Kızımı bile kullandılar! 

Fenerbahçe'de Ersun Yanal devri hızlı bir şekilde sona ererken geride bilinmeyen çok şey kaldı... İstifasının ardından susmayı tercih eden Yanal ilk röportajını ise Serhat Ulueren’e verdi ve merak edilenleri yanıtladı.  Telegol’de yayınlanan röportajında deneyimli çalıştırıcı her geçen gün daha iyi duruma geldiğinin de altını çizerken şu ifadeleri kullandı: 
 
“Tempo kalmadı, sakinleştik biraz. Toparlıyoruz yavaş yavaş da gerçi toparlayacak bir şey de yok aslında. Özel yaşantı falan tamam ama bakın şöyle söyleyeyim. Samimi olarak konuşuyorum, keşke bahsedildiği gibi sevgilim olsaydı da güzel bir şey için gitti deseydiler. Ama yok. Anlatılanların hiçbirinin benimle alakası yok. Bahsi geçenlerin tamamı benim arkadaşım, misafirim. Bakın, benim kızım var, oğlum var. Oğlumun kız arkadaşı, kızımın arkadaşları, onların çevreleri var. Hepsi tekneye geldi eğlendiler. Beni o zaman yakalasalardı ne olacaktı acaba çok merak ediyorum. Hepsi çocuklarımın arkadaşlarıydı mesela. 

Size çok acı bir olay daha anlatayım. Beni kızımla çok fazla benzetmezler. Beraber çektirdiğimiz bir fotoğrafı bile medyaya servis edeceklerdi. ‘Aman sakın böyle bir şey yapmayın’ dedim. Büyük rezalet.

Benim anlamadığım şu. Bunları çıkaran insanlar hiç mi bir bayanla yan yana gelmiyor? Tek işleri robotlar gibi dışarıda gezmek mi? Benim masamda bayan oturamaz mı? Erkek arkadaşı var. Oturamayacak mı?  Bu yüzden bana çok ayıp ettiler. Olay bambaşka bir olay...”
 
‘Soyunma odasının  jargonu ayrıdır’
 
“Sezon başından beri yaptığım bütün toplantılarım, oyuncularla yaptığım bire bir görüşmeler de dahil olmak üzere hepsi kayıt altındadır. Soyunma odası da dahil olmak üzere. Kayıt yapılmasını da ben istedim. Oraya gideceğini bilerek yapmadım.  Dağıtılan ses kayıtlarının hangi maç olduğunu bilmiyorum. Soyunma odasının jargonu vardır. Sık sık argo kullanırsın.”
 
'Soma maçları olmasa istifa ederdim’
 
“Görevi bırakmadan önce kimse benimle konuşmadı. Samandıra’ya geldim programlar falan değişmiş. Dışarıdan müdahale başlamıştı yani. Aslında o gün istifa etmem gerekirdi ama Soma maçları vardı. O karşılaşmaların önüne geçmemesi gerekiyordu bu olayın.” 
 
‘Topu başkanın kucağına attım’
 
“İstifa ettiğim gün, Aziz Yıldırım ve Mahmut Uslu’nun benimle randevusu vardı. Gitseydim, beni istifa ettirmezlerdi. İstifa etmem ne demek? Topu başkanın kucağına bırakmam demek. Futbolcu “Yanal’ı istemedi” demek ne demek? Futbolcu seni sevmese, seninle ilgisi olmasa, kavgalı olsa sence ben o takımı şampiyon yapabilir miydim?” 
 
‘İdmanları kadınlara göre ayarlamadım’
 
“Ben istifa ettim, alacaklarımı da bıraktım. Sadece o ana kadar almam gerekeni aldım ve defteri kapattım. İstifam ile ilgili olarak hiçbir şey konuşmuyorum. Bir açıklama yaptım. Bu benim tarzım. Antrenmanları kadınlara göre falan ayarlamadım. Ben çalışma programını sezonu açtığımız gün açıkladım zaten. Sezonun ilk başlayacağı maça kadar, kuralar çekildi, çekildikten sonraki gün de dahil olmak üzere ben tüm programımı yaptım ve ilan ettim. Kimseye göre program yapmadım. Ama sorun isteyen 50 tane bahane bulur.”
 
‘Samandıra’ya da maça da götürebilirim’
 
“Ben sadece Aziz Yıldırım’ın bahsettiği gün Topuk Yaylası’na gelen bayanlara bilet verdim. Hatta o gün yaylaya 4 erkek 3 bayan geldi. 2 erkek sisten dolayı çıkamadı. Diğerlerine de sadece bilet verdim. Bunu da mı yapamam yani? Sevgilim de olabilir ama değil. Ayrıca sadece oraya değil istersem Samandıra’ya da getiririm, maça da götürürüm.” 
 
YANAL’DAN İNCİLER
 
“Üzgün de kırgın da değilim. Türkiye’de bunlara çok alıştım.” 
 
“Fatih hocaya da aynısını yaptılar. Terim’i itibarsızlaştırmak istediler.”
 
“Listemde 3 isim vardı. Biri de Diego’ydu. Diğerlerinin maliyetleri çok daha yüksekti. Arda’yı arayıp sordum, ‘İyi bir oyuncu alın’ dedi.  
 
“Emenike’nin bacak bacak üstüne attığı resimlerini görmedim. Emenike öyle bir çocuk değil. Çok saf, temiz bir çocuk. 
 
“Oyuncuların bana karşı tavrını görmedim. Şampiyonluğa yürüdüğümüz dönemde futbolcular sağlam bir karakter ortaya koydu. 
 
“Sow’la yaşadığımız normal. Antrenörlükte bu vardır.”
 
“F.Bahçe’yi çalıştırdığım için pişman değilim.”
Hürriyet.