Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan, Dünya Astım Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Astımın kısaca tanımını yapan Uzm. Dr. Özkan, “Astım hava yollarında iltihaplanma ve daralma ile karakterize kronik bir hastalıktır. Hava yollarında oluşan bu değişiklikler nefes darlığına neden olarak kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler” diye konuştu.
‘GENETİK FAKTÖRLER NEDEN OLABİLİR’
Astımın, genetik ve çevresel faktörlerin birlikteliği ile ortaya çıktığını vurgulayan Uzm. Dr. Özkan, astım gelişimine neden olan faktörleri şöyle sıraladı:
* Genetik yatkınlık
* Alerjenler
* Yoğun sigara dumanı maruziyeti
* Bebeklik, erken çocukluk döneminde solunum yolu enfeksiyonu geçirmek
* Hava kirliliği
* Mesleki maruziyet: solunum yolu ile alınan toz, kimyasal vb. maruziyeti
* Obezite
* Aşırı egzersiz
* Stres
* Soğuk hava
* Gastroözofageal reflü
‘KADINLAR RİSK ALTINDA’
Astımın herkeste ve her yaşta görülebileceğine değinen Uzm. Dr. Özkan, “Ailede astım olması genetik yatkınlık oluşturur, ancak ailede herkeste görülmeyebilir. Saman nezlesi ya da egzama gibi alerjik hastalıkları olanlarda yatkınlık artar. Alerjik ya da alerjik olmayan şekilde olabilir. Dünyada yaklaşık 300 milyon, ülkemizde 3-4 milyon astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Erişkinlerde astım görülme sıklığı yüzde 6-12, çocuklarda yüzde 6-15 oranında değişir. Kız çocuklarında ve kadınlarda daha fazla görülmektedir” dedi.
Astımın hangi zamanlarda daha fazla görüldüğünden bahseden Uzm. Dr. Özkan, “Bahar ve yaz aylarında pek çok tetikleyici alerjene maruz kalındığından bu dönemlerde şikayetlerde artış görülür. Ayrıca kış aylarına geçirilen bakteriyel ve viral enfeksiyonlar astım ataklarını tetikleyebilir” açıklamasında bulundu.
‘NEFES DARLIĞI GÖRÜLÜR’
Uzm. Dr. Özkan, astım belirtilerini şu şekilde sıraladı:
* Nefes darlığı
* Konuşurken, gülerken, eforla gelişen öksürük
* Gece öksürük atakları
* Nefes alıp verirken hırıltı hissi
* Göğüs sıkışması
* Nefes alıp verirken ıslık sesi gelmesi
* Baş dönmesi
* Konuşmada zorluk
Uzm. Dr. Özkan, “Bu şikayetler tekrarlayıcıdır, bazen artış bazen de azalma gösterebilir. Bu şekilde yineleyen ya da geçmeyen şikayetleri olan hastaların Göğüs Hastalıkları hekimine başvurarak değerlendirilmesi gerekmektedir” dedi.
‘GENEL MUAYENE VE SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ İLE TANI KONUR’
Tanı konma süreci hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Özkan, “Öncelikle hastanın şikayetlerinin ve öyküsünün dinlenmesi tanıda çok önemlidir. Fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri tanıda faydalanılan testlerdir. Akciğer grafisi (röntgeni) ve alerji testleri yardımcı testler olarak kullanılmaktadır” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...