Hıncal Uluç, Chelsea – Galatasaray ve Galatasaray – Kayserispor karşılaşmalarında kötü performans sergileyen oyuncuları değerlendirdi.
Uluç ” Tugay, Galatasaray’dan bu kadar parayı neden alıyor? Hiç sıkılmıyor mu? ‘Ben, bunca yıllık Galatasaraylıyım ve bu parayı, hak etmiyorum. Bu kulübün, zaten 500 milyon lira borcu var’ demiyor. Hiçbir şey yapmadan, orada oturuyor! Oraya heykel oturtsan, bir şey fark etmez. Bunlar, açık seçik birbirlerine girmişler. Geçen hafta söylediklerim, iyice ortaya çıktı. Oyuncular, birbirleriyle dargın. Selçuk Efendi ile Burak Efendi, maç sonrası takım otobüs ile dönmüyorlar. Bu; ‘Biz, takımla beraber değiliz. Biz takım değiliz’ demektir.
Kendi delüks arabaları ile dönüyorlar! Bunu söylediğin zaman da bir takım gazeteciler, Galatasaray’ı baltalamak için böyle şeyler uyduruyorlar. Selçuk kim, Burak kim; takımdan ayrı dönüyorlar! Drogba Efendi, Londra’dan takımdan ayrı dönüyor; Selçuk ile Burak da stadyumdan ayrı dönerler! Ünal Aysal’ın Galatasaray’a getirdiği zavallılıktır bu… ” dedi.
Chelsea maçı, tam bir kepazelikti. 10 dakikada, üç kere oyun içi taktiği değiştiriyor! 4-4-2′den 3-5-2′ye; oradan 4-3-3′e… Zannediyor ki ‘tık’ dediğinde hemen uyacak; programlanmış robotlar var. Mourinho, maçtan sonra resmen dalga geçti. “Anlamaya imkan yok” dedi.
Kayseri maçında yaptıklarına bak: Devre 0-0 bitmiş; Galatasaray’ın tek pozisyonu yok. Bu oyunun en büyük sorumlusu da orta saha… Orta sahada, Selçuk en kötü… Sneijder, hiç görünmüyor. Melo canlı bomba; her an kırmızı kart görebilir.
Maçın başında, Galatasaray’ın yaptığı 8 faulden 7′sini Melo yaptı ve bunların her biri, ayrı ayrı kırmızı kart olabilecek faullerdi. Anlıyoruz ki öbür hafta, Fenerbahçe maçı var. Konya maçında cezasını çekmek için sahaya biçerdöver gibi çıktı!
Böyle bir taktiği vereceksen bile; o sarı kart, 80. dakikada falan görülür. Maçın 2. dakikasında, sarı kart görür mü Galatasaray’ın ön liberosu!.. Ondan sonra hadi bakalım; maçın sonuna kadar oyna!.. Birinci devrenin sonunda yaptığı hareket, kırmızı kartlıktı. Topsuz ayağa arkadan, tekme atmak; kırmızı karttır. Hakem, faul bile vermedi! Çünkü faulü verse, sarıyı çıkartmak zorunda… Görmezden geldi. Bütün maç boyunca, Galatasaray adına neleri görmezden geldi. ‘Galatasaray kazansın’ diye, elinden geleni yaptı Hüseyin…
Melo canlı bomba, Sneijder kayıp, Selçuk kötü oynuyor; değiştirdiği adam Ceyhun!.. İlk yarının sonunda, ‘Mancini’ denen adam; kötü oyunun sorumlusu olarak Ceyhun’u görmüş! Yanında da bir sfenks oturuyor. Bunu söylemekten bıktım artık… Bırak konuşmayı, yüzünde ifade bile yok! Tugay, Galatasaray’dan bu kadar parayı neden alıyor? Hiç sıkılmıyor mu? ‘Ben, bunca yıllık Galatasaraylıyım ve bu parayı, hak etmiyorum. Bu kulübün, zaten 500 milyon lira borcu var’ demiyor. Hiçbir şey yapmadan, orada oturuyor! Oraya heykel oturtsan, bir şey fark etmez.
Bunlar, açık seçik birbirlerine girmişler. Geçen hafta söylediklerim, iyice ortaya çıktı. Oyuncular, birbirleriyle dargın. Selçuk Efendi ile Burak Efendi, maç sonrası takım otobüs ile dönmüyorlar. Bu; ‘Biz, takımla beraber değiliz. Biz takım değiliz’ demektir. Kendi delüks arabaları ile dönüyorlar! Bunu söylediğin zaman da bir takım gazeteciler, Galatasaray’ı baltalamak için böyle şeyler uyduruyorlar. Selçuk kim, Burak kim; takımdan ayrı dönüyorlar! Drogba Efendi, Londra’dan takımdan ayrı dönüyor; Selçuk ile Burak da stadyumdan ayrı dönerler! Ünal Aysal’ın Galatasaray’a getirdiği zavallılıktır bu…
Bundan istifade ederek Mancini hala bu paraları alıyor ve Galatasaray ile oynamaya devam ediyor. Yoksa geldiği gün kaç paralık adam olduğu meydandaydı. Bu rezaletler yaşanmadan gönderilmeliydi.
(sabah)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...