TURKTİME MHP’DEKİ ÜMİT ÖZDAĞ KAVGASININ PERDE ARKASINI ARALIYOR… İŞTE SKANDALLARLA DOLU HESAPLAŞMA! 

Tamam, siyasetin kalbi Ankara’da atıyor. Ankaralı gazeteciler bu kalp atışlarının yanında olduğu için diğer meslektaşlarına göre daha şanslı. Ama siyasette olan ne varsa Ankara’dan öğrenmeye çalışmak, çoğu zaman da “olanın gösterilmek istendiği gibi aktarılması” gibi bir handikap da taşımıyor değil. Bu giriş şunun için; Yaklaşık bir yıl önce MHP’nin genel Başkanlığı için yarışan Bahçeli ve Özdağ arasında yaşananlar çok tartışıldı ama hep bir tarafı eksik bırakıldı. Anımsayınız; Ümit Özdağ’ın MHP’ye üye kaydı vaatlerinin bile önüne geçmişti. Çünkü Özdağ’ın partiye üye kaydı Artvinli olmadığı halde Artvin’in Yusufeli ilçesinden yapılmış ve MHP yönetimi adeta ilçe yönetimini ve dolayısıyla Özdağ’ı “Biçmişti.” Peki Özdağ neden MHP’ye Artvin’den kayıt yaptırmıştı? Bu kayıt, iddia edildiği gibi genel başkanlık öncesinde üye olacak yer bulamayan Özdağ’ın bir emrivakisi miydi? Yada emperyalist bir sızma hamlesi mi? Peki üye kaydını yapan ilçe başkanı ile MHP yönetimi arasında daha sonra ne yaşandı? İşte tüm bunların cevabını bulmak için, Özdağ’ın kaydını yapan o zamanki MHP’li ilçe Başkanı’nı Yusufeli’nde bulduk. Üstüne perde örtülen o hesaplaşmanın skandallarla dolu bambaşka yüzüne buyurun…

TURKTİME: MHP’deki Bahçeli-Özdağ çekişmesinde eski bir ilçe başkanı olarak Genel Merkez sizi topun ağzına koydu ve şimdiye kadar pek az ilçe başkanına nasip olan bir tartışmanın tarafı oldunuz. Siyaset öykünüz nedir?

MAHMUT KAÇMAZ: Siyasete 2000 yılında başladım. Siyasete giriş sebebim MHP’li Yusufeli Belediye Başkanı Yusuf Sağlam’dır. Onun istirhamıyla aktif siyasete girdim. Ama siyaseti 2002 yılında bırakmaya karar vermiştim. Ancak Gürsel Özkan Bey’in Artvin’den MHP milletvekili adayı olması bunu engelledi. Bir de 2002 seçimlerinden sonra belediye başkanı bırakmama engel oldu. 2004’te yerel seçimler olacak birlikte güçlü girelim dedi ve 2004’ün baharına kadar bu mevzu uzadı. Ve 2004’te istifa ettim.

TURKTİME: 2 yıl gibi kısa sürede neden vazgeçtiniz siyasetten?

MAHMUT KAÇMAZ: Genel merkezin fikirleriyle benim fikirlerimin ciddi bir şekilde uyuşmadığını gördüm.  Oradaki anlayış benim anlayışıma tersti. Bu, tamamen Devlet Bahçeli ile, yönetimin siyaset anlayışıyla ters düştüğüm için oldu.

TURKTİME: Yusufeli varlığıyla bile Türkiye’nin büyük kısmı tarafından bilinmeyen küçük bir ilçe. Ama MHP genel başkanlığı seçim sürecinde Ümit Özdağ’ın üye yapıldığı yer olarak MHP orijinli tartışmaların merkezi olarak bir anda gündem oldu. Bu süreç tam olarak nasıl işledi?

MAHMUT KAÇMAZ: Ümit Özdağ’ın Yusufeli’den MHP’ye kayıt yapılması ile ilgili tartışmalar genel merkez tarafından tamamen art niyetli yürütüldü. Çünkü Özdağ’ın kaydı 2003 yılında yapılmıştı, tartışmalar 2007 yılında ortaya çıktı. 2003’teki kayıt 2007 yılında sorun oluyorsa bunda art niyet aramak lazım. Düşünün; 2003 yılında kayıt yapılmış, aradan 4 yıl geçmiş, bunu genel merkez biliyor, il biliyor, partinin bütün teşkilatları biliyor. Ama bu kayıt 4yıl sonra sorgulanmak isteniyorsa burada bir art niyet vardır.

TURKTİME: Kaydı siz mi yaptınız?

MAHMUT KAÇMAZ: Evet, Ümit Özdağ benim ilçe başkanlığım döneminde Yusufeli de MHP’ye kaydını yaptırdı. Ve o kaydı da bizzat ben yaptım.

TURKTİME: O zaman partiden bir tepki gelmemiş miydi?

MAHMUT KAÇMAZ: Evet, hiçbir tepki gelmedi.

TURKTİME: Bu kaydın sorun olması genel başkanlığa aday olmasıyla mı başladı?

MAHMUT KAÇMAZ: Ümit Özdağ ile biz 2003 yılının bahar aylarında Artvin’e gelişiyle tanıştık. Temmuz civarında partiye kayıt yaptık. 2003’ün Kasım ayında MHP genel başkanlık seçimi yaşadı. O genel başkanlık seçiminde de Bahçeli’nin karşısına iki aday çıktı; Ramiz Ongun ve Koray Aydın. Özdağ o zaman aday değil. Dolayısıyla o zaman bu kayıt işi de sorun olarak görülmedi. Ne zamanki Özdağ parti genel başkanlığına aday olarak ortaya çıktı bu işler de o zaman gündeme geldi.

ÜMİT ÖZDAĞ YUSUFELİ’DE EV TUTTU…

TURKTİME: Artvinli olmayan Ümit Özdağ neden Artvin’den partiye kaydoluyor?

MAHMUT KAÇMAZ: Bakınız; Partiler, tüzükleriyle yönetilen siyasi oluşumlardır. Ben de bir ilçe başkanı olarak tüzük neyi gerektiriyorsa o işi ona göre yapmaya çalıştım. Tüzükte; “Artvinli birisi gidip İstanbul’da kayıt olamaz” diye bir şey yok. TC vatandaşı olduktan sonra Artvinli İstanbul’da, İstanbullu da isterse Hakkari’de kayıt olabilir. Bu da normal bir şey.

TURKTİME: Belki kağıt üstünde normal. Ama hiç ümit Özdağ’a sordunuz mu “Artvinli değilsiniz. Neden gelip de Artvin’de kayıt oluyorsunuz.” diye. Bu, size tuhaf gelmedi mi?

MAHMUT KAÇMAZ: Onu deme şansımız yoktu çünkü Özdağ’a bu teklifi Özdağ’a yapa biziz. Pontusçuluk araştırmaları için Artvin’e gelmişti, tanıştık. Bir süre sonra yine geldi, yemek esnasında konuşurken Ümit Özdağ MHP’ye kayıt olacağını söylediğinde dönemin il başkanı arkadaşımız hocaya “biz sizi Artvin’den kayıt yapalım” diye teklifte bulundu. O da il başkanına “neden olmasın” diyince bizim Yusufelili bir arkadaşımız da “Artvin’den kayıt olacaksanız biz Yusufeli’den bu kaydı yapmak istiyoruz” dedi ve hoca da kabul etti. İlçe başkanı olarak bana sordular orda. Ben de tüzükten o an emin olmadığım için “tüzüğe bakarız, eğer bir engel yoksa tabii ki yaparız” dedim. Zaten burada ev tutmuştu, Yusufeli’nde oturur vaziyetteydi. Tüzükte de engel olmayınca ben bu kaydı bilinçli bir şekilde, seve seve yaptım.

MHP GENEL MERKEZİNDE ÖZDAĞ KIYAMETİ… PARTİ İLÇE BAŞKANINA SAHTEKAR DİYOR, DAVA EDİYOR!!!

TURKTİME: Bu kayıt genel merkez tarafından soruşturulmadı mı hiç?

MAHMUT KAÇMAZ: Hayır. Ben ilçe başkanı olarak kaydı yaptıktan sonra, bu işler silsile yoluyla yürür, böyle bir üye kaydı yapılmıştır diye İl’e ve seçim kuruluna bildirdim. Bu kayıt genel merkeze de gitti. O zaman hiçbir tepkiyle karşılaşmadık. Bizi hiç arayıp soran da olmadı. Ben 2004 yılının mayıs ayında ilçe başkanlığını bıraktım. 2006’nın sonunda genel başkanlık mevzuu tekrar gündeme gelip Ümit Özdağ genel başkanlığa aday olunca genel merkezde kıyamet koptu. Partinin avukatı Yusufeli’ne kadar geldi ve bizi dava etti. Türk siyasi tarihine bakarsanız, bir partinin kendi ilçe başkanını dava etmesi diye bir şey yoktur.

TURKTİME: O kıyamet nasıl koptu?

MAHMUT KAÇMAZ: Bunun daha öncesi var. Özdağ Artvin’e sık sık gelir. Kafkasör festivalinin olduğu zaman da beni arayarak “iki günlüğüne Yusufeli’ne bir ziyarete geleceğim, beni alır mısın” dedi. Gittim aldım. Birlikte Kafkasör’e gittik. Diğer ilçelere geçtik, sonra da kendilerini gönderdim. Genel merkez Özdağ’ı takip edip ne yaptığını bildiği için neden Yusufeli’ne bu kadar sık gidiyor diye bir problem olmuş. O sırada beni teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Ali Işıklar bey aradı. Telefonu açtığımda bana sahtekar diye hitap etti.

TURKTİME: Tam olarak ne dedi?

MAHMUT KAÇMAZ: “Başkan, sahtekarlık yaptığının farkında mısın” dedi. Ben de kendisine “neyin sahtekarlığı” diye sorunca, “Artvinli olmayan birisini Artvin’den kayıt yaptın” dedi. Devamında konuşmamız hoş bir üslupla geçmedi. Beni ilçe başkanı sıfatıyla arıyor. Oysa ben 2 yıl önce ilçe başkanlığından istifa etmişim. Benden parti defterlerini, kayıt evraklarını istiyor ama benim istifamdan bile haberi yok. Bunu nasıl anlatabilirim ki? İlçe başkanının istifa etmesinin üzerinden iki sene geçmiş ve genel merkez, üstelik teşkilatlardan sorumlu başkan yardımcısı bundan habersiz. Bunu anlatmam mümkün değil. Ben konuşmak için Ankara’ya çağırır diye bekliyordum ama çağırmadı. Ben de Ankara’ya giderek başka bir genel başkan yardımcısıyla, Metin Çobanoğlu ile konuştum. Her şeyi detaylı bir şekilde anlattım. O da bana “demek ki bir yanlış anlaşılma var. Çünkü genel merkezde konuşulanlar bu şekilde değil” dedi.

İLÇE BAŞKANINI DAVA ETMEYE GELEN GENEL SEKRETER YARDIMCISI, BELEDİYE BAŞKANININ MHP’Lİ OLDUĞUNDAN HABERSİZ!

TURKTİME: Genel Merkez’de ne konuşuluyormuş?

MAHMUT KAÇMAZ: Genel Merkez’de, sanki Ümit Özdağ Artvin’e gelmiş, emrivaki yaparak beni kayıt yapın demiş ve biz yapmışız gibi şeyler konuşuluyormuş. Oysa işi yaşayan ve kayıt yapan benim ve ben biliyorum ki böyle bir şey olmadı. Sonra birlikte Ali Işıklar’a gittik. Ben işin gerçeğini ona da anlattım. Anlaştığımız da sanıyordum. Ama demek ki anlaşamamışız ki aradan 2 ay geçtikten sonra genel sekreter yardımcısı partinin avukatı Mehmet Nacar geldi. Biz gittik karşıladık. Ama meğer onlar bizi dava etmeye gelmişler. Ben ikinci şoku orada yaşadım. Düşünün, siz bir ilçe başkanısınız, gidip birinci ağızdan bu durumu anlaması gerekenlere izah ediyorsunuz. Onlar da size bu olayın kapandığını söylüyorlar. Aradan 2 ay geçiyor, o kişiler sizi dava ediyorlar. Bu anlaşılır bir davranış değil. Partinin avukatı Ankara’dan kalkıp Yusufeli’ne ilçe başkanını dava etmek için geliyor. Çok aşağılayıcı bir durum. Ayrıca başka bir şok yada komediye de şahit oldum o zaman. Mehmet Nacar’ı karşılayınca “belediye başkanı neden sizi karşılamadı” dedim. Şaşırdı. Ben, belediye başkanı hangi partiden biliyor musunuz dedim. Bilmediğini söyledi. Oysa eski ilçe başkanını dava etmeye geldiği ilçenin belediye başkanı MHP’li. Türkiye genelinde 130 civarında MHP’li belediye başkanı var ama MHP’nin Genel Sekreter Yardımcısı bunu bile bilmiyor.

TURKTİME: Davalar ne aşamada şimdi? Sonuçlanan oldu mu?

MAHMUT KAÇMAZ: Mahkeme yaklaşık bir seneden fazladır sürüyor. 4 başlık hakkında dava açtılar. Diğerlerinden beraat ettim. Sadece sahtecilik kaldı. Beni sahte ikametgah kullanmaktan yargılıyorlar. Ben ilçe başkanıyım. İkametgahı talep eden benim. Ama bana getiren ve veren başka bir makam. Bu ikametgahın sahte olması için veren kişi ben bu ikametgahı vermedim, alan kişi de ben bu ikametgahı almadım dese olabilir. Ama iki taraf da böyle bir şey demiyor. Benimle ilgisi ne?

KAÇMAZI KAHREDEN AYRINTI: İLÇE BAŞKANINI MAHKEMEYE VEREN MHP DAVAYI SOLCU AVUKATA VERDİ!!!

TURKTİME: Davayı partinin avukatı mı takip ediyor genel merkez adına?

MAHMUT KAÇMAZ: Genel merkezin avukatı Ankara’da başka bir avukata, Ankara’daki avukat da Erzurum’daki bir avukata vekalet veriyor. Erzurum’daki avukat da yanındaki çömezini gönderiyor davaya. O mahkeme esnasında o avukatın söylediği bir şey çok zoruma gitti. O avukatı araştırdık. MHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, hatta başka bir siyasi oluşuma yakın, solcu bir avukat. Ve bu avukat MHP adına MHP ilçe başkanlığı yapmış birisini mahkum ettirmeye çalışıyor. Hoş olmayan, beni kahreden taraf burası. Eğer genel başkanın yada yardımcılarının bu olaydan haberleri varsa parti adına utançtır.

TURKTİME: Size açılan davalar, ihraç kararları bu davayı kapattı mı? Ülkücü camiada bunun tortuları neler?

MAHMUT KAÇMAZ: Onu bilemiyorum ama bildiğim bir şey söyleyeyim; Beş ay önce Yusufeli’de MHP’nin 70 tane kayıtlı üyesi vardı. 50 kişi istifa ettik. Bunun, bana göre davayı açanlara ibret olması gerekir. Bunu da daha net anlamamız için bir sene sonraki yerel seçimleri beklemek gerekiyor.

TURKTİME: İlçe başkanının istifasından bile 2 yıl sonra haberi olan Genel Merkez bu 50 istifadan haberdar mı? Yada önemserler mi?

MAHMUT KAÇMAZ: Sanmıyorum. Çok önemli değildir onlar için. Onlar için önemli olmayabilir ama bizim için önemli bir mevzudur.

TURKTİME: Dava sürecinde Özdağ’la görüştünüz mü? Destek oluyor mu?

Tabii ki. Özdağ sürekli geliyor buraya. Benim köyümdeki evimi bile bilen birisi. Devamlı görüşüyoruz. Bu davadan dolayı biraz da kader arkadaşı olduk. Ben kendisiyle siyasi konulardaki fikirlerimi paylaşınca da benim yapacağım her şeye destek olduğunu, hangi hareketin içinde olursam olayım destek olacağını söyledi. O, her zaman fikirlerine ihtiyaç duyacağım, bu ülkenin yetiştirdiği ender insanlardan birisi. Abi kardeş ilişkisi var aramızda.

ÖZDAĞ HAREKETİ MHP’YE SIZMA ÇABASI MIYDI?

TURKTİME: Abi kardeş ilişkisi olduğu için bu soruyu siz cevaplayabilirsiniz sanırım. Özdağ, MHP defterini kapattı mı?

MAHMUT KAÇMAZ: Hayır, Ümit Özdağ MHP defterini hiçbir zaman kapatmaz. Daha önce de belirttiğim gibi Ümit Özdağ aileden ülkücü. Onun için bu defteri kapatmaz.

TURKTİME: Ümit Özdağ’ın Genel Başkanlığa adaylığı bazı MHP’liler tarafından dış güçler adres gösterilerek “Partiye sızma çabası var” denildi. Bu iddianın geçerliliği varsa siz de bu sızma operasyonunda etkin bir rol oynamış oluyorsunuz. Bu sızma konusuna bakışınız nedir? Özdağ ne diyor bu konuda?

MAHMUT KAÇMAZ: Ümit Özdağ’ın kimliği benim önüme geldiği zaman Tokyo doğumlu yazıyordu. Bu neden böyle diye uzun zaman kendisine soramadım. Ama MHP yönetimi partiye sızma var diyince hem ben de sordum bunu kendisine. Söylediği şuydu: Özdağ 60 ihtilalinden sonra sürgün edilen 14 subayın birinin oğlu. 1965 yılında bu partinin tüzüğünü yazan üç işinden biri benim babam. Alparslan Türkeş’in yanında olan iki kişiden biri benim babam. 70’ten 80 yılına kadar bu partinin kadın kolları başkanlığını yapan benim anam. Ben de bunların oğluyum. Bu güne kadar hiçbir siyasi oluşumda bulunmamışım. Gün gelmiş MHP ye kayıt olmak istemişim. Siz buna sızma diyebilir misiniz?

TURKTİME: Bu süreçte hiç tehdit edildiniz mi?

MAHMUT KAÇMAZ: Büyük çapta değil ama edildim.

TURKTİME: Nereden geldi o tehditler? Adresi belli mi?

MAHMUT KAÇMAZ: Onları söylemek istemiyorum. Müsaadenizle özel kalsın.

“MHP’NİN TABANI İLE YÖNETİMİN FİKİRLERİ TAMAMEN ZIT!”

TURKTİME: İlçe yönetimi o tartışmalı genel başkanlık seçimlerinden sonra mı feshedildi?

MAHMUT KAÇMAZ: Orda da anlaşılır bir şey yok. Ben zaten dediğim gibi 2004’te istifa etmişim. Genel sekreter yardımcısı dava açmak için geldiği zaman da kendisine söyledim. Amaç beni partiden ihraç etmekse şu anda bir dilekçe yazıp size vereyim dedim. Benim fikirlerim bu günkü yapıyla zaten uyuşmuyordu. MHP’nin tabanıyla yönetimin fikirleri arasında zıtlık var zaten.

TURKTİME: Nedir uyuşmayan? Çünkü MHP’nin tabanında yönetimden ciddi bir rahatsızlık var ama töre gereği bu rahatsızlık yüksek sesle söylenmiyor deniyor.

MAHMUT KAÇMAZ: Buna töre ismini koyanlar da yanlış koymuşlar. Gerçek olan bir şey var. Ben geçmişte de siyaset yapmış birisi olarak şunu açık açık söyleyebilirim; Siyaset eğer halka inmekse, siz halkın istediklerini, düşüncelerini duymak, uygulamak zorundasınız. Yapamasanız bile en azından kulak vermek zorundasınız. Bakın, Bahçeli çıkıp APO’nun asılmasından, başörtüsünden bahsediyor. MHP’nin bunu izah etmesi mümkün değil. İktidar oldunuz. Yapamadıysanız bile mantıklı bir şekilde neden yapamadığınızı anlatacaksınız. Siz APO’nun dosyasını Meclis’e getireceksiniz, bekleteceksiniz. Aradan iki sene geçti idam cezasını kaldırdınız. Bunu anlatamazsınız. Yapmadınız, kasıtlı olarak beklediniz. Ben bunu bilirim. Taban bunu bilir. Bunları intikam duygusuyla değil, bu fikirleri güttüğüm için söylüyorum.  Eğer çözemiyorsanız bunları neden çözemediğinizi anlatırsınız. Ama mesela türban konusunda “bu, iki grup arasında zıtlaşmadır” dediğiniz zaman ben bunu anlayamam. Taban da anlamaz. Bizim asıl çatışmamız buradan geliyor. MHP ile fikirsel anlamda bir çatışmamız yok. Uygulamada çatışma var. 2002 Temmuz ayında devlet Bahçeli seçim kararı alınca, o seçim kararını Bahçeli parti içinde kimseye danışmadan bizzat kendisi almıştır, akabinde hiç konuşulmayan, kamuoyuna yansımayan başka şeyler oldu. Anavatan Partisi ile işbirliği yaptılar. Anavatan Partisi erken seçime, MHP de AB uyum yasalarının geçmesine evet diyecekti. Ama bu anlaşma örtbas edildi. Kamuoyu tarafından konuşulmadı, içeriği partiyle bile tartışılmadı. MHP’nin seçim karşılığında evet diyeceğim dediği uyum yasalarının içinde idam mevzuu da vardı. Bilirsiniz ki kanunlar Meclis gündemine gelmeden önce alt komisyonlarda görüşülür. MHP’li milletvekilleri bu alt komisyonlara girmediler. Şayet girselerdi orada idamın kaldırılmasına hayır çıkacaktı. Belki de uyum yasaları Meclis gündemine hiç gelmeyecekti. Ama MHP milletvekilleri alt komisyonlara girmeyince uyum yasaları alt komisyonlardan bir bir geçip Meclis’in gündemine geldi. Meclis’e gelince de AB konuşulurken, özgürlükler konuşulurken hiçbir milletvekili bunlara hayır diyemedi. Hele hele birkaç ay sonrasında seçim varken propaganda aşamasında kimse böyle bir şey yapamadı. Ha, MHP milletvekilleri oylamada meclise girdiler, idam kalkmasın diye oy verdiler ama bu göstermelik bir şeydi. MHP’nin içinde olan, bu işleri takip eden herkes biliyor ki bu işlerin içinde bir oyun vardı. Bu oyun yüzünden MHP yüzde 18’den yüzde 8’e düştü.

TURKTİME: Neden Özdağ’ı desteklediniz? Bahçeli’den farkı ne?

MAHMUT KAÇMAZ: Ben Ümit Özdağ’la Devlet Bahçeli’yi karşılaştırmak bile istemem. Vasıfları her şeyleri farklı. Bu, konuşulması bile gereksiz bir konu.

TURKTİME: Koray Aydın’ın ismi MHP Genel başkanlığı için geçiyor. Siz ne düşünüyorsunuz Koray Aydın ile ilgili?

MAHMUT KAÇMAZ: Benim siyaset anlayışımda popülizm yok. Geçmişte de popülist insanlar siyaset yaptılar. Ama bu insanların siyaset yapmasından ülke hiçbir şey kazanmadı. Koray Aydın da MHP’de böyle bir isim. Belki politikayı çok iyi bilebilir ama Türkiye’nin yada MHP’nin aradığı lider değil.

BU DEVLETİN TEMELİNE BİR HARÇ KOYANIN KIRK YIL KÖLESİ OLURUZ

TURKTİME: Milliyetçilik yükseliyor, ortam milliyetçi oyların toplanması için uygun ama MHP beklenen patlamayı bir türlü başaramıyor. Şimdiki yönetime karşı olan eski bir MHP’li olarak sizce MHP nasıl kurtulur?

MAHMUT KAÇMAZ: Bizler, bu devletin temeline bir harç koyanın kırk yıl kölesi oluruz. Ben siyasete bu açıdan bakıyorum. Kalıplaşmış fikirler açısından değil de söz konusu vatansa, bu vatana kim ne kadar hizmet ediyorsa, o açıdan bakıyorum. MHP’nin kurtuluşu, Ak Parti’nin çıkışı yada  CHP’nin çöküşü açısından bakmıyorum siyasete.

TURKTİME: Kapattığınız siyaset defteri başka bir partiyle tekrar açılabilir mi?

MAHMUT KAÇMAZ: Aslında siyaseti bırakırken bu kirli tarafını gördüğüm için bir daha girmem diye düşünüyordum. Ama siyasete girerken de özellikle bir şeyi çok düşünmüştüm. Sonuçta siz bir işi eleştiriyorsanız ama o işin içinde olmuyorsanız eleştirme hakkınız da kalmıyor. Bugün Yusufeli yaşadığımız bir ilçe. Nüfusuyla herkesin birbirini tanıdığı bir yer. Etrafınıza baktığınız zaman yanlış yada doğru yapanları çok kolay görebiliyorsunuz. Hal böyle olunca daha önce siyaset yapmış birisi olarak siyasete dönmeme gibi bir durum imkansız. Daha önce de belirttiğim gibi kalıplaşmış fikirler yada parti militanlığı açısından değil, memlekete hizmet açısından bakıyorum siyasete. Ve yineliyorum, eğer hizmet edebileceğime inanırsam o defteri bir daha açarım.

RÖPORTAJ: ERSİN TOKGÖZ/TURKTİME