Siyasetçilerin herbirinin, toplumu kamplara ayırmamak için, özellikle paylaşmadığı unutulmaz anıları vardır. Böyle bir anımı ilk kez İzmir’lilerle paylaşacağım.
2002 Erken seçimlerinden 1 yıl kadar once; Avrupa Parlamentosunun düzenlediği,
“Kadın ve Terör” isimli bir toplantıya davet edildim. Eski iç işleri bakanımız, şimdilerde meclis başkan vekilimiz olan, MHP’den, Sayın Meral Akşener’le birlikte bu toplantıya iki bayan milletvekili katıldık.
Avrupa Parlamentosu üyelerinin, oldukça geniş katılımla ilgi gösterdikleri özel oturuma, İsrail, Filistin, Türkiye, Lübnan gibi terörden çok çekmiş ülkelerin siyasetçi kadınları özel davetli idiler.
Bizler konuşmamızda; terörden en çok kadın’ların ve çocukların yara aldığını, kadın milletvekilleri olarak, dünyanın herhangi bir bölgesindeki, hiç bir teror hadisesinin savunulamayacağını içeren genel bir konuşma yaptık.
Avrupa Parlamentosundan, Kürt kökenli iyi kurgulanmış bir kadın milletvekili çıkarak, “kadının kendi milletinin haklarını savunmak zorunda kalacağı durumlar olduğunu, Kürt kadınlarının bir çok acıyla yıllardır mücadele ettiklerini savunan bir konuşma yaptı. O yıllarda çok medyatik olan Sabancı’nın katili, Fehriye Erdal üzerinden, biz Türk kadın milletvekillerini kınayan ve THKP-C’yi savunurken, PKK’yı da yücelten sunumu salonun tümünce çok alkış aldı ve bu örgütlerin Terör örgütü sayılmayacağını bildiren savı kabul gördü.
Olay anlaşılmıştı. “Kadın’ı kullanarak” AB’nin çarpık politikalarını legal hale getirecek alt yapının hazırlanacağı bu ilk toplantıda, bizler birer figuran olacaktık. Avrupa bu kez yanılmış ve kullanılmaya hiç te müsait olmayan iki Türk kadın milletvekilini bu toplantıya davet etmişti.
Toplantının sonuna doğru, ısrarla tekrar söz alarak; THKP-C’nin cirit attığı bir bölgenin, Amasya’nın Cumhuriyet tarihindeki ilk kadın milletvekili olan beni, dikkatle dinlemelerini istedim. Eğer bu bir kadın toplantısı ise; beni anlamaları ve anlatacaklarıma inanmaları gerektiğini, PKK ve THKP-C’yi ancak bir Türk kadınından dinlerlerse doğruya ulaşacaklarını, konuşmama izin vermedikleri taktirde salonu terkedeceğimizi söyledim. Gönülsüzce izin verdiler.
Tokat, Çorum. Amasya’da, THKP-C’nin kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere, 5 yılda katlettikleri isimleri ve THKP-C’nin PKK’ile bağlantılarını anlattım. Büyükelçiliğimiz ile paslaşarak yaptığımız son konuşma ile resim tersine döndü ve ilk kez Avrupa Parlamentosu tutanaklarına THKP-C Terör örgütü olarak geçti. Oyun bozuldu.
Fehriye Erdal’I şimdilerde kaçırarak koruyabiliyorlar.
Unutmamışlar, yorulmamışlar olacaklar ki; tam 7 yıl sonra aynı oyunun, Avrupa Parlamentosu çatısı altında bu kez Aysel Tuğluk ve Tunceli’nin kadın belediye başkanı figuranlığında tekrar tezgahlandığını gördük. Dış işlerimizden tık yok.
Hükümetimizin aymazlığına karşın, benim tanıdığım Meral Akşener bu toplantıya sessiz kalmaz, kalamaz.
Yenigün/Gönül Saray