DTP İSTEMEDİ, MHP 'GENİŞLESİN' DEDİ 

Tasarının tümü üzerinde söz alan DTP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, itirafçılığı ve pişmanlığı teşvik eden hiçbir kanunun şiddeti durduramadığını söyledi.

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal ise tasarının; terör, pişmanlık ve kara para aklanmasına ilişkin suçları da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini savundu.

Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden Tanık Koruma Kanunu tasarısının tümü üzerinde söz alan DTP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, tasarının bu haliyle CMK’nın 221. maddesi, Terörle Mücadele Kanunu ve Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nu desteklediğini belirterek “maalesef bu kanun tasarısı da malum olanı tarif etmek dışında bir işleve sahip değildir. Açıktır ve deneyimle ortaya çıkmıştır ki; pişmanlığı ve itirafçılığı teşvik eden hiçbir kanun ülkemizde yaşanan sorunlar kapsamında devam eden şiddeti durduramamış, yaşanan acılara çözüm getirememiştir. Tersine daha da körüklemiş ve içinden çıkılmaz boyutlara ulaşmıştır. Şiddet ve çatışmanın sona erdirilmesi en genel anlamda devletin vatandaşlarını yoksun bıraktığı hak ve özgürlükleri kanunlarla düzenleyerek anayasal güvence altına alması ile ve özelde de vatandaşlarına reva gördüğü eza ve cefalardan dolayı özür dilemesiyle gerçekleşebilir” diye konuştu.

-“BU GÜVENLİK TRAVMASINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”-

İlk bakışta, Tanık Koruma Kanunu’nun, tanıkların rahat bir şekilde beyanat vermesini kolaylaştıran, yaşamlarına kaldıkları yerden devam etmelerini sağlayan bir tasarı gibi anlaşılabileceğini ancak ayrıntılar okunduğunda böyle olmadığının görüldüğünü ifade eden Ata, “Bir insanın yüzünü estetik ameliyatla değiştiren bir devlet anlayışı düşünün! Üstelik onu koruma adı altında yapılacak. Tek kelimeyle izah etmek gerekirse, böyle bir hükümet acz içindedir. Bu nasıl bir güvenlik travmasıdır, anlamak mümkün değil! Muktedirlerin paranoya düzeyinde algıladıkları bu asayiş düzenine ve insanın kimliği ile oynayacak düzeye gelen bu patolojik duruma, her ne koşulda olursa olsun, karşı durmak gerekir. “dedi.

-“EK BİR TERÖRLE MÜCADELE KANUNU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”-

Tanık Koruma Kanunu adı altında, itirafçılığın, ajanlığın ve muhbirliğin özendirildiğini belirten Ata şöyle konuştu :

“Adeta ek bir terörle mücadele kanunu ile karşı karşıyayız. İtirafçıların karıştıkları suçları, yol açtıkları toplumsal zararları hepimiz bilmekteyiz ve çok yakın şahitleriyiz. Bu kişilerin terörle mücadele adı altında darmadağın edilmiş psikolojik durumlarından kolluk güçlerinin faydalanma çabaları, her şeyden önce gayri insanidir. Acilen, ilgili sağlık kurumlarında rehabilite edilmeleri gerekirken, güvenlik sistemimizin bir parçası haline getirilerek çoğu zaman topluma karşı kullandırılmaları, kamu vicdanında derin yaralara yol açmaktadır. Hal böyleyken, itirafçılığı, tanık koruması olarak adlandıracak yeni bir kanunun; mağdurları gün be gün artan ve sorunu çok daha çetrefilli bir hale getiren terörle mücadele kanunundan esas itibariyle hiçbir farkı kalmayacaktır. “

- MHP : KAPSAMI DAHA DA GENİŞLETİLMELİ -

Tasarının görüşmeleri sırasında söz alan MHP Konya Milletvekili Faruk Bal ise tasarının kapsamının daha da genişletilmesi gerektiğini savundu.

''Bir ilin emniyet müdürü şehrin ortasında korumalarıyla birlikteyken öldürülüyorsa ve olaya ilişkin tanık bulunamıyorsa; Başbakan, '18 milyar dolarlık petrol kaçakçılığı var' dedikten sonra, bu olayların üzerine gidilemiyor ve tek bir tanık bile bulunamıyorsa, burada ciddi sorun var demektir'' şeklinde konuşan Bal, tasarının tanık korumayla ilgili bugüne kadar çıkarılan 3. kanun olacağını hatırlattı. Kolluk kuvvetlerinin teknolojik gelişmelerden faydalanmadığını ve bunun da tasarının eksik kalmasına yol açtığını öne süren Bal, tasarının; terör, pişmanlık ve kara para aklanmasına ilişkin suçları da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söyledi. Bal, ''Sadece yangının küçük bir bölümünü değil, yangının tümünü görüp ona göre davranmalıyız'' dedi.