Marmara Denizi’nde suyun yüzeyini ve derinlerini saran, ‘deniz salyası’ olarak da bilinen müsilaj sorunu tekrar kapıda.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, kuraklık nedeniyle müsilaj riskinin arttığını söyledi.
“YENİ BİR MÜSİLAJ HER AN KAPIMIZI ÇALABİLİR”
Geçen yıl 24 Mart'tan bu yana Marmara Denizi'nin 4 derece daha ısındığını belirten Sarı, "Deniz yüzeyi sıcaklıkları 2021 yılına benzer şekilde ilerliyor. Geçen yıl deniz suyu sıcaklığı yüzeyde 7 santigrat dereceydi, bu sene aynı tarihte yaptığım dalışta deniz suyu yüzey sıcaklığı 11 santigrat derece olarak ölçüldü. Deniz yüzeyi sıcaklıkları da artmaya devam ediyor çünkü bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de korkunç bir kuraklık yaşıyoruz. Bu kuraklık şartlarında yeni bir müsilaj oluşumu her an kapımızı çalabilir" dedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ndeki değişimleri düzenli olarak incelemek için dalış yapıyor. Prof. Dr. Sarı, geçen yıl 24 Mart'ta yaptığı dalışta Marmara Denizi'nin sıcaklığını 7 santigrat olarak ölçerken, bu sene 22 Mart tarihinde 11 santigrat olarak ölçtü.
“AFET GİBİ YAKLAŞMAMIZ LAZIM”
Prof. Dr. Sarı Marmara Denizi'nde sıcaklığın 4 derece arttığını belirterek, kuraklık nedeniyle müsilajın tekrar ortaya çıkma şartlarının oluştuğunu da belirtti.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, kuraklık nedeniyle her an müsilajın oluşabileceğini ifade ederek, "Yağış yok, havalar sıcak gidiyor. Dengesizlikler var. Deniz yüzey sıcaklıklarının artışının da işaretçileriydi. Deniz şartlarında durağanlık var mı, evet. Her an bir bu müsilaj oluşumu ile yeniden karşılaşabiliriz. Dalışlarda dipte müsilaj çamur olarak etkisini 18 metreden daha derinlerde sürdürmeye devam ediyor. Yeni bir müsilaj felaketiyle karşılaşabiliriz. Müsilaj için hep diyoruz ki ilk gördüğümüz günden beri tekrarı kesin, zamanı meçhul bir afet bu. Afet gibi yaklaşmamız lazım. Onu da aynı şekilde bir afet olarak görüp, riski yönetmemiz gerekiyor. Kuraklık da bir sürü şeyi tetikleyen, çok sinsi bir afet. Bu kuraklık şartlarında yeni bir müsilaj oluşumu her an kapımızı çalabilir" dedi.
KURAKLIK MÜSİLAJI TETİKLİYOR
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise, kuraklık nedeniyle denize dışarıdan su akışının kesilmesiyle kirliliğin artacağını belirtti.
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise, "Yağmurun yağması, kuraklığın olmadığı anlamına gelmiyor. Hala Anadolu'da Türkiye'nin farklı yerlerinde barajlardaki su seviyesi hatta İstanbul'da olması gerekenin altında. Türkiye'de 25 havza var. Bu havzalarda kuraklık kavramı farklılık arz ediyor. Denizler aslında tüm dünyada birbirine bağlı su kütleleri. Dolayısıyla bir bölgede kuraklık oluştuğu zaman tabii ki denize dışarıdan su gelmez, yeni taze su gelişi azalacağı için sıkıntı oluşturabilir" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...