www.cafesiyaset.com sitesinde, “içki içmeyen bakanın masasına içki tuzağı kuran gazeteci kim?” başlıklı haberi okuyunca, o dönem Star Gazetesi’nde çıkan bu manşeti hemen anımsadım. Bakan, Gökalp’in iddiaları yenilir yutulur değil. Bu yüzden haberi yazan dönemin Star muhabiri, bugünün etkili sitelerinden www.aktifhaber.com sitesinin genel yayın yönetmeni Cevheri Güven’e bu olayı sormak farz oldu. Ben çekiliyorum, söz savunmanın;
Dönemin Star muhabiri, Aktifhaber.com yayın yönetmeni Cevheri Güven’in Turktime'a yaptığı açıklama...
“İçki içmeyen bakanın masasına içki tuzağı kuran gazeteci kim?”
Haberi bu başlıkla vermişler. Pazarlama güzel, ama gerçekler öyle mi? Suçlanan gazeteci benim…
DSP-MHP-ANAP koalisyonunun Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Kanal 7 grubuna ait cafesiyaset.com adlı sitede, Fatih Çekirge’yi ve beni hedef alan “medya ve çıkar ilişkileri” eksenli bir hikaye anlatmış.
Tabi açık açık konuşacak kadar yüreği olmadığından hikayeyi “isimleri saklı kalmak kaydıyla” yayınlama izni vermiş. Ama verdiği eşkalle hedefler belli. Çekirge ve ben…
Hikayeye göre; Bir gazetenin yayın yönetmeni (Çekirge) bir süt firmasının kendilerine reklam vermesi için Gökalp’ten aracı olmasını istemiş. Çoooook etik bakanımız bunun doğru olmayacağını söylemiş. Aynı yayın yönetmeni daha sonra o firma hakkında olumsuz açıklama yapması için bakana baskı yapmış. Ancak Gökalp, çoooook dürüst olduğundan bu baskıyı da reddetmiş. Sonra yayın yönetmeni Gökalp’in peşine adam takmış, her hareketini izletmiş. En sonunda Kızılcahamam’da bir yemekte önünde içki kadehiyle fotoğraflatmış ve çok konuşulan bir haber yapıp, bakanı o gün için büyük sıkıntıya sokmuş. Çünkü bakan aslında hiiiiç içki içmezmiş.
Hikayesini böylece anlattıktan sonra, sözkonusu site Gökalp’in mesajını şu cümleyle iletiyor:
“Hüsnü Yusuf Gökalp, söz konusu gazete yöneticisinin isteğini yerine getirmediği için bu tür olumsuz haberlerle karşı karşıya kaldığını, ancak o zamanki ödünsüz tavrını bugün de savunduğunu kaydediyor. Gökalp, politikacıların baskı ve şantajla, görevlerini kötüye kullanmaya zorlanmalarına karşı olduğunu belirterek, bugün aynı şey olsa yine aynı tepkiyi göstereceğini ifade ediyor.”
HÜSNÜ YUSUF, YUSUF YUSUF
Gökalp’in bahsettiği haber Star Gazetesi’nde manşetten, dört fotoğraflı ve “Hüsnü Yusuf, Yusuf Yusuf” başlığıyla yayınlandı.
Haberde “korkma” temasını işleyen bu başlığın kullanılma amacı Hüsnü Yusuf Gökalp’in içkisini saklama gayretiydi. Ve manşetten verilen dört karede kah peçeteyle, kah eliyle bakan ve yanındaki kişi (ismini hatırlamıyorum) içkiyi sürekli saklamaya çalışıyorlardı.
Gelelim madde madde Gökalp’in “hikayesine” ve benim “gerçeklerime”:
YER, KIZILCAHAMAM DEĞİL, PATALYA
1 – Bakanın bahsettiği gibi olay “Kızılcahamam’da bir yemek” değildi. Ticaret Borsaları’nın Patalya Otel’de düzenlediği 3 günlük bir kamptı. Ve kampın kapanışında sıra gecesi yapılmıştı. Haber ve fotoğraflar da sıra gecesinde çekilmişti.
ŞAHİTLERİM; RADİKAL VE TÜRKİYE
2 – “Hiç içki içmem” diyen Hüsnü Yusuf Gökalp o gece viski içti. Buna, o gece bakanın yanında rakı içen ve bakanla beraber çakırkeyf olan Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz, Türkiye Gazetesi’nden Sinan Çetin, Radikal’den Hanife Şenyüz, TOBB Basın Muşaviri Mustafa Bey ve diğer gazeteciler şahittir. Hatta Gökalp viskisini sek içemediği için sulandırarak içmiştir. Viskiye de yurt dışında bulunduğu sırada alıştığını orada anlatmıştır.
3 – Bakan masada içki kadehi bulunduğu sırada fotoğrafının çekildiğini ve kendisinin içmediği halde içiyormuş gibi gösterildiğini anlatıyor. Yuvarlak masalarda bu tip perspektif hataları olabilir. Ama o gece masa ince uzun bir protokol masasıydı. Ve sahneyi cepheye almış vaziyette kurulmuştu. Fotoğraflar da tam cepheden çekilmişti. Herkesin içkisi kendi önünde net gözüküyordu.
4 – Gökalp, hikayesinin odağına, “iltimas isteğini yerine getirmediği için ismini gizleyerek Fatih Çekirge’nin peşine muhabir taktırmasını” oturtuyor. O manşeti yapan ben, -ki bu benim ilk manşet haberimdi- O sırada daha bir stajyerdim. Star’ın yayın yönetmeni olan Çekirge’nin bana böyle özel bir görev vermesi, beni tetikçi olarak kullanmasını bir kenera bırakın; Çekirge’yle o ana kadar tek kelime etmişliğim yoktu.
5 – Hatta o göreve giderken “3 gün Kızılcahamam’da dinleniriz” diyerek gitmiştik. Çünkü ciddi bir haber değeri yoktu. Hatta Star’dan ekonomi muhabiri Erdoğan Süzer ve ben, iki kişi gitmiştik. Haberi yaptığım son gün Erdoğan Süzer, iş gereği Ankara’ya dönmüştü. O günlerde acar stajyerdim ve herkes sıra gecesinin keyfini çıkartırken, haber peşindeydim. Mesleğimin başında tutunma çabasındaydım. Bakanın tedirgin ve kadehini saklaya saklaya içki içmesi tuhafıma gitmişti. Ve görüntülemiştim.
6 – “Baskılara direndim, ödünsüz tavır gösterdim” gibi hamaset yapan Gökalp’in o tedirgin anlarını, “Hüsnü Yusuf Yusuf Yusuf” başlığıyla vermiştik. Çünkü; Bahçeli’nin MHP’lilerin içki içerken çekilmiş fotoğraflarını gazetede görmekten hoşlanmadığını biliniyordu.
NİYE O GÜN SUSTUN?
7 -Gökalp’in her şeyden önce cevap vermesi gereken ise haberi o gün neden kabullendiği. Şimdi cesaret salvoları yapan bakan, iddia ettiği Yayın Yönetmeni baskısını neden o gün açıklamadı? Neden “bu haberin arkasında bu baskılar var” demedi. Ya da neden haberi yalanlamadı, “ben içki içmem, bu haber ve fotoğraflar uydurma” demedi, tekzip göndermedi, hatta basın müşavirine telefon bile açtırmadı? Çünkü haber yüzde yüz doğruydu.
Gelelim bakanın bu uyduruk hikayesini sütunlarına taşıyan cafesiyaset.com’a… Yalan haber hikayesi yazayım derken, kendileri benim ileride anlatabileceğim “yalan hikayesinin” mecrası oldular. Fatih Çekirge’yi arayıp tek soru sorduklarını sanmıyorum. Beni zaten aramadılar.
Hele bu hikayeyle, 28 Şubat’ı karıştırmalarına hiç anlam veremiyorum. Çekirge’nin yüzünü buzlandırarak –ama kim olduğu açık seçik belli biçimde yapılan bir işlemle- verdikleri yetmiyormuş gibi, bir de 28 Şubat’la bağ kurmuşlar.
Çekirge’nin 28 Şubat tavrı eleştirebilirler elbette. Ama bunu böylesi yalan bir hikayeyle belden aşağı vuruş şekline dönüştürmeleri çok yakışıksız. Beni tetikçi durumuna düşüren hikayeyi çek etmeden koymaları ise gazetecilik adına utanılacak bir durum. Umarım bu açıklamamdan nasiplerini alır ve “yalan hikayeye” gösterdikleri ilgiyi “gerçek” hikayeye gösterirler.
MHP’nin 3 Kasım seçimlerinde kırsaldan silinmesinin müsebbibi, Bahçeli’nin görmek istemediği, Ağar’ın baraj altı DP’sinin adayı, şimdinin Koray Aydın yandaşı, Yusuf Beye söyleyecek son lafım: “Yalanında boğul emi” olacak.
Özel/Talat Atilla
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...