaş, ancak belgelerin içerisinde yer alan 1998 yılına ilişkin bazı iddiaların kendilerinin de bilgisinde olduğunu söyledi. Denktaş, Kıbrıs davasını Türkiye ile birlikte yürüttüklerini anımsatarak iktidar içerisinde var olan azınlıkların farklı düşünceler içerebildiğini, 1998’de de ‘sapmalar’ olarak nitelediği çevrelerin bu nedenle kendisine cephe açtığını öne sürdü.
Dinleme konusu: Denktaş bir tamirat sırasında prizler içerisinde 100 kilometre verici menzili olan dinleme cihazı bulunduğunu ve dinleyenlerin Türkiye’deki makamlar olduğunu tespit ettiğini söyledi.
Eroğlu neden çekildi?: Denktaş, davet edilmeyen birinin gidip bir ülkede seçime müdahalesinin hukuksal olarak hoş karşılanmadığını ancak davet olması halinde durumun değiştiğini belirtti ancak “Bu yapıldı demek istemiyorum” dedi. 2000 seçimlerinde ikinci turda Derviş Eroğlu’nun seçimden çekilme nedenini ise ‘kazanmayacağını gördü çekildi’ olarak izah eden Denktaş, “Ona o günkü Türkiye hükümetinden telkin geldi” dedi.
Ciddiye almıyorum
Rauf Denktaş, KKTC Başbakan’ı Soyer’in soruşturma talebinden bulunmasından sonra yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: “Yargı tarafından kanıtlanmamış, yargıdan geçmemiş, sızdırma bir belge var, basına sızdırılmış. Ve yine seçimler öncesi bir sızdırma vardır. Bu, seçimlere müdahale için yapılan bir tertip de olabilir. Bekleyelim görelim, ne olacak. 1998 seçimlerinde Mustafa Özbek kanalıyla, aleyhime Serdar’ın (Serdar Denktaş) seçimleri kazanmaması için, UBP’nin kazanması için, büyük paralar harcandığı yönünde iddialar var. İçerisinde benim aleyhime bir şey olduğunu sanmıyorum, varsa da ciddiye almıyorum.” UBP kaynakları ise dün açıklama yapmadı.(radikal)