'Güllü' olarak tanınan şarkıcı Gül Tut, 26 Eylül'de, Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki 6 katlı binadaki evinin penceresinden düşerek öldü. Olaya ilişkin Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, otopsisi yapılan Güllü, İstanbul'da toprağa verildi.
Teknik ve fiziki takip sonrası, daha önce alınan 3 ifadesinde farklı konuşan şarkıcının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Sultan Nur Ulu, bavullarla gittikleri İstanbul'da polis tarafından yakalanıp, gözaltına alındı. Tuğyan Ülkem Gülter, ‘Kasten öldürme' suçlamasıyla tutuklanırken, hakkında 'ev hapsi' kararı verilen Sultan Nur Ulu’nun savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı.

"BERABER EĞLENCELİ VAKİT GEÇİRDİK"
İfadesinde olay gününü anlatan Sultan Nur Ulu, “Eve geldiğimizde Gül Anne evdeydi. Hep beraber muhabbet ettik. Tuğyan, Kervan ile konuşmak için içeriye gidiyordu. Kervan, Tuğyan’ın sevgilisidir. Ancak ikisinin imam nikahı da vardır. Gül Annenin, Tuğyan’ın telefonla konuşmak için içeriye gidip gelmesinden rahatsız olmasından dolayı filmi kapattık. Tuğyan’ın telefonla konuşması ile bir problemi yoktur. Ancak kendisini pek sevmezdi. Gül Annenin, Kervan’la bir problemi olduğuna şahit olmadım. Filmi kapattıktan sonra, beraber müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçirdik. Müzik açtık, bu sırada Tuğyan da yanımızdaydı.” dedi.
"AÇIK OLAN MÜZİKLE DANS EDİYORDUK"
Müzik eşliğinde dans ettiklerini söyleyen Ulu, “Biz sonra Tuğyan ile odaya geçtik. Arada salona gidip geliyorduk. Benim odada olduğum sırada Tuğyan odaya geldi. Açık olan müzikle ikimiz dans ediyorduk. Bir anda Tuğyan, ‘Malkara’ isimli müziği açmamı istedi. Ben müziği açıktan kısa bir süre sonra Gül Anne içeriye yanımıza geldi ve o da bizle oynamaya başladı. Bana ‘Malkara’yı nasıl oynayacağımı göstermeye çalıştı. Daha sonra ben yüzümde olan yara izi ve dikişlere bakmak için aynaya doğru döndüm. Bu sırada Tuğyan ve annesi oynamaya ve şakalaşmaya devam ettiler. Biz odanın kapısının olduğu tarafta oynuyorduk. Daha sonra Gül Anne camın olduğu tarafa doğru, benim arkamdan, Tuğyan’la yatağın arasından geçti. Ben o sırada aynada flaş açık bir şekilde yüzümdeki yara izine bakıyordum. Dikkatim tam olarak onlarda değildi.” diye konuştu.

"BEN DÜŞÜŞ ANINI GÖRDÜM"
Şarkıcı Güllü’nün yüzünün cama doğru dönük olduğunu ifade ederek, düşüş anını gördüğünü söyleyen Ulu, şöyle konuştu:
“Ben ilk aynaya döndüğüm sırada Tuğyan ile annesi arasında diyalog geçiyordu. O diyaloglar bana ses kayıtlarından dinletilen diyaloglardır. Ben kafamı onların olduğu tarafa doğru çevirdiğimde, Gül Annenin yüzünün camdan dışarıya doğru dönük, hafif camdan dışarı bakar gibi eğilmiş bir şekilde olduğunu gördüm. Tuğyan arkadan, annesinin kalçasının altından bacaklarına doğru sarılarak, kendisini hafif yukarıya doğru çektiğini gördüm. Tuğyan annesini o şekilde çektikten hemen sonra annesi düştü. Ben düşüş anını gördüm. Gül Annenin düştüğü sırada ‘Hadi görüşürüz’, ‘Bay bay’ şeklinde herhangi bir söz duymadım." dedi.
Tuğyan'ın büyük tepkiler verdiğini söyleyen Ulu şöyle devam etti:
”Daha sonra Tuğyan, ‘Koş’ şeklinde bağırarak, ağladı gibi yaptı. Ben de onun peşinden gittim. O sırada Tuğyan büyük tepkiler vererek çıkıp, ağlıyordu. Ben ise şok içinde kaldığım için tepki verememiştim. Daha sonra bizi hastaneye götürdüler. Daha sonra Tuğyan’ı başka bir hastaneye sevk edeceklerdi. Tuğyan bana dönerek, ‘O da gelecek’ dedi ve aynı ambulansla gittik. Yaklaşık yarım saat sonra aynı kişilerle Çınarcık’taki eve gittik. Biz eve gittiğimizde Tuğyan’ın kardeşi Tuğberk, Çınarcık’taki eve geçmişti.”
"KORKTUĞUM İÇİN SÖYLEYEMEDİM"
Korktuğu için yaşananları itiraf edemediğini belirten Ulu, şunları söyledi:
“Ben onların güçlü bir aile olmasından dolayı, korktuğum için, Güllü’nün ölümüne dair şahit olmuş olduğum durumu kimseye söyleyemedim. İnsanlar bana ne olduğunu soruyorlardı, ancak ben kimseye bir şey anlatamıyordum. Ben Tuğyan’ın bu süreçte bana ne yapacağını bilmediğim için, üzerime suçlamayı atabileceğinden endişe ederek yanlarından ayrılmadım. Bu süreçte Tuğyan’la yalnız kaldığımız bir ara bana, ‘Ben yanarsam ikimiz de yanarız’ dedi. Tuğyan’ın bana bunu demesinin sebebi annesini ittirdiğini görmemdi. Bu olaylardan sonra Tuğyan’la beraber kalmamın ve beraber İstanbul’a gelip gitmemin tek bir nedeni, yalnız olmaması gerektiğini düşündüğümden dolayıydı.”
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...