İnsanlığın doğanın kendini yenileme kapasitesini aştığı tarih olarak kabul edilen Küresel Limit Aşımı Günü bu yıl 24 Temmuz’a çekildi. WWF-Türkiye, bu tarihin gezegenin yıllık doğal kaynaklarının yalnızca yedi ayda tüketildiğini ve kalan beş ayın “doğaya borçlanarak” geçirileceğini gösterdiğini vurguladı. Kurumun Genel Müdürü Ömür Kula, “Bu alarm verici tablo, doğayla uyumlu bir yaşam biçimini artık bir seçenek olmaktan çıkarıyor. Özellikle Türkiye gibi iklim krizinden doğrudan etkilenen ülkelerde bu dönüşüm bir zorunluluk” dedi.
1,8 DÜNYA’YA EŞDEĞER TÜKETİM: DOĞAL KAYNAKLAR ALARM VERİYOR
Global Footprint Network tarafından New York Üniversitesi’nin ulusal ayak izi ve biyokapasite verileriyle yapılan hesaplamalara göre, dünya nüfusu şu an gezegenin yenileyebileceğinden yüzde 80 daha fazla kaynak tüketiyor. Bu oran, insanlığın 1,8 Dünya’ya sahipmiş gibi davrandığı anlamına geliyor. Ormansızlaşmadan toprak erozyonuna, biyoçeşitlilik kaybından karbon salımı kaynaklı aşırı hava olaylarına kadar birçok krizin temelinde bu dengesizlik yatıyor.
WWF-Türkiye’nin açıklamasına göre, bu yıl Limit Aşımı Günü’nün 2024’e göre sekiz gün erkene alınmasında okyanusların karbon yutma kapasitesine ilişkin verilerin aşağı yönlü revize edilmesi etkili oldu. Bu revizyon, kişi başına düşen biyokapasitenin azalmasına ve ekolojik ayak izinin artmasına neden oldu.
22 YILLIK EKOLOJİK BORÇ: TERSİNE DÖNÜŞ MÜMKÜN MÜ?
Küresel Limit Aşımı ilk kez 1970 yılında hesaplandığında yıl sonuna çok daha yakındı. Ancak aradan geçen yarım yüzyılda bu tarih düzenli olarak erkene çekildi. Bugün, insanlığın doğaya biriktirdiği ekolojik borç 22 yıla ulaştı. WWF-Türkiye, bu gidişatın tersine çevrilmesinin mümkün olduğunu, ancak tüm kesimlerin acil harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
WWF-Türkiye, fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon salımının yarı yarıya azaltılması halinde Limit Aşımı Günü’nün üç ay ileriye çekilebileceğine dikkat çekti. Otomobil kullanımının azaltılması bile bu tarihi 13 gün ileri atabiliyor. Gıda israfının önlenmesi, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir tüketim modelleri, bu konuda atılabilecek somut adımlar arasında yer alıyor.
WWF-TÜRKİYE’DEN ÇAĞRI: DOĞAYA BORCUMUZU AZALTALIM
WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, yaşanan tablonun sürdürülemez olduğunu belirterek şu çağrıda bulundu:
“Doğanın bize sunduğu kaynakları sadece yedi ayda tüketmiş olmak, yaşamın sürdürülebilirliği açısından çok net bir alarm sinyali. Türkiye gibi biyoçeşitlilik açısından zengin ve iklim krizinden doğrudan etkilenen ülkeler için bu tablo, ertelemeye yer bırakmayan bir sorumluluk anlamına geliyor. Karar vericilerden iş dünyasına, bireylerden yerel yönetimlere kadar herkesin doğayla uyumlu bir yaşamı temel alan adımlar atması şart.”
WWF-Türkiye, bireyleri ve kurumları doğa dostu tercihler yapmaya ve ekolojik borcu azaltacak politikalar geliştirmeye davet ediyor. Kurum, bu değişimin mümkün olduğuna, ancak kolektif bir iradeyle başarılabileceğine inanıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...