E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yalçın Toker

“ALMANCI” ENVER PAŞA ve DİĞER PAŞALARIN SONLARI
20 Mart 2017 Pazartesi

Geçen haftaki yazımda ele aldığım Enver Paşa konusu tamamlanmamıştı.. Bu sebeple, bazı tarihçilerin Almancı Enver dedikleri Paşa ile ilgili konuya bugün de devam edeceğim..  

O tarihçiler, vatan topraklarımızın dört bir yandan işgale uğraması ve sonuçta 6 Asırlık Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışısonucunu doğuran I. Dünya Savaşına katılışımızın baş sorumlusu olarak Enver Paşa’yı gösterirler..

Hemen fikrimi açıklayayım ki, ben bu hükme katılmıyor, hatta bu tür iddialarda bulunanların tarihçiliğinden şüphe ediyorum..

Evet, I. Dünya Savaşına girmemizde Talat, Enver ve Cemal Paşa’ların yani İttihatçı liderlerin suçu, sorumlulukları çok büyüktür.  Doğru..

3000 yıllık bilinen Türk tarihinin en felâketli günlerini bu savaşta yaşadık. Bu da doğru..

Savaşa girmemizin sorumlularından olan Enver Paşa, 60 bin Türk askeri­nin şehit olduğu Sarıkamış felaketinin baş sorumlusudur.. Burası da doğru..

Bütün bunlar doğru ama, peki şu hüküm yanlış mı?(*):

"İtilaf Devletleri, biz savaşa girmesek bile Osmanlı İmparatorluğunu ortadan kaldırmakta ve topraklarımızı aralarında bölüşmekte zaten önce­den karar vermişlerdi. Ve bunu aralarında yaptıkları gizli antlaşmalarla da belirlemişlerdi.."

İtilaf Devletlerinin, topraklarımızı bölüşme kararını imza altına aldıkları İstanbul (18 Mart 1915), Londra (26 Nisan 1915), Sykes-Picot(16 Mayıs 1916) gibi anlaşmalar, bizim savaşa girişimizden daha sonraki tarihleri taşır. Ancak unutulmamalıdır ki, kararlarının zaten vermişlerdi, bu antlaşmalar, onların sömürü kararlarını sadece kağıt üzerine geçirmelerinden ibaretti.

Talat Paşa, İngilizlerin yanında, Cemal Paşa Fransızların yanında savaşa girmemiz konularında az mı uğraşmışlardı? Peki niye bizi yanlarına almamışlardı onlar?

Çünkü topraklarımızı aralarında çoktan bölüşmüşlerdi. O şartlar altında Enver Paşa da Almanların yanında savaşa katılma son çaresini savunmayacak da ne yapacaktı?

Rus'ların Boğazlar'da ve İstanbul'da, İngiliz'in Irak ve Arap topraklarındaki petrol yataklarında, Fransız'ın Doğu Akdeniz'de gözü olduğu ve oraları ele geçirme kararları kesindi. Hal böyle olunca, bizim savaşa zorunlu katılışımızı "düşmanlarca çizil­miş olan bu kader çizgimizi belki değiştirebiliriz" ümidi şeklinde yorumlamak yanlış mıdır?

Savaşa fiilen dahil oluşumuz şöyle gerçekleşmişti:

10 Ağustos, yani Almanlarla İttifak Antlaşmasını imzalamamızdan 8 gün sonra, Fransa sahillerini bombalayan iki Alman kruvazörü Çanakkale’de bize sığındı.. İngiltere ve Fransa, 24 saat içinde bunların kara sularımızdan çıkarılmasını talep ettiler. Fakat Hükümet, bu iki gemiyi satın aldığımızı ilan etti. Gemilerin isimleri Yavuz ve Midilli yapılarak, mürettebatlarına Türk üniformaları ve fesler giydirildi.. Göben (Yavuz) zırhlısının komutanı, “Alman İmparatorundan emir aldık, hemen savaşa katılmamız isteniyor.. Vatandaşlarımız savaşırken biz burada hareketsiz duramayız!..” diyerek Karadeniz’e açıldı.. Bunun iznini de Enver ve Talat Paşalardan aldı.. Gidip Odesa ve Sivastopol’u bombalayınca (29 Ekim 1914) biz de I. Dünya savaşına fiilen katılmış olduk..  

Ve bundan sonra tam 9 cephede Türk kanı döküldü.. Anadolu’da, Galiçya’da, Makedonya’da, Romanya’da Türk askeri kahramanca savaştılar..

Şark cephesindeki Sarıkamış felaketinin baş sorumlusu Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa’ydı.  Çetin kış şartlarını dikkate almamış ve yapılan bütün uyarıları dinlememişti.. O, Rus'lara taarruz edil­mesini istiyor, Rus Ordusunun böylelikle imha edi­lebileceğine inanıyordu. Bütün uyarılara rağmen Enver Paşa dediğini yapmış, cepheye giderek Ordunun komutasını bizzat üzerine almış ve Sarıkamış Taarruzunu başlatmıştı (22 Aralık 1914). Isı sıfırın altında 30-40 derece, dondurucu soğuk.. Askerlerin ayaklarında yazlık ayakkabılar ve üzerle­rinde kış şartlarına uygun olmayan üniformalar.. Üstelik açlık, hastalık gibi uygunsuz koşullar çoktu.. Fakat Enver Paşa bütün bu olumsuzluklara rağmen taarruzu başlattı.  Sonuç 3. Ordumuzun 60 bin askeri şehit düştü.. Rusların kaybı ise 32 bin..

Çanakkale Cephesi: Trablusgarp'taki başarılarıyla, millete adını duyurmaya başlayan Mustafa Kemal, Çanakkale'de gösterdiği kahramanlıkla çok büyük bir üne kavuşmuş ve sonuçta İtilaf Devletleri Orduları "Çanakkale Geçilemez" diyerek topraklarımızdan çekilip gitmişlerdi. Tarihler sonra; "İtilaf Devletleri Donanmasının Çanakkale’deki en başarılı harekâtı bu çekilme işlemini düzenli bir biçimde tamamlaması olmuştur" diye yazdılar.

İki gün önce Yıldönümünü kutladığımız, Çanakkale Savaşında, Türk milleti cephede ve cephe gerisinde 251.309 evladını şehit vermiş, İtilaf Devletlerinin zayiatı da 252 bin kişi olmuştu.

Savaştan çekilmeler, 1917’de Rusya’da komünist ihtilalinin gerçekleşmesi ve Çarlığın çökertilmesi ile başlamış, ardından Bulgaristan teslim olmuş, Mondros Mütarekesini imzalayarak biz de yenilgiyi kabul etmiş, sonra da Avusturya ve Almanya da savaş mağlupları olarak, galiplerin işgaline uğramıştık..

Artık Türk milletinin tek hedefi, vatanı düşmandan temizlemek, istiklalimizi kazanıp bağımsız Türk Devletini kurmaktı.. İşte bu görevi Mustafa Kemal Atatürk üstlendi.. Türk Milletinin önderi oldu, Milli Mücadeleyi başlattı.. Çok güç şartlarda sürdürdüğü Kurtuluş Savaşını kazanarak Türkiye Cumhuriyetini kurdu..

Bütün bu tafsilat, tabii ki çocuklarımız dahil her Türkün bildiği gerçeklerdir.. Onun için bu konuda burada tafsilata gerek yok..Onun için geçelim İttihatçı üç Paşa’nın sonlarına.. Mütarekeden iki gün sonra, yâni 2-3 Kasım 1918'de memleketi terk ettiler. Türkiye'den Rusya'ya, oradan Almanya ve İtalya'ya kaçtılar. Fakat kaçtıkları yerlerde bile, kendi canlarını kurtarmak kadar"vatanı ve milleti kurtarma girişim­lerini” görevlerini sürdürdüklerini de kabul etmeliyiz. Enver Paşa, Ordular toplayıp Türkistan'dan Anadolu'nun imdadına koşabilme ideali yolunda şehit düşmüştü. (4 Ağustos 1922'de Türkistan'da).

Diğer ikisi Ermeni kurşunlan ile gurbet ellerde hakkın rahmetine kavuştular:

Talat Paşa 15 Mart 1921'de Berlin'de, Cemal Paşa 1922'de Tiflis'te Ermenilerce şehit edildiler. Berlin'de Sogomon Teyleryan isimli Ermeni komitacı tarafından tabanca ile vurularak öldürülen Talat Paşa'nın cesedi, 25 Şubat 1943 tarihinde İstanbul'a getirilerek Hürriyet-i Ebediye Tepesi'ndeki şehitliğe gömülmüştür.

Cemal Paşa ise, 21 Temmuz 1922 tarihinde Karekin Lalayan ve Sergo Vartanyan isimli Ermeniler tarafından tabanca ile vurularak Tiflis’te öldürülmüş, İstiklâl Savaşı'ndan sonra cesedi getirilerek Erzurum'daki şehitliğe defnedilmiştir.

Enver Paşa'nın mezarının da İstanbul'a getirile­rek Talat Paşa'nın yanına defnedilmesi çalışmaları, şu satırları yazdığımız sırada Kültür Bakanı Agah Oktay Güner'in girişimleriyle sürdürülmekteydi. (Not: Bu satırlarımı naklettiğim Yeşil Ordu kitabım 1996 yılının başında basılmıştı. Agah Bey’in çabaları Bakanlıktan ayrıldığı sonraki günlerde sonuç verdi. Enver Paşa’nın naaşı, 4 Ağustos 1996’da yurda getirilerek İstanbul Şişli’deki Hürriyet-i  Ebediyemezarlığına defnedildi.)

Bugünkü yazıma da burada noktayı koyuyorum.. Haftaya, aynı konuya devam etmek, bu arada II. Abdülhamit hakkındaki düşüncelerimi de yazmak istiyorum.

(*) Yeşil Ordu /Yalçın Toker- Toker Yayınları www.toker yayinları.com- Tel: 0535 3199349 ve  [email protected]

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 28959 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Batılıların son küstahlıkları bana; “ALMANCI ENVER PAŞA”yı anımsattı
3/13/2017
MEHMET AKİF ERSOY’UN DA RUHUNU TACİZ ETTİLER
3/6/2017
ATATÜRK’E MUHALEFET KONUSUNDA DÜN VE BUGÜN
2/27/2017
SİYASETÇİLERİN, MAZİYİ KULLANMA FIRSATÇILIĞI
2/20/2017
Atatürk, Nutuk ve “Mücahide Meral”
2/13/2017
Acı Kaybımız Mehmet Türker
1/30/2017
Her Konuda Son Söz Atatürk ve Nutuk’ta
1/23/2017
Tayyip Bey’in ve Özal'ın Başkanlık Hayalleri
1/16/2017
Atatürk’ün Din ve Laiklik Anlayışı ve Bugünküler
1/8/2017
Dünya Türk birliği konusunda Atatürk ve bugünküler
1/2/2017
DEVLETİMİZİN TEMEL İLKESİ ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİKTİR
12/26/2016
Suriye Olayları ve Dadaloğlu
12/19/2016
YAZIK ETTİLER GÜZELİM ÜLKEYE!
12/12/2016
BEN, MERAL AKŞENER’İ KÖROĞLU’NA BENZETİRİM
12/5/2016
Son Acılar: İsmet Tongo ve Kayınvalidemi Kaybettim
11/28/2016
Yavuz Selim Köprüsü ve Şiri Pençe
11/21/2016
Adaları Kaybedişimiz ve CHP’nin Sorumluluğu
11/14/2016
Eşi “Etol” Almış, Faturayı “Otel” Diye Okumuşlar ve..
11/7/2016
Deli Dumrul’dan Bugüne Köprüler ve Geçiş Ücretleri
10/31/2016
EGE ADALARIMIZ GİBİ KIBRIS’I DA MI YUNAN’A VERECEKSİNİZ?
10/24/2016
BAŞKANLIK SİSTEMİ HİKAYELERİ
10/17/2016
Gıcık Olduğum İşler
10/10/2016
SPOR YAZARLARI... ESKİ DOSTLAR...
10/3/2016
Atatürk'ün Başına Şişe Atan Doktor
9/26/2016
Hukuksuzluktan Söz Edince, Ali Fuat Hocamı Hatırladım
9/19/2016
Hukukçunun Hukuka Saygısı...
9/2/2016
Atatürk'ün Eserleri Yok Ediliyor
8/24/2016
Atatürk Cepheye Giderken
8/15/2016
Her Gün Her Dakika Atatürk! Demeliyiz
8/8/2016
Devlet Adamlarımızla İlgili Hatırlatmalar...
8/1/2016
MHP'lilere Önerilerim
7/25/2016
İki Acı Kaybım: 1. RASİM Ağabeyim, 2. Aziz Dostum TURGAY ŞEREN..
7/11/2016
Halit Ziya Uşaklıgil'den Bugüne de Geçerli Satırlar...
6/27/2016
Kemalettin Kamu Olduk Hepimiz; ''Gurbette Değiliz, Gurbet İçimizde...''
6/20/2016
Almanlara Göre Biz En Alttakileriz
6/6/2016
Atatürk, Devrimler, Laiklik ve Bugünlükler...
5/30/2016
Din ve Hukukun, Siyasi Çıkar İçin İstismarı Devam Edecek mi?
5/23/2016
Dertlerimizi İçimize Ata Ata İleri...
5/17/2016
Laikliğe Son Verip, İslami Anayasa Getirmeye Çalışanlara Sorularım Var...
5/9/2016
Üstad Necip Fazıl Bugün Sağ Olsaydı, Mutlaka İsmail Kahraman'ı Azarlardı...
5/2/2016
Devleti Yönetenlerin Yanlışları Üzerine...
4/18/2016
Büyüklerle Anılarımda-1 Adnan Menderes
4/11/2016
Başbuğ Türkeş'i Rahmetle Anarken
4/4/2016
Bizde ve Başka Ülkelerde Devlet Adamlığı Anlayışı...
3/28/2016
İçki Konusu...Atatürk,Baburşah ve Nevai
3/14/2016
Atatürk Döneminde ve Günümüzde Türk Kadını...
3/7/2016
Atatürk Dönemi yazarları... Yahya Kemal Beyatlı ve bugünler
2/29/2016
95 Yıl Öncesi ve Bugünkü Türk Basınının Özgürlüğü
2/22/2016
Atatürk Beşiktaşlı!
2/15/2016
ORTA DOĞU GAZETESİ ile RAHMİ TURAN Arasındaki ihtilaf üzerine ilk Söyleyeceklerim..
2/5/2016
Erdoğan'ın Başkanlık Hayalleri ve Türkeş'in Gönül Seferberliği!
2/1/2016
Ruslar Bizden Özür Dilemişti!
1/26/2016
Yavru Vatan Kıbrıs ve Rauf Denktaş!
1/18/2016
Hendek Kazanlar Acaba Közüm Han Destanımızı mı Uyguluyor?
1/11/2016
Ruslar, Tarih Sahnesine, Türk Egemenliği Altında Çıkmışlardı...
1/4/2016
Devletler Arası İlişkiler ve Türkiye-Rusya Konusu...
12/28/2015
65 Yaştan Büyüklere Noter ve Doktor Eziyetleri Konusunu Noktalarken...
12/23/2015
65 Yaşından Büyüklere Çektirilen Eziyetler
12/16/2015
NECATİ BİLGİÇ’i de Kaybedince...
12/9/2015
Hayalle Hakikatin Karıştığı Bir İstanbul Hikayesi
12/2/2015
MHP'deki Hüsran ve Bekleyiş devam Ediyor!
11/25/2015
Devlet Bey Ülkücüleri ve Milliyetçileri Hala Üzüyor!
11/16/2015
Sportif Konular... Kaf Sin Kaf... Baba Oğul Demirörenler v.b
11/9/2015
Devlet Bey Daha İstifa Etmedi mi?
11/3/2015
Genel Seçimler ve Tayyip Bey'in Başkanlık Özlemi!
10/22/2015
Sabiha Gökçen ve Dersim İsyanları
10/13/2015
Üç Türk Büyüğü: Atatürk, Ziya Gökalp ve Nasrettin Hoca
10/5/2015
Atatürk'ün Adalete Saygısı ve Bugünkü Saygısızlıklar!
9/28/2015
Arşiv Belgelerinde Ermeni Vahşetleri...
9/21/2015
Ermeni tehciri Kararnamesi ve İttihatçıların Yargılanmaları
9/14/2015
Tuğrul Türkeş ve MHP'deki Yıllarımdan Anılar
9/7/2015
Osmanlı'nın 'Teba-i Sadıka'sı, Ermenilerin İsyan ve Hainlikleri!
8/31/2015
Rumların Kıbrıs Planları, İngiliz’in Kalleşlikleri ve Türk-İslam Dünyasının Umursamazlığı..
8/24/2015
Yunanlıların Pontus Hayalleri...
8/17/2015
Çinlilerin Acımasızlıklarına Tarihten Bazı Örnekler...
8/10/2015
İki Ahmet Davutoğlu!
8/3/2015
IŞİD ve PKK Terör Örgütleri Türkiyemizi Kana Buladılar
7/27/2015
Irak ve Suriye'deki Türkmen Kardeşlerimizin Dramı
7/20/2015
Bu Çinliler Ne Yapmak İstiyor?
7/13/2015
Milliyetçi Harekete Yakışmayan Gelişmeler!
7/6/2015
Ellerinde Kuran'la Kürsüye Çıkanlar!
6/29/2015
Fikret Orman'ın İbrahim'e Sözlerini Beşiktaş Başkanına Yakıştıramadım!
6/26/2015
Merhaba Turktimeseverler
6/22/2015
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
ÖSYM
Gökhan Töre
ütopya
Endonezya
Beycan ÜÇKARDEŞ
Vedat İnceefe
yargıtay
Gürcistan
Sırrı Süreyya Önder