BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, gerekirse sınır ötesi harekâtın da ötesine geçilmesi gerektiğini söyledi.Muhsin Yazıcıoğlu, bölücü terör örgütünün kökünü kazımak için birliklerimizin Kuzey Irak’a mutlaka geçmesi gerektiğini belirterek, “Irak bütünlüğünü koruyacaksa bir sorun yok. Ancak Irak etnik, mezhebi ya da coğrafi gerekçelerle bölünecekse, birliklerimiz Kuzey Irak’ta kurulacak Türkmen Devleti için orada ‘de facto’ durum oluşturmak üzere planlarını yapmalı” dedi.
“Irak sınırı yeniden çizilmeli”
Muhsin Yazıcıoğlu, birliklerimizin Kuzey Irak’a geçmeleriyle birlikte, bu ülkeyle olan sınırımızın da yeniden çizilmesiyle ilgili düzenlemenin hayata geçirilmesi gerektiğini savundu.
BBP Lideri, “Irak sınırında, arazi yapısı itibariyle güvenlik tedbiri alabilme imkânımız yok. Bu sınırı bize İngilizler dayatmışlardır. Şimdi bu sınırın yeniden düzenlenmesi için diplomatik ve askeri yöntemlerin her ikisinin de kullanılması gerekir. Diplomatik olarak, Irak yönetimine ve halkına burada iki iyi komşu olarak güvenli şekilde yaşayabilmek için, güvenliği doğru dürüst sağlayabileceğimiz bir sınıra ihtiyacımız olduğunu açıkça anlatmalıyız. Onlarla aynı tarihten geliyoruz. Aynı kültürden geliyoruz, ortak değerlerimiz var. Karşılıklı akrabaların yaşadığı bir coğrafya burası. Daha güven içinde bulunmak ve ilişkilerimizi daha sağlıklı bir düzeye çıkartabilmek için bu gerekliliğin ortaya konulması lazım”
Yazıcıoğlu, sınırın değişmesi konusunda diplomatik çabalar yeterli olmazsa, askeri seçeneğin uygulamaya konulması gerektiğini belirterek, “Gerekirse güç kullanmak suretiyle bu sınırın yeniden tanzim edilmesi mutlaka sağlanmalıdır. Türk Ordusu’nun, Gabar Dağı’nı önüne alarak değil, arkasına alarak sınırlarımızı koruması gereklidir. Bu, ordumuzun işini daha kolay yapmasını sağlayacak bir çözümdür” ifadelerini kullandı.
Yeni Sınır İçin BBP Raporu
BBP Genel Başkanı, harita üzerinde sınırın nasıl değişmesi gerektiğini anlatırken, parti olarak bu konularda geniş kapsamlı bir çalışmaları olduğu bilgisini de verdi. Yazıcıoğlu, konuyla ilgili olarak hazırlayacakları raporu, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere gerekli makam ve mercilere sunacaklarını dile getirdi.
Pişmanlık Yasası ve Eve Dönüş Yasası gibi uygulamaların terörü yeniden hortlatıp hortlatmadığı ile ilgili sorumuza, “Kimileri normal hayata geçerek örgüte hizmet etmek niyetiyle yasadan yararlanmışlar. Ama tekrar örgüte hizmet etmişlerdir. Eve dönüş yasasından yararlanmak üzere teslim olanlar olmuştur. Ancak bunların büyük bir bölümü yine cezaevinden çıkınca doğrudan dağa çıkmışlardır. Dolayısıyla bu yasaların uygulanmasında önemli hataların ve eksikliklerin yapıldığını görüyoruz. Söz konusu yasalar yarardan ziyade zarar vermiştir” karşılığını verdi.
“Teröre karşı yaptırımları artırmalıyız”
Muhsin Yazıcıoğlu, terörle mücadelede “Olağanüstü hal”e geri dönüşü savunup savunmadığı yönündeki soruya ise, “Bölgede olağan şartlar içerisinde terörle mücadele etmenin faydaları daha fazladır. Vatandaşın normal hayatını devam ettirmekte zorlanması yüzünden devlet güçleriyle, kamu görevlileriyle karşı karşıya gelme ihtimali, terör örgütünün işine gelir. Onun halkı istismar etmesini kolaylaştırır. Mümkün olduğu kadar normal düzen içerisinde kalarak, Terörle Mücadele Yasası’nda bazı yaptırımları artırmalıyız. Güvenlik güçlerimizin terörle mücadele ederken karşılaştıkları birtakım zorluklar varsa, bu zorlukları ortadan kaldıracak düzenlemeleri yapmalıyız. Normal suçların dışında, terör suçlarıyla ilgili gözaltı süreleri ve benzeri uygulamaları olması gerektiği gibi farklı olarak düzenleyebiliriz. Böylece daha etkin olabileceğimizi düşünüyorum” yanıtını verdi.
“Özel Harekât daha etkin hale getirilmeli”
Düzenli ordu yöntemleri kullanılarak terörle mücadelenin yapılamayacağını savunan BBP Lideri, “Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Özel Harekât Daire Başkanlığı’nı daha etkin hale getirip takviye edip güçlendirmek suretiyle terörle mücadele etmeliyiz. Yurt içindeki mücadeleyi Emniyet Özel Harekât birimleri, sınır boyu ve yurt dışındaki mücadeleyi de Askeri birimler, Özel Kuvvetler marifetiyle yapmalıyız. Özel Kuvvetlerin de terörle mücadele maksadıyla özel olarak hazırlanıp teçhiz edilmesi, anti terör timleri oluşturulup gerekli bilgi yetenek ve yetkiyle donatılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
“Terörle mücadele ve istihbarat tek elden yürütülmeli”
BBP Genel Başkanı, “İçeride görev yapacak özel harekât timleriyle, sınırlarımız dışında bölücü teröristlerle mücadele edecek Özel Kuvvetlerin de iyi koordine edilmesi lazım. Güvenlik birimlerimizin faaliyetlerinin çok ciddi bir istihbarat çalışmasına dayanması lazım. Bunun için de istihbaratın tek elde toplanması, terörle mücadelenin tek elden yönetilmesi, birimler arasında sağlıklı bir işbirliğinin oturtulması gereklidir” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
cafesiyaset.com/MUHAMMET KUTLU