Mehmet Güner / Dünya Bülteni
Türkiye, başını ABD'nin çektiği 9 ülkeyle birlikte, Müşterek Taarruz Uçağının Üretimi için gereken tüm anlaşmaları imzalarken, uzmanlar hem yapılan anlaşmanın sakıncalı noktalarına dikkat çekiyor hem de Türkiye'nin bir an önce milli üretime öncelik vermesini istiyor.
ABD ve İngiltere bundan yaklaşık olarak 9 yıl önce büyük bir silah üretim projesi tasarladı. Projeye daha sonra aralarında Türkiye'nin de olduğu 7 ülke dâhil oldu. Sonradan katılan ülkeler ABD ve İngiltere'den farklı olarak projeden faydalanma durumlarına göre iki seviye olarak belirlendi. Türkiye, üçüncü seviyede hak sahibi olanlarla aynı grupta bulunuyor. Bu da Türkiye'nin üretilecek uçakların bazı özelliklerini kontrol altına alamayacağı anlamına geliyor. "Joint Strike Fighter (JSF)" diye adlandırılan bu proje, 2010'den itibaren hem avcı, hem de bombardıman uçağı olan F-35'leri üretmeye başlıyor. Türkiye ise bu üretilecek uçakları 2014'ten itibaren almaya başlayacak. Yaklaşık 275 milyar dolarlık bütçeli projeden Türkiye, yapacağı 10,7 milyar dolarlık bir yatırımla 100 adet savaş uçağı alımı yapacak. Özellikle, üretilecek uçakların kaynak kodlarının ABD ve İngiltere dışındaki ülkelerin erişimine yasaklanması projenin eksik ve riskli tarafını oluşturuyor. Uzmanlar bu duruma dikkat çekerek çeşitli uyarılarda bulunuyor.
Stratejist ve Silah Uzmanı Aydın Çetiner, Türkiye'de büyük tartışmalara neden olan bu konuyu Dünya Bülteni'ne değerlendirdi.
GİZLİ KAYNAK KODLARI BAŞA BELA
Silah uzmanı Aydın Çetiner, Türkiye'nin ABD ve İngiltere'nin kontrolündeki JSF projesine dahil olmasını genel olarak olumlu bir gelişme diye tanımlarken önemli bir noktaya dikkat çekti. Çetiner, Türkiye'nin savunma alanında bir an önce millileşmesi gerektiği uyarısında bulundu. Çetiner, bu uyarıda bulunurken tarihte bu alandaki eksikliklerden zarar gören ülkelerin akıbetinden de örnekler verdi.
Silah uzmanı ve stratejist Çetiner, Türkiye'nin JSF projesiyle yeni nesil, ileri teknoloji ürünü F-35 uçaklarına sahip olacağını hatırlatarak, "Türkiye ayrıca bu projeden kendi milli sanayisine de yaklaşık 5. 5 milyar dolarlık bir kazanç sağlayacak" dedi.
Çetiner, Türkiye'nin alınan silahlar üzerindeki kontrolü ve kaynak kodlarına erişimin sınırlı olması hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
Çetiner, alınan uçakların kaynak kodlarının Türkiye tarafından erişiminin yasak olduğunu söyledi. Kaynak kodlarına sadece birinci seviyedeki ülkelerin erişebilmesini riskli bir durum olarak değerlendiren Çetiner, bundan dolayı Türkiye'nin bir an önce kendi milli savuma silahlarını ve milli yazılımlarını üretmesi gerektiğini ifade etti.
Aydın Çetiner, yerli kaynak kodlarını kullanılması gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu: "Türkiye'nin silahlı hücum uçaklarına ihtiyacı var. Kaynak kodları meselesi son derece önemlidir. Türkiye'nin elinden F-16'lar var. Biliyorsunuz Yunanistan'ın da aynı uçakları var. Kaynak kodları yerli ve milli olmazsa bu iki uçak birbirini dost olarak tanıyacak. Türkiye bu konuda daha önce çok sıkıntılar yaşadı"
TARİHTE KÖTÜ ÖRNEKLERİ VAR
Kendi milli yazılımını kullanmayan ülkelerin daha önce neler yaşadığını hatırlatan Çetiner şu ilginç örneği verdi: "Bu konuda tarihten de örnek verirsek Arjantin ve İngiltere arasında bir sorun yaşanmıştı. İngiltere çok zor duruma düşmüştü. İngiltere, neredeyse Arjantin'e karşı savaş kaybedecekti. İngiltere'nin her şeyi vuruluyordu ama İngiltere bir şey yapamıyordu. İngiltere, daha sonra ABD ve Fransa'nın yardımıyla füzelerin kripto kodlarını buldu ve yenilmekten kurtuldu"
Aydın Çetiner'in bahsettiği olay Falklanda savaşı sırasında yaşanmıştı. Savaşın başında Arjantin füzeleri, tam 34 İngiliz uçağını düşürdü. Sebebi de, İngiliz avcı uçaklarının radarları, sadece Sovyet bloku ülkelerinin füzelerini düşman görüyordu. Çünkü İngiliz uçaklarının yazılım kodları buna göre ayarlanmıştı. Oysa Arjantin ordusu, Batı füzeleriyle donatılmıştı. O yüzden İngiliz uçaklarının yazılım kodları, Arjantin füzelerini dost olarak algılıyor ve hiçbir önlem alamıyordu. Daha sonra, ABD, uçakların kriptolarını İngilizlere verdi ve İngiltere Arjantin karşısında üstün duruma bu sayede geçti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...