'Çıplak Tenimin Hafızası' isimli kitabı olay yaratan Şebnem Berrak A. takma isimli kadın bir anda medyanın peşinde koştuğu isim haline geldi. Magazin programlarına yüzünü gizleyerek çıkan kadınla Güneş Muhabiri Yasemin İlan bir süre önce röportaj yaptı.
AMANSIZ TAKİP!..
Röportaj sırasında verdiği bazı kaçamak cevaplarda ve kitabında anlattığı bir takım ayrıntılarda gizlenen şeytanı yakalayan Yasemin, Şebnem Berrak'ın gerçek mesleği hakkında ciddi ipuçlarına sahip oldu. Ve Yasemin amansız takibine başladı.
KİME EMANET ETMİŞİZ
Takip dün İstanbul Sarıyer'deki Mehmet İpgin İlköğretim Okulu'nda sona erdi. Kocasını 8 ay içinde 300 erkekle aldattığını yazan kadın, iyi ahlaklı ve eğitimli insanlar yetiştirmek üzere çocuklarımızı emanet ettiğimiz İngilizce Öğretmeni Y. Ç. Y. çıktı.
İPUÇLARI ORTADA
Kocasını 8 ayda 300 erkekle nasıl aldattığını anlatan Şebnem Berrak A. takma isimli bayanla bundan bir ay önce röportaj yaptık. Görüşmemiz sırasında olay kadın yaşadığı ahlak dışı ilişkileri anlatırken duyduklarımız karşısında ister istemez şoke olduk. O konuştukça bizim ağzımız açık kalıyordu. Şebnem Berrak A.'nın kitapta anlattıklarına göre; 'Yaşadığı şehirdeki Anadolu Öğretmen Lisesi'nde okumuş sonrasında üniversiteyi kazanmıştı. Okul bitiminde tayini İstanbul'a çıkmış ve burada sahil kesimine yerleşmişti. Üstelik işi yarım gündü. Günün yarısında çalışıyor diğer yarısında da ilişkilerini yaşıyordu.'
İHTİMAL ÜZERİNE
Bütün bu anlatılanlar olay kadının 'öğretmen' olma ihtimalini aklımıza getirdi. Röportaj sırasında kendisine, 'Öğretmen misin?' diye sorduğumuzda bunu gülerek geçiştirmişti. Bir ara gerçek kimliğinin ortaya çıkmaması gerektiğini anlatırken, 'Eğer ki kim olduğum öğrenilirse mesleğimden atılırım' demişti. Biz de 'Öğrencilerin söz konusu tabii, dikkatli olmalısın' dediğimiz de o da gülerek, 'Bana tuzak sorular soruyorsunuz' demekle yetinmişti. Öğretmen olma ihtimalinin ağırlık kazanması üzerine araştırmaları derinleştirdik ve istediğimiz sonuca ulaştık.
SARIYER'DE
Bir aydır peşinde olduğumuz kadının Sarıyer Mehmet İpgin İlköğretim Okulu'nda ingilizce öğretmenliği yapan Y. Ç. Y. olduğunu tesbit eder etmez, oraya gittik. Okulda öğretmenler odasına girdiğimizde Y. Hanım'la yüzyüze geldik. Daha önce kendisiyle röportaj yaptığımız için onu ilk bakışta tanıdık, tabii o da bizi... Bizden köşe bucak kaçtıysa da biz onunla bir şekilde konuşmayı başardık. Fakat Y. Hanım iddiaları yalanlayarak, bizi tanımadığını söyledi. Konuşmamız sırasında elleri titreyen, yüzünü kağıtla gizlemeye çalışan Y. Hanım hakkında okul müdürüyle de görüştük. Okul müdürü Birol Yüncü, ilkten olayı yalanlamaya çalışsa da sonrasında doğruluk payından bahsetti.
'YOLDAN ÇIKMIŞ'
Okul müdürü Birol Yüncü; 'Öğretmenler arasında bu tarz dedikodular var. Fakat ben öğretmenlerin okul içindeki hareketlerinden mesulum. Okuldan çıktıktan sonra kim ne yapıyor bilemem. Onların ahlak bekçiliğini de yapamam. Ben bu öğretmenimi uyarsam ne fark edecek. 'Ben yapmadım' diyerek inkar edecek, mevzu da kapanacak. Elimde resmi bir delilim yok ki! Dedikodu yapanların elinde de delil yok. Bu kadın bir kere gözünü karartmış, böyle bir kitap yazmış, belli ki yoldan çıkmış. Ben bunu odama çağırıp, 'Adımlarına dikkat et, yanlış yapıyorsun!' desem, benim eşim de burada öğretmen ya bana iftira atarsa.... 'Müdür Bey bana ahlaksız teklifte bulundu, beni taciz etti' derse ne yaparım. Derdimi nasıl anlatırım. Bu nedenle ona birşey diyemiyorum' dedi.
'Onu kapı dışarı etmek de kolay değil ki' diyerek sözünü sürdüren Müdür Bey şunları söyledi; 'Devletin memuru sonuçta. Benim elim kolum bağlı. Sadece bu öğretmen arkadaşımız pazartesi günü işe gelmedi (o gün televizyon programında konuktu) ben de hakkında suç duyurusunda bulunacağım, dilekçeyi hazırladım. Benim yapabileceğim bu... Bu bayan suçu neyse cezasını çeksin, ona sahip çıkmıyorum. Çünkü madem böyle şeyler yaşadı, peki bunları neden kitap yapıyor, üstüne üstük bir de televizyonlara çıkıyor.'
VELİLER İSYANDA
Okuldan ayrılmadan önce bahçede karşılaştığımız velilerle de sohbet ettik. Olayın gerçek yüzünü onlara anlattığımızda şaşkınlıktan ne diyeceklerini bilemediler. Bir veli, 'Zaten okula gelirken meyhaneye gider gibi giyiniyor. Bir devlet memuru bunları yapmamalı. İnsanın mesleğine saygısı olmalı' dedi.
Başka bir veli ise, 'Kocasını 300 erkekle aldattığını anlatan kadının Y. Hoca olduğuna inanamıyorum. Onun Boğaziçi mezunu kültürlü bir kadın olduğunu biliyoruz. Eşi de kendisi gibi Boğaziçi mezunu ve şu an askerde. İyi bir adamdır, en çok kocası açısından üzüldüm' dedi.
Müdür: Namus bekçisi değilim
Yeliz Öğretmenin görev yaptığı Mehmet İpgin İlköğretim Okulu Müdürü Birol Yüncü 'Okulda bazı dedikodular vardı ama, ben ne yapabilirim ki. Ben okul içindeki davranışlarından mesulüm. Okuldan çıktıktan sonra ne yaparlar bilemem. Ahlak bekçisi değilim' dedi.
Güneş
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |