Kısa bir süre önce Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak Çin’e giden 9 gazeteci, Çin’in Urumçi kentinde fazla lüks olmayan bir otelde konaklarlar. Sabah erken kalkan 9 gazeteci kahvaltı için otelin restaurant bölümüne geçerler. Sabah mahmurluğu ile çayların yudumlandığı masanın sessizliğini ünlü köşe yazarının feryadı bozar:
-Bu ne ya! Her tarafım bitlendi!
Herkes masada birbirinin suratına bakıp, kahvaltılarına devam edince, naomi campbell’in arkadaşı olduğunu iddia eden yazarımız sesini iyice yükselttir:
Daha fazla dayanamayan gazeteciler Mihmandarı çağırırlar. Mihmandar, aynı şikayetin diğer gazetecilerde olmadığını öğrenince otel doktorunu çağırır. Doktor, geçmişte idarecilik görevinde de bulunan köşe yazarımıza alerji teşhisi koyar. Doktor’un gitmesinden hemen sonra yazarımızın kaşıntısı da geçer. Kaşıntı geçer ama yazarımızın Çin işkencesi devam eder!
Aynı yazarımızın başına bu sefer de öğlen yemeğinde başka bir felaket gelir!
Yemek servisi yapan garson, dumanı üstünde tüten kızgın çorbayı meşhur yazarımızın üzerine döküverir!
Göğsü, göbeği yanan yazarımız, “Yandım anam!” çığlığı ile kendini tuvalete zor atar.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |