İlk dış geziyi Strasbourg ’a yapmanızın anlamı nedir? Özel olarak mı seçtiniz?
Biraz özel olarak seçtik. Avrupa Birliği bunun içinden çıktı denilebilir. Avrupa ’nın vicdanı denilebilir. Büyük tartışmalar, antlaşmalar önce burada seslendiriliyor.
301 ’inci madde Avrupa vicdanının neresinde?
Biz zaten müzakerelere başlarken yeteri kadarını yerine getirmiştik. Ama hala yürüyeceğimiz yol var. Türkiye her bakımdan ileri gidiyor, geri gitmiyor. Önemli olan bu.
Terörle Mücadele 8’inci madde 10 yılda değişti, 301 de on yıl alır mı?
Almaz. Biz gittiğimizde ülkenin etrafında savaş, ülkenin yarısında olağanüstü hal vardı.
Strasbourg’ta bunları mı anlatacaksınız?
Bu ziyareti tek bir ülkeye yapmıyorum. Bütün bu konuların tartışıldığı yere gidiyoruz. Türkiye bir zamanlar burada çok sıkıntılıydı. Türkiye takip altındaydı. Konuşmalarımızı bizden başka kimse alkışlamaz, oy da vermezdi. Bunlardan kurtulduk.
2003’TE ALKIŞLANMIŞTIM
2003’te de buraya Başbakan olarak geldiğinizde ne anlattınız?
2003 Ocak ayında geldiğimde ’burası bir insan hakları okulu ben de bu okuldan geçtim’ dediğimde çok alkış aldım. Biz konuşurken salonun terk edildiği günlerden buralara geldik.
Seçim öncesinde de AB reformları yavaşladı ama ...
Avrupa’dan da kaynaklanan olumsuzluklar olunca heyecan azaldı. Türkiye 2-3 senedir geçiş sürecinde. Hükümetin önünde yol haritası hazır.
Ama siz lokomotif gibiydiniz?
Olur mu öyle şey, sayın başbakan her işin başındaydı. Ben de onun talimatıyla çalışıyordum.
MESELELER KRONİKLEŞİYOR
YÖK sorunu dışındaki konulara da el atacak mısınız?
Türkiye’nin en önemli meselelerini açık yüreklilikle konuşmazsanız kronikleşiyor. Kıbrıs, insan hakları, Avrupa Birliği gibi. Kimilerine göre terör, kimilerine göre Kürt sorunu..
Genelkurmay Başkanı DTP ’lileri terörü kınamadılar diye eleştirdi. Siz ne diyorsunuz?
Güvenlik meselesini sadece asker konuşacak başkası konuşmayacak değil.
GÖLGELERSEK YAZIK OLUR
DTP’liler PKK’yı kınayamayız yoksa sizleşiriz diyorlar...
Terörün ve şiddetin eğer açıkça karşısında durulmazsa sorunun çözümüne katkıda bulunulmaz, yük olunmaya başlanır. Terör ve şiddetin dışındaki meseleleri açıkça konuşabiliriz. Bizzat şiddetin içinde olmak gerekmiyor, onun desteklenmesi de tasvip edilemez. Türkiye’de yeni bir dönem açılıyor. En uç fikirlerin bile açıkça konuşulacağını sanıyorum. Yeni bir dönemi bozmamak gerekir. Yeni dönemi gölgelersek yazık olur.
Anayasa çalışmalarında daha yüksek katılım nasıl sağlanır?
İyi sonuca tartışma ile varılacak. Siyasi partiler, ana muhalefet, sivil toplum anayasaya dokunmayın demiyor. Onu deselerdi başka olurdu. Herkes fikrini söylesin. Ortaya çıkacak eserin sağduyuyu yansıtacağına inanıyorum.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...