Siyasetçilerden Ergenekon Yorumları 

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Ergenekon davasının çok önemli bir dava olduğunu vurgulayarak, "Türkiye böyle bir davayı son 100 yıl içinde görmedi. Dilerim ki sağlıklı bir yargı süreciyle herkesin yargıya olan güveni bir kez daha tazelensin" dedi.

Silivri Cezaevi'nde başlayan Ergenekon duruşması, Türkiye'de bütün gözleri bir kez daha bu davaya çevirirken, Meclis'te de siyasiler duruşmayı yakın takibe aldı.

Ergenekon davasının önemli bir dava olduğunu ve yargı sürecinin bugün başladığını belirten Arınç, "İyi bir yargı süreci olmasını, gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum. Yargıya güveniyoruz. Umarız ki bütün dünyanın dikkatle takip ettiği bu dava Türkiye için çok hayırlı sonuçlara fırsat versin. Bunu talep ediyorum" diye konuştu.

Bir yargı kararı kesinleşinceye kadar bütün sanıklar ve şüphelilerin masum olduğu karinesine inandığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Diliyorum ki hakkı olanlar haklı olanlar çıksınlar. Suç işledikleri sabit olanlar varsa onlar da yargılama sonucunda suçlarının cezasını çeksinler. Yargıya olan güveni kimsenin bozmaması lazım. Bu önemli bir dava. Buradaki iddialar, mevcut deliller, sanıkların ve şüphelilerin kimlikleri, bazı kurumlarla olan ilişkiler çok önemli. Türkiye böyle bir davayı son 100 yıl içinde görmedi. Dilerim ki sağlıklı bir yargı süreciyle herkesin yargıya olan güveni bir kez daha tazelensin."

MHP İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi ise, bu konuda adli mekanizmaya olan güvenin devam ettiğini belirterek, "Madem hukuk devletinde yaşıyoruz, hukuk devletinde yargı üzerine düşen neyse yapsın. Şu anda kamuoyunu meşgul eden konu, yargılamanın gecikmesi. Bir de iddianamenin özeti olarak sunulan konular kamuoyunu fazla tatmin etmedi. O nedenle bu dava biran önce görülsün. Suçu olan varsa cezasını çeksin, suçsuzlar da serbest kalsınlar ve kamuoyu rahatlasın. Kamuoyunun rahatlamaya ihtiyacı var bu konuyla ilgili" diye konuştu.

MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş de, başladığı gün bu dava üzerine bir yorum yapmanın mümkün olmadığını belirterek, daha şimdiden bir takım uygulama zorlukları olduğunun söylendiğini kaydetti. Türkeş, "İzleyeceğiz. Dosya muhtevasında çok fazla bir şey görülmüyor. Şimdi hem savcı, hem Adalet Bakanlığı bu davaya bu ismi kendilerinin vermediğini, basının verdiğini söylüyorlar. O zaman bu davayı sayı numarası ile anmaya başlayarak savcı daha objektif yaklaştığını, Türk tarihindeki önemli bir ismin bir suç isnat edilen örgütün ismi olmaması gerektiğini ifade etmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, bu davanın hem savcısı, hem avukatı bulunduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'ın savcı, CHP lideri Baykal'ın ise avukat olduğunu dile getirdi. Vural, "Biz ne savcıyız, ne yargıcız, ne avukatız. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Ben sayın hakimden Başbakan ile sayın Baykal'ın da bu davaya müdahil olmalarını talep etmesini beklerdim. Onlar da olsaydı burada bir yargı sürecinin nasıl siyasallaştırmak istendiğinin tipik bir örneğini ortaya koyardık. Bildikleri varsa birisi savcı, birisi avukat, yargıç da yargıçlığını yapar. Bu süreçte gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacak bir zeminin oluşmasına dikkat etmeliyiz. Bu dava vesilesiyle de korku imparatorluğu oluşturulmak istenmesine de hepimiz dur demeliyiz. Umarım yargı siyasi baskılardan arınır ve gerçeklerin günyüzüne çıkmasına yardımcı oluruz" dedi.

Star