Katliamın en çok can aldığı Zemelka Mahallesi’nde, 21 Ağustos’u 22 Ağustos’a bağlayan gece saat 02.30’da — saldırının gerçekleştiği anda — camilerden tekbirler yükseldi. Gökyüzünde patlayan havai fişekler, bir yandan anmayı, diğer yandan kayıpların ruhuna yakılan sessiz bir çığlığı simgeledi.
Yüzlerce sivil, Zemelka Köprüsü’nde toplanarak ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. “Adalet”, “Hesap Verin” yazılı pankartlar açıldı. Katliamda babasını, kardeşini ve akrabalarını kaybeden Muhammed Ebu Hatem, o geceyi şu sözlerle hatırlattı:
“Tam 12 yıl önce aynı saatte 1500’e yakın insan katledildi. O gün ailelerimizi kaybettik, bugün de acımız dinmedi. İnşallah bir gün Esad ve suç ortaklarının yakalandığı haberini duyduğumuzda yine tekbirlerle bu meydanda olacağız.”
TANIKLARIN HATIRALARI: “6 YAŞINDAKİ KIZIM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE BOĞULDU”
Katliamın tanıkları için acılar hâlâ taze. 11 yakınını kaybeden Abdülkadir Kabbaz, nefessiz bırakılan sokakları şöyle anlattı:
“Kim çatılara kaçtıysa zehirli gazdan öldü. Eşim, oğlum ve torunlarım gözümün önünde can verdi. 6 yaşındaki kızım evin kapısında boğularak öldü. Sadece bir oğlum hayatta kaldı. O gece sokaklarımız cesetlerle doluydu.”
Zemelka mezarlığının 60 yıllık görevlisi Mahmut Acüz ise, hayatının en ağır gününü şöyle dile getirdi:
“Kimyasal saldırıda kızım, damadım ve torunlarımı kendi ellerimle toprağa verdim. O acı tarif edilemez. Gözlerim gazdan etkilendi, hâlâ tedavi görüyorum. O günlerde bir mezar kazmaya bile yetişemiyorduk. Ölenlerin ruhu için tek istediğimiz adalet.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |