'YÜCE DİVAN YOLU, KURUMLARI YIPRATIYOR' 

Eski başbakanlardan Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Necmettin Erbakan döneminde 'aklama-paklama, meclismatik' tartışmaları yapılırken; son dönemde Yüksek Mahkeme'den çıkan kararlar kurumları yıpratıyor. Başsavcı'nın 5 ay önce 216 yıl hapsini istediği eski Bakan Koray Aydın için Yüce Divan tüm suçlardan beraat kararı verdi. İstenen ceza ile verilen karar arasında 180 derece fark olduğuna dikkat çeken Anayasa Hukuku Profesörü Mustafa Kamalak, "Başsavcı Türkiye'de en yüksek savcı. Demek ki kanunlarda bozukluk var." dedi. Kararı, "Meclis soruşturması mekanizmasının siyasî amaçla kullanıldığını gösterdi." diye yorumlayan eski adalet bakanlarından Hikmet Sami Türk, kurumların itibar kaybına uğradığına dikkati çekti.

Anayasa Mahkemesi, TBMM'nin yolsuzluk iddiasıyla sevk ettiği biri başbakan olmak üzere 6 bakan için ceza vermedi. Sadece eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Ersümer hakkındaki ceza da ertelendi. Eski Başbakan Mesut Yılmaz, eski bakanlar Güneş Taner ve Yaşar Topçu, 'Rahşan affı' olarak bilinen yasadan faydalandı. MHP'li eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, DSP'li eski bakanlar Hüsamettin Özkan ve Recep Önal ise beraat etti. Dönemin Meclis Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu'nun raporu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın esas hakkındaki mütalaalarına karşın Yüce Divan'ın verdiği kararlar yeni bir tartışmaya kapı araladı. Anayasa Hukuku Profesörü Mustafa Kamalak'a göre, kararlarda kanunların düzgün olmamasının etkisi büyük. Yüce Divan kararlarının kesin olduğunu belirten Kamalak, şunları kaydediyor: "Meclis siyasî bir karar vermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 216 yıl mahkûmiyet istiyor. Siyasi organ siyasi davrandı. Peki Başsavcılığa ne oluyor? Yanılmanın belli bir çerçevesi olur. Birisi atışlarında karavana atsa, hiç değilse o tarafa doğru yöneltir. 180 derece ters istikamet... Başsavcı Türkiye'de en yüksek savcı. Demek ki kanunlarda bozukluk var. Ciddi manada düşünmeliyiz."

Hikmet Sami Türk, iddia makamındaki Başsavcılığın hata yaptığını belirtiyor. Türk, "Daha dikkatli bir süzgeçten geçirmesi ve davayı o şekilde açması gerekirdi. İtibar kaybına uğrayan Meclis'teki iktidar çoğunluğu ve Başsavcılık olur. Bu arkadaşlar aklanmış olarak siyasi yaşamlarına devam eder." diyor. Çıkan kararın Meclis soruşturması mekanizmasının siyasi amaçla kullanıldığını gösterdiğini savunan Türk, şöyle devam ediyor: "Bu yola gidilmesi son derece sakıncalıdır. 1950'de rahmetli Adnan Menderes, 'Önceki dönemle ilgili devri sabık yapmayacağız.' dedi. Yani eski dönemi karıştırmayacağız, dava açmayacağız demişti. Bu çok yerindeydi. Siyasal yaşamda iç barışın korunması için bu gereklidir. Bu çeşit suçlamalar çoğu zaman aklamayla sonuçlanmaktadır." Eski bakan Türk, Yüce Divan kararlarına karşı temyiz imkânının getirilmesini de teklif etti. Gazi Üniversitesi Ceza Hukuku Profesörü Cumhur Şahin ise beraat kararlarıyla Meclis'in ve Başsavcı'nın iddialarının Yüce Divan tarafından kabul görmediğinin ortaya çıktığını söyledi. İstenen ceza yüksek olunca beraat kararının dikkat çektiğini belirten Şahin, 2005 yılı verilerine göre savcıların açtığı 2 davadan birinin beraatle sonuçlandığını hatırlattı. Şahin, "Bu da 2 davadan birinin açılmaması gerektiğini gösteriyor. Hukuk bu kadar farklı yorumlanmaya müsait mi, o tartışılmalı. Birçok ülkede taleplerin yüzde 90-95'i mahkûmiyetle sonuçlanıyor, yüzde 10-15'inde beraat kararı çıkıyor. Bizde yarı yarıya bu oran." dedi. Araştırma Komisyonu'nun üyelerinden Hamza Albayrak (AK Parti eski Milletvekili), Başsavcı'nın talebiyle Yüce Divan'ın beraat kararları arasındaki farkın sorgulanması gerektiğini söyledi. Komisyonun bir diğer üyesi Ahmet Güryüz Ketenci (SHP eski Milletvekili), raporlarındaki tespitlerin komisyon üyelerine göre doğru olduğunu dile getirdi.

Mesut Yılmaz - Güneş Taner: Mesut Yılmaz afla kurtuldu

Yüce Divan, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında 'Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları' iddiasıyla açılan davadaki suçu 'görevi kötüye kullanma' olarak kabul etmiş; ancak Şartla Salıverilme Yasası kapsamında değerlendirilen davanın kesin hükme bağlanmasını ertelemişti. Karar, 3'e karşı 8 üyenin oyuyla alınmıştı. Dönemin Başsavcısı Nuri Ok, Yılmaz ve Taner hakkındaki davanın zamanaşımından düşürülmesini istemişti.

Hüsamettin Özkan - Recep Önal: İkisi de beraat etti

DSP-MHP- ANAP koalisyonunun Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Devlet Bakanı Recep Önal, Halkbank'ı zarara uğrattıkları gerekçesiyle 2004'te Yüce Divan'a sevk edildi. Yüce Divan heyeti 5'e karşı 6 oyçokluğuyla Özkan ile Önal'ın beraatına karar verdi. Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, eski bakanlar için 'görevi kötüye kullanma' suçundan 1 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.

Yaşar Topçu: Cezası ertelendi

'Karadeniz Sahil Yolu Projesi ihalelerine fesat karıştırdığı' iddiasıyla yargılanan eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu'nun davası affa uğradı. Yüce Divan, Topçu hakkındaki kararın kesin hükme bağlanmasını erteledi. Karar 5'e karşı 6 oyçokluğu ile alındı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ise davanın zamanaşımından düşürülmesini talep etmişti.

Cumhur Ersümer - Zeki Çakan: Ersümer hapis cezası aldı

Eski bakanlar Ersümer ile Zeki Çakan 'enerji ihalelerinde yolsuzluk yaptıkları' iddiasıyla yargılandı. Yüce Divan, Ersümer'e, Esenboğa Mobil Santralı ihalesinde görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Ceza ertelendi. Yüce Divan, 49 YTL'lik dava masrafını Ersümer'in ödemesine karar verdi. Zeki Çakan tüm suçlamalardan beraat etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Ersümer için 3 ayrı ihaleye fesat karıştırma suçundan 36 yıl, Çakan için 2 ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma suçundan 28,5 yıla kadar hapis cezası istemişti.

Zaman