CHP içindeki muhalefet cephesi giderek genişliyor.
Henüz kimse resmen açıklamadı ama daha şimdiden genel başkan adaylarının sayısı üçe çıktı.
Haluk Koç, Gülsün Bilgehan ve Oğuz Oyan... Yani görünen o ki, CHP'de bir aday sıkıntısı yok.
Peki, ne sıkıntısı var?
Parti içinde veya dışında asıl tartışılan sinerji yaratacak bir politika ortaya konulmaması.
İçeriden başkaldıranlarla, dışarıda kalanların çoğunun tek ortak noktası var: " Bu yönetim gitsin!"
İşte sadece bu talep ne toplumu ne de "Sosyal demokratları" heyecanlandırmaya yetiyor. Bunun da nedeni bir iki grup hariç, kimsenin Türkiye'nin derin meselelerine reçete olacak bir politika ortaya koyamaması.
CHP içinde ve dışarıdaki muhalefetin gelip tosladığı nokta burası...
Bu durumu CHP içinde liderliğe aday olmuş ama başaramadığını görünce geri çekilmesini bilen deneyimli bir siyasetçi ile konuştum. Söyledikleri hayli çarpıcı ama isminin yayınlanmasını istemedi ve biz de saygıyla karşıladık.
İşte sorularımıza verdiği cevaplar:
- CHP'de daha önce lider adayı olmuş biri olarak şu anki durumu nasıl görüyorsunuz?
Hiçbir şey olmaz. Deniz Baykal bu işleri planlayarak bu noktaya geldi. Baksanıza meclis grubundan en fazla yüzde 15 farklı ses çıkıyor. Parti meclisi de öyle... Bu yapıdan yeni bir lider çıkmaz.
- Haluk Koç niye çıktı?
Soru işaretleri var. 2003'te yapılan tüzük kurultayını kimse unutmadı. O yapıya destek verenler şimdi özgürlükçü diye ortaya çıkıyor. İnanılacak gibi değil. Haluk Koç'u kim tanır? Hiçbir şansı yok.
- Bugün muhalefet olarak ortaya çıkanları samimi buluyor musunuz?
Hayır, samimi değiller. Kendileri bir yerlere gelmeyince muhalefet etmek doğru değil. Şu andaki yönetimden farklı ne savunuyorlar? Yeni bir sol politika mı öneriyorlar? Düne kadar kraldan çok kralcı olanların birdenbire muhalefet olması hiç inandırıcı değil. Bunların çok günahı var. Tüzük değişikliğinde Haluk Koç, Şinasi Öktem büyük destek verdi. Ama hakkını vermek gerekiyor, bunların arasında sadece Ali Topuz itiraz etti.
- Bu arada Gülsün Bilgehan da aday olacak. Ne dersiniz?
İnanamıyorum. Liderlik öyle kolay bir şey mi? Deniz Bey karşısında hiçbirinin şansı yok. İkisini de yok eder. Zaten kurduğu sistemi değiştirmeden baş etmek mümkün değil. Ya da Deniz Baykal'ın da benim gibi, "Ben üzerime düşeni yaptım beceremedim" demesi gerekir ki onu da demez.
- Adınız kulislerde yeniden konuşuluyor. Yeni bir hareket söz konusu mu?
Hayır, kesinlikle öyle bir düşüncem yok. Eski sosyal demokrat arkadaşlarımla bir araya geliyoruz ama bu siyasete dönmek anlamına gelmez. Ben bu şansımı denedim ve olamayacağını gördüm. Ayrıca bizim kuşağın zamanı da geçiyor. Yeni isimlerin, yeni kuşağın ortaya çıkması gerekiyor.
Pusula 07'nin isim babası Deniz Baykal!
CHP'nin Pusula 07 projesiyle ilgili yazımıza bizzat CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan cevap geldi.
Daha doğrusu Basın Danışmanı Baki Özilhan aradı.
Bizim dediğimiz şuydu: CHP'nin seçim için hazırladığı Pusula 07 kitapçığıyla Alman Sosyal Demokrat Parti'nin 2020 projesi birbirinin aynıydı.
Yani CHP'nin reklamcıları "intihal" mi yapmıştı?
Bir sorumuz da bu reklamcılara başarılarından dolayı CHP primi ödemiş miydi?
İşte ilk sorunun cevabı;
"Pusula fikri bana ait. Çeşitli isimler önerildi. Parti yöneticileriyle reklam firması bir aradayken değişik isimler üzerinde durduk. Ancak mutabakat sağlanmadı. Pusulayı ben önerdim ve kabul edildi."
Peki, isim babasının Deniz Baykal olduğu çalışma için reklamcılara prim verilmiş miydi?
Deniz Baykal bu soruya da "Hayır" diyor: "Metin ve içeriği tamamen biz hazırladık. Reklam firması sadece teknik dizaynı ve grafiği yaptı. Ödüllendirme falan da yok."
sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...