Ankara’da “sivil balans ayarı” olarak nitelendirilen Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) kararlarının perde arkası netleşti. Buna göre, YAŞ kararlarının en büyük sürprizi olarak görülen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun emekliye sevkedilmesinde, çözüm sürecine karşı çıkması ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) şahin kanadında yer alması etkili oldu. Kalyoncu’nun adı Ergenekon ve Balyoz davalarında da geçiyordu.
Son yıllarda, yürümekte olan davalardan dolayı YAŞ toplantılarında rütbelerinde bekleme sürelerini dolduran sanık konumundaki askerlerin durumunun, sivil ve askerî kanat arasında gerginliklere neden olduğu biliniyordu. Ancak mevcut Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in göreve gelmesiyle birlikte, YAŞ toplantılarında sivil irade ağırlığını hissettirmeye başladı. Bu kapsamda, bu yılki YAŞ’ın ciddi bir sorun yaşanmadan geçmesi bekleniyordu ve beklendiği gibi de oldu. En dikkat çeken ayrıntı ise, teamüllere göre Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu’nun yerine atanması beklenen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun emekliye sevkedilmesi oldu. Kalyoncu, iki yıl kuvvet komutanlığı yaptıktan sonra Necdet Özel’in yerine iki yıllığına Genelkurmay Başkanı olacaktı. Ancak hükümetin Kalyoncu ismine sıcak bakmadığı biliniyordu. 2010 YAŞ’ında Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ; Hasan Iğsız, Aslan Güner ve Bekir Kalyoncu üçlüsünün önünü açabilmek için kriz çıkarmış ve YAŞ kilitlenmişti. Başbuğ, Kalyoncu’nun ileride Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturmasını istiyordu.
Ergenekon’da adı geçti
Ancak Kalyoncu’nun adı, hükümetin karşısına defalarca çıkmıştı. Buna göre; Kalyoncu’nun, 2006 yılında düzenlenen bir güvenlik zirvesinde “irticai tehdit var” diyen generaller arasında olduğu ileri sürülüyordu. Kalyoncu’nun adı özellikle, Ergenekon ve Balyoz Davaları kapsamında gündeme geldi. Orgeneral Kalyoncu’nun isminin, Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan eski Özel Harekâtçı İbrahim Şahin’in ifadelerinde geçtiği ve Savcı Zekeriya Öz’ün de, 2008 yılında Kalyoncu’nun adını Genelkurmay’a ilettiği iddia ediliyordu.
Ayrıca Kalyoncu, 2 Mart 2012’de Balyoz davasının görül-düğü mahkemede tanık olarak dinlenmişti. Tanık olarak dinlenme gerekçesi ise, 5-7 Mart 2003’de 1. Ordu Komutanlığı’nca yapılan plan seminerine ilişkin düzenlenen Genelkurmay Başkanlığı sonuç raporunda imzasının bulunmasıydı.
Çözüm sürecine aykırı yazı
Kalyoncu’nun adı son olarak, Jandarma Genel Komutanlığı’nın faaliyet raporunda bir kez daha gündeme geldi. İçişleri Bakanı Muammer Güler’in sunuş yazısını kaleme aldığı “2012 Yılı Faliyet Raporu”nda, “Üst Yönetici Sunuşu” başlıklı bölümü Bekir Kalyoncu yazmıştı. Yazısında, “bölünme iddiasını” işleyen Kalyoncu, şu ifadeleri kullanmıştı: “Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin; içte ve dışta artan yoğunlukta güç kazanma çabası karşısında, değişen güvenlik algılamaları temelinde, iç güvenliğin sağlanması ve korunması öncelik kazanmıştır.” Tam da çözüm sürecinde Kalyoncu’nun bu yazısı “askerin siyasete karıştığı” algısını yarattı ve tartışmalara neden oldu. Yazı, hükümet tarafından da hoş karşılanmadı. Artık hükümet kulislerinde Kalyoncu’nun, “TSK’daki yeniden yapılanma sürecine uygun olmadığı ve özellikle de, çözüm sürecine karşın adının TSK’nın şahin kanadında’’ geçtiği konuşuluyordu.
Tartışmalı paşalar temdit aldı
YAŞ’ta, temdit (uzatma) alan ve rütbeleri yükseltilmeyen bazı komutanların isimleri dikkat çekti. Adı Uludere Katliamı ile gündeme gelen Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu bunlardan biri. AKP Milletvekili Şamil Tayyar, geçen yıl 21 Mayıs’ta Star gazetesindeki “Şifre bu paşadır” başlıklı köşe yazısında, “Meclis’teki Uludere Komisyonu’na mutlaka davet edilmelidir. Şifre, bu paşadır” diyerek Kuğu’nun ismini gündeme getirmişti. Temdit alan Tuğgeneral Mustafa Avcı ise Suriye’nin düşürdüğü ileri sürülen Türkiye’ye ait RF-4 keşif uçağının bağlı olduğu Malatya Erhaç Üssü Komutanı idi.
Rütbesi yükseltilmeyen diğer isim olan Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu ise 2011 yılının temmuz ayında 13 askerin yaşamını yitirdiği Diyarbakır’ın Silvan ilçesindeki PKK saldırısında ihmal iddialarıyla gündeme gelmiş ve saldırıyla ilgili, askerî mahkemede açılan davada tanık olarak ifade vermişti.
taraf