E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Uzmanlardan su kesintisi sonrasındaki enfeksiyon riskine karşı uyarı 

Uzmanlar, su kesintilerinin ardından musluklardan akan ilk şebeke suyunun sağlıklı olmayacağını, özellikle çocuklar, hamileler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerin suyla bulaşan hastalıklara karşı daha savunmasız kalabileceği uyarısında bulundu.

6.10.2025 - 16:33
Uzmanlardan su kesintisi sonrasındaki enfeksiyon riskine karşı uyarı

Uzun süreli su kesintilerinin ardından musluklardan akan ilk su, bazı enfeksiyon risklerini de beraberinde getiriyor. Bu tip suların doğrudan içilmesi, kişisel temizlikte veya yemek yapımında kullanılması, mide bağırsak enfeksiyonlarının yanında tifo, kolera, dizanteri, hepatit A ve E gibi hastalıklara da yol açabiliyor.

Söz konusu riskler ve alınması gereken önlemlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder, su kesintilerinin sadece günlük hayatı aksatmadığını aynı zamanda halk sağlığı açısından da önemli riskleri barındırdığını söyledi.

Borularda uzun süre hareketsiz kalan suda, kesinti sonrası tortu ve mikroorganizma yoğunluğunun artabileceğine dikkati çeken Ergüder, "Şebekeye tekrar su verildiğinde ilk gelen suda bulanıklık, pas, kötü koku veya mikrobiyolojik kirlilik görülebilir. Bu tür sular doğrudan içildiğinde ya da yemek yapımında kullanıldığında mide bağırsak enfeksiyonlarından cilt problemlerine kadar uzanan sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı zayıf bireyler bu risklerden daha kolay etkilenir." dedi.

"KESİNTİ SONRASINDA HEMEN SU KULLANILMAMALI"

Prof. Dr. Ergüder, su kesintilerinin ardından ilk gelen şebeke suyunun kullanımına ilişkin şu uyarıları yaptı:

"Kesinti sonrası suyun hemen kullanılmaması, önce bir süre akıtılarak berraklığının ve kokusunun kontrol edilmesi gerekir. İçme ve yemek pişirme amaçlı olarak, şebeke suyunun güvenli olduğundan emin olana kadar ambalajlı su, kaynatılmış su gibi alternatif kaynaklara yönelmek en doğru yaklaşımdır. Ayrıca, apartman depolarının düzenli olarak temizlenip dezenfekte edilmesi, bireysel filtre veya arıtma sistemlerinin bakımının yapılması da kesinti sonrası bulaş risklerini en aza indirir."

Su kesintilerinin sadece teknik aksaklık değil, hijyen ve gıda güvenliğiyle doğrudan ilişkili bir durum olduğunu vurgulayan Ergüder, "Bu süreçlerde bireylerin bilinçli hareket etmesi, yerel idarelerin de düzenli bilgilendirme ve kontrol mekanizmalarıyla süreci yönetmesi halk sağlığı açısından büyük önem taşır." ifadelerini kullandı.

"Doğrudan tüketilmesi, temizlikte kullanılması toplum sağlığı açısından tehlike oluşturur"
Ankara Etlik Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gülnur Kul ise suyla bulaşan hastalıkların her yaş grubundaki bireyleri etkileyebileceğini, özellikle çocuklar, hamileler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerin bu hastalıklara karşı daha savunmasız olduğunu belirtti.

Kul, su kaynaklı enfeksiyonların toplum içinde hızla yayılabildiğini ve ciddi salgınlara yol açabildiğini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Su kesintisi dönemlerinde veya kesinti sonrasında gelen şebeke suyu, kuyu suları, tankerlerle taşınan sular, çeşme ve artezyen suları ile göl veya nehir gibi yüzey suları güvenilir olmayabilir. Bu tür suların doğrudan tüketilmesi ya da temizlikte kullanılması toplum sağlığı açısından tehlike oluşturur. Bu suların içilmesi, diş fırçalama veya banyo yapma gibi kişisel temizlikte kullanılması, sebze ve meyvelerin yıkanması veya buz yapımında tercih edilmesi tifo, kolera, amipli ya da basilli dizanteri, bağırsak parazitleri, hepatit A ve E, leptospiroz ve tularemi gibi hastalıkların bulaşmasına neden olabilir. Bu hastalıklar, hijyen kurallarına dikkat edilmediği durumlarda insandan insana da geçebilir."

Doç. Dr. Gülnur Kul, kirli atık suların içme veya kullanma suyuna karışmasının o suyu kullanan birçok kişinin aynı anda hastalanmasına yol açabileceğine de dikkati çekti.

Hastalıkların kuluçka sürelerinin farklı olduğunu anlatan Kul, "Bazı bakteriyel ishal vakalarında bu süre birkaç gün iken, tifoda ortalama iki hafta, hepatit A'da ise yaklaşık altı hafta olabilir. İshal, bulantı kusma, karın ağrısı gibi belirtiler görüldüğünde, tanı konulması ve olası bir salgının önlenebilmesi için vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Aynı anda birden fazla kişinin hastalanması, salgın riski açısından ciddi bir uyarı olarak değerlendirilmelidir." diye konuştu.

Su kesintisi sırasında boru hatlarında dış ortama göre daha düşük (negatif) basınç oluştuğunu ve bu durumun çevredeki kirli suların boruların içine sızmasına yol açabileceğini belirten Kul, "Böylece, kesinti sonrası şebekeye verilen temiz su, musluklardan kirlenmiş halde akabilir. Ayrıca suyun akışının durması veya yavaşlaması sonucunda boru yüzeylerinde biriken 'biyofilm' tabakasında mikroorganizmalar çoğalabilir ve suyun mikroplarla kirlenmesine yol açabilir." bilgisini paylaştı.

Kul, ambalajlı ve ruhsatlı kaynak suları dışında kalan tüm suların enfeksiyon riski taşıyabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu nedenle, su kesintilerinden sonra gelen şebeke sularının mutlaka kaynatılması veya klorlanması gerekir. Özellikle içme suyu olarak ya da sebze ve meyvelerin yıkanmasında kullanılacak suların kaynatılarak birkaç dakika kaynamaya devam etmesi ya da uygun şekilde klorlanması sağlanmalı. Bu işlemler, mikropların büyük oranda yok edilmesini sağlar."

ETİKETLER:
Sağlık , Haber
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Çığır açacak gelişme! Bilim insanları böbreğin kan grubunu değiştirdi
Organ bağışında çığır açabilecek yeni bir gelişme yaşandı. Bilim insanları, ...
Uzmanı anne babaları uyardı! Kış aylarında artıyor, sağırlığa kadar götürüyor!
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı ...
Uzmanlar uyarıyor! Geçmek bilmeyen hastalık grip mi, Covid mi?
Son zamanlarda yüksek ateş, boğaz, yaygın kas ve eklem ağrıları gibi şikayetler ...
 
Mevsim geçişinde bağışıklığı korumanın 5 yolu
Doç. Dr. Gülnur Kul, grip ve soğuk algınlığından korunmak için düzenli ...
Genç doktorun mesai arkadaşı: Annesi
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanan asistan doktor Veli ...
Gribe karşı en kuvvetli kalkan: Hijyen ve uyku
Kış aylarının yaklaşması ve havaların soğumasının ardından grip ve soğuk ...
 
Hayatını serebral palsili oğluna adadı
Adana'da serebral palsili (beyin felci) 9 yaşındaki Mehmet Yusuf Şen, ...
Çocukların başarısı için beslenmeye dikkat
Dr. Öğretim Üyesi Merve Kişioğlu, "Yeterli ve dengeli beslenen bir çocuk ...
Havalar soğudu: Turşu talebi arttı
Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte turşu sektöründe satışlar hız kazanırken ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Gaziantepspor
barcelona
big ben
sınav stresi
Milwaukee Bucks
serdar ortaç twitter
özgecanın katilleri
Kadir İnanır
ÖSYM sonuçları