AKP ANKARA'DA DERİN KRİZ! GÖKÇEK'İN BİLETİ KESİLDİ Mİ?

Nuray Başaran/Referans

"Yerel seçimde ikinci parti olursam genel başkanlıktan çekilirim" diyecek kadar iddiası olan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir türlü başkent adayını açıklamıyor. Sadece söylediği birkaç sözcükten ya da davranıştan, herkesin kendisine pay çıkarttığı Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı noktasında halen kıran kırana mücadele devam ediyor. Her ne kadar CHP'nin Murat Karayalçın'ı aday göstermesi üzerine adaylığının kesinleştiği söylenen mevcut Belediye Başkanı Melih Gökçek en güçlü isim olsa da Başbakan Erdoğan'ın ağzından çıkmış net bir cümle yok. Bu nedenle Ankara kulislerinde ibre bir gün Melih Gökçek lehine, öteki gün aleyhine dönebiliyor. Hatta kulislerde "Melih Toto" oynanıyor.
Olay bununla kalsa iyi. AK Parti'deki üst yönetim de bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Özellikle İdris Naim Şahin, Hayati Yazıcı gibi isimler, Gökçek'in aday olmaması yolunda derin kulis yaparken "Gökçekçiler" olarak bilinen Abdulkadir Aksu, Cemil Çiçek gibi isimler de Gökçek için sonuna kadar mücadele edenlerden.

Altınok gemileri yaktı
Öte yandan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ise gemileri yakmış durumda. Altınok, yakın çevresine göre "Ya büyükşehir adayı olurum ya da büyükşehir adayı olurum" ruh halinde. Altınok'un bu noktaya gelmesinin kuşkusuz sebebi de 5 yıl öncesinde lideri Tayyip Erdoğan ile yaptığı konuşma. Bilindiği gibi Turgut Altınok, AK Parti'nin sadece kurucu üyesi değil. Hatta AK Parti, Ankara'da Altınok'un evinde kurulmuştu. O günlerde Melih Gökçek ise Tayyip Erdoğan'ın yasağının kalkacağına inanmadığı için başka partide, yani kendi partisi Demokrat Parti'nin genel başkanı olarak mücadele ediyordu. Ve Gökçek'in Demokrat Partisi mevta, Turgut Altınok'un destek verdiği AK Parti ise iktidar oldu. Kadere bakın ki, "Altınok mu, Gökçek mi?" tercihinde Başbakan Erdoğan evinde parti kurduğu kişiye karşı bundan 5 yıl önce siyaseten Melih Gökçek'i tercih etmek zorunda kaldı. Ve kulislere bakılırsa Altınok'a da "Son kez Melih aday oluyor. Bir dahaki seçimde sıra sende" dedi.
Türkiye'nin en tecrübeli siyasetçisi Demirel'in dediği gibi, siyasette artık 24 saat değil, birkaç saat bile çok şeyi değiştirebiliyor. Bu AK Parti ve hatta Tayyip Erdoğan olsa bile. Denilenlere bakılırsa Gökçek, AK Parti kapatma davası sırasında, "Fırsattan istifade başbakan olabilir miyim" diye partinin kapatılması için çalıştı.

Kapatma davası ve Gökçek
Bir başka grubun iddiasına göre de AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi'ndeki davanın pozitif olarak, yani kapatılmaması şeklinde çıkmasında büyük çalışma yaptı ve katkı sağladı. Bu nedenle Başbakan Erdoğan bu seçimde yine kendisini aday göstererek ödüllendirecek. Bekleyip görmekten başka çare yok.
Ama gelişmelere bakılırsa, ne Turgut Altınok iddiasından ve talebinden geri adım atmış durumda ne de Melih Gökçek'in adaylığı resmen ilan edilmiş durumda. Üstelik de hem MHP, hem de CHP başkent için adaylarını açıklamalarına rağmen.
Şimdi bir başka kulis bilgisine göre eğer AK Parti Melih Gökçek'i tekrar aday gösterirse mutlaka ve mutlaka Turgut Altınok da karşısına aday olarak çıkacak. Partisi mi? O Altınok için önemli değil. Amaç Melih Gökçek'in önünü kesmek. Gökçek ile Altınok arasında oylar bölünürse, aradan Karayalçın neden çıkmasın? Kadere bakın ki, Gökçek de böyle bir siyasi tablodan bu koltuğa oturmuş ve bugünlere gelmişti. O günleri hatırlayacak olursak, Doğan Taşdelen ve Karayalçın mücadelesi Gökçek'i başkan yapmıştı. Şimdi sıkı durun ya Erdoğan inat edip ikisini de aday göstermeyip sürpriz bir aday olursa ne olur? Bu, bir başka yazı konusu.

BİR NUMARALI BÜROKRAT DOĞRULUYOR BASIN MERKEZİ YALANLIYOR
Dünkü yazımda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Çankaya Köşkü'nden almaya gelen Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait VIP helikopterinin Muhafız Alayı'nın önündeki piste indirilmediğini yazmıştım. Malum konu hassas olunca, ben de hassas davrandım. Hatta yazıyı hafta sonu yazmam gerekirken geciktirdim. Ve "köşk" kaynaklarına ulaşmadan da yazmak istemedim. Nitekim pazartesi günü öğleden sonra da Çankaya Köşkü'nün bir numaralı bürokratı Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen'e ulaşmayı başardım.
İsen, her zamanki doğru ve nazik üslubuyla olayı doğruladı. Ve dün bu köşede yer alan açıklamayı yaptı. Dedi ki, "Evet böyle bir olay yaşanmış. Ancak bir yanlış anlaşılma sonucunda helikopterin pilotu Muhafız Alayı'nın pistine inmiş. Sonra ikaz edilmiş. Biz bunu Sayın Cumhurbaşkanı'na bile iletmedik. Duyarsa çok üzülür" demişti. Yine konunun hassasiyeti nedeniyle de Sayın Genel Sekreter Mustafa İsen ile yaptığım bu konuşmayı kaydettim. İyi ki de öyle yapmışım. Çünkü dün öğle saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi bu konuda bir bilgilendirme metni yayımladı.
Söz konusu açıklamada Cumhurbaşkanı'nın sivil ve askeri helikopterleri birlikte kullandığı yazıyordu. Hatta eşinin de askeri helikopterlerden ve pistlerden yararlandığı veya Muhafız Alayı'ndaki pisti kullanmadıkları yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtiliyor. Ben Hayrünnisa Gül'ü hiç askeri bir helikopterde bugüne kadar görmedim. Belki atlamışımdır. Ancak dün yazdıklarımın yalanlanması kabul edilir bir durum olmadığı için basın merkezine, Çankaya Köşkü'nün bir numaralı bürokratı Genel Sekreter Mustafa İsen'e bilgi için başvurmalarını öneririm. Eğer ulaşamazlarsa, bendeki telefon kaydını kendilerine memnuniyetle istemeleri halinde gönderebilirim.
"Yerel seçimde ikinci parti olursam genel başkanlıktan çekilirim" diyecek kadar iddiası olan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ...