GÜNEYDOĞU HALKI DTP'DEN BÖLÜCÜLÜK DEĞİL SOMUT PROJELER BEKLİYOR 

Partinin, bölücü örgütle arasına mesafe koymaması da eleştiriliyor. Sivil toplum örgütleri, huzur ortamının tesisi için şiddeti dışlayan ılımlı politikalara ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Şeyhmus Akbaş, halkın radikal çıkışlar istemediğini kaydediyor. DTP yönetiminin de zamanla bu sese kulak vereceğine inanıyor. Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ise artan şiddetin DTP'nin siyaset alanını daralttığını belirtiyor. Bu yüzden partiye, 'şiddetin bitmesini yüksek sesle dile getirin' çağrısında bulunuyor.

Bingöl Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanı Ali Bayram'a göre parti özgür iradesiyle karar alamıyor. Çünkü arkalarında bazı güçler var. Bu politikaları da o güçler dayatıyor. DTP'nin demokratik bir kurum olarak, meşruiyeti için terör ve şiddete karşı olmasının şart olduğunu belirten Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı da parti sözcülerinin "bazı şeyleri siyasi var oluşunun gerekçeleri olarak dile getirebilir; ama terörü lanetlemek zorunda oldukları"nın altını çiziyor. Bingöl Gülderen Çalışanlar Derneği Başkanı Selahattin Bulut, halkın ne istediğini 22 Temmuz seçimlerinde gösterdiğine işaret ederken, Kamu-Sen Mardin Şube Başkanı Şeyhmus Kanat, DTP'ye şu çağrıyı yapıyor: "Teröre destek vereceğinize bölgedeki insanların sözcüsü olun. Onların sorunlarını Meclis'e götürün. Ülkenin kalkınması, bölgenin kalkınması için çalışın." Eski milletvekilleri de "soyut olarak demokrasi, barış, özgürlükten" bahsetmeyi yeterli görmüyor. Onlara göre de DTP "Ne demek istediğini somutlaştırmalı. Projeler üretip kamuoyu ile paylaşmalı." Görüşler özetle şöyle:

Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya: Sorunun nasıl çözüleceği son 5 yıla bakılırsa görülür. Bölgemizde son 5 yılda olumlu gelişmeler var. Ekonomide, AB sürecinde, siyasette ve hukukî açıdan atılan adımlar bölgeyi farklı bir noktaya taşıdı. Daha önce bölgede esamesi bile okunmayan partilerin bölge partisinden daha fazla oy aldığını gördük. 15 yıldır temsil edilmeyen bölge partisi Meclis'e taşındı. DTP için zaman erken. Çünkü sonuçta yeni bir Meclis oluştu. Ayrıca artan şiddet onların da alanlarını daralttı ve mücadelelerinin önünü kesti. Onların ilk yapması gereken, kendi önlerinin açılması için şiddetin bölgeden bir an önce bitirilmesini yüksek sesle dile getirmeleridir.

Demokrat Parti Diyarbakır İl Başkanı Galip Ensarioğlu: DTP kendi açısından belki doğru davranarak tezkereye (hayır) dedi. DTP tabanının dayandığı gerçeği görmezden gelmek körlüktür. Ama DTP bir siyasi parti olarak şiddetle arasına mesafe koymak zorundadır. Çözüme katkı sağlamalıdır.

Muhsin Koçyiğit (ANAP eski Milletvekili): Bölge partisi olan DTP sorunlara duyarlılık gösteriyor; ancak sorunların çözümüne yönelik somut bir önerileri yok. Soyut olarak demokrasi, barış, özgürlük diyorlar. Ne demek istediklerini somutlaştırmalılar. Somut projeler üretip kamuoyu ile paylaşmalılar.

Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Burhan Seçkin: Bölge halkı artık huzur istiyor. Sorunlar demokratik bir şekilde çözülmelidir.

Bingöl Şehit Aileleri Malulleri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Ziya Sözen: Tezkereye 'evet' demeyen DTP'li vekillerin terör örgütü PKK'ya destekleri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Her gün Kuzey Irak sınırından içeriye sızıp Türk-Kürt ayrımı yapmadan vatan evlatları şehit ediliyor. Bunun Kürt sorunu olmadığı apaçık ortada. Son zamanlarda şehitler için yakılan Kürtçe ağıtlar bunun Kürt meselesi olmadığını gösteriyor.

Bingöl Gülderen Çalışanlar Derneği Başkanı Selahattin Bulut: Bölge artık huzur ortamı istiyor. Halk huzur istediğini ve terörle bir alakasının olmadığını 22 Temmuz seçimlerinde gösterdi. Herkes başbakanı, cumhurbaşkanını kucakladı. Güllerle, karanfillerle karşıladı. Halk hizmet istedi ve istediğini de aldı. Ancak terör hep zarar ve huzursuzluk getirdi. Buna artık bir son verilmeli.

Batman Baro Başkanı Sedat Özevin: Türkiye'nin sorunlarını özellikle Kürt sorununu şiddet kullanarak çözme anlayışı, bugüne kadar ülkemizin sosyal, toplumsal ve ekonomik alanlarda geriye gitmesine neden olmuştur. Biz sorunların çözümünde demokratik, barışçıl sorunların esas alınmasını düşünmekteyiz.

Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Nart: DTP sıkıntılar karşısında sadece görüş belirtiyor. Ancak ondan beklenen, sorunların çözümüne karşı net olmalı ve çözüm getiren somut adımlar atmalıdır.

Doğu Güneydoğu Anadolu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyon (DOGÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyhmus Akbaş: DTP'ye siyaset yapma şansı verilmelidir. Biraz zaman verilse onlar da vakti geldiği zaman belirli çıkışları yapacak. Çünkü bölge insanı, 'gidin bu işi çözün' dedi. Restleşme, kutuplaşma kimsenin yararına değil. Zaten DTP'nin tabanının önemli bir kısmı da şiddet ve radikal çıkışları istemiyor. Taban bu işin sulh ve diyalogla çözülmesi taraftarı.

Bingöl Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanı Ali Bayram: Artık Arap'ı, Kürt'ü, Türk'ü ayrılmıyor, her gün her ırktan her dilden insanlar katlediliyor. Bu bir Kürtçülük meselesi değildir, sadece huzursuz ortam oluşturma çabasıdır. Onlar tezkereye kabul oyu vermemekle hata ettiler. Ancak onlara göre de bunu yapma zorunlulukları var. Çünkü onlar da tek başlarına değiller, arkalarında bazı güçler var. Bunları o güçler onlara yaptırıyor.

Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mazhar Bağlı:  Demokratik bir kurum olarak, meşruiyeti için terör ve şiddete karşı olmaları şarttır. Bazı şeyleri siyasi var oluşunun gerekçeleri olarak dile getirebilir; ama terörü lanetlemek zorundadırlar. Ne DTP'nin ne PKK'nın Kürt sorunuyla ilgili çözüm önerileri var. Niyetlerinin, sorunların çözümü olmadığı görülüyor.

Kamu-Sen Mardin Şube Başkanı Şeyhmus Kanat: Bu yaraya bir neşter vurma zamanı geldi. Özellikle teröre destek veren grupların ve karanlık yüzlerin üzerindeki maskeyi düşürmemiz gerekir. Meclis'te tezkereye 'hayır' oyu veren DTP'nin asıl maksadı ortaya çıktı. Bunların yaptıkları (terör örgütüne açıkça destek veriyoruz) anlamını taşıyor. Teröre destek vereceğinize bölgedeki insanların sözcüsü olun. Onların sorunlarını Meclis'e götürün. Ülkenin kalkınması, bölgenin kalkınması için çalışın.

Memur-Sen Mardin Şube Başkanı Sait Uçar: Terör hiçbir kesime, hiçbir yere fayda sağlamaz. Yıllardır aynı senaryoları görüyoruz. Şu ana kadar kime ne fayda sağlamış? İnsanlar hayatlarını kaybetti. Kimilerinin evleri yıkıldı, kimilerinin de ocakları söndü. Artık buna bir son vermeliyiz. Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Herkes elini taşın altına koyup bu ülkenin huzuru ve barışı için mücadele etmelidir. Terör örgütünü savunmakla bir yere varılmaz.

Zaman