Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra Köşk’e bir akın yaşanıyor.
Gül’ün Cumhurbaşkanlığını kutlamak isteyen iş dünyasından, sivil toplum örgütlerinden, siyasilerden oluşan gruplar hergün Köşk’e çıkıyor, Cumhurbaşkanı ile konuşuyor, dertlerini anlatıyor.
Köşk’ü şeffaflaştırıp tabu olmaktan çıkartmak isteyen Cumhurbaşkanı Gül de bu heyetleri kabullerini medyaya açık yapıyor.
Yapıyor çünkü devletin kapılarının millete açık olduğunu göstermek istiyor tüm dünyaya.
Ancak Cumhurbaşkanı Gül’ün geçtiğimiz Cuma günü bir kabulü vardı ki alışılageldiği gibi medyaya açık değildi.
Büyük Doğu ekolünden gelen ve üniversite yıllarında hızlı bir MTTB mensubu olan Cumhurbaşkanı Gül, 12 Eylül’de kapatıldığı için üniversitelerde dernekleşip yeniden açılmaya başlanan MTTB’nin eski mensuplarını kabul etmişti Köşk’te.
Aralarında Bahattin Cebeci, Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Hüseyin Nakipoğlu, Fatih Uğurlu, Prof. Sami Şener, Hasan Kalyoncu , Kültür eski Bakanı İsmail Kahraman, Ahmet Rüştü Çelebi, Petkim eski Genel Müdürü Mustafa Mutlu, KOSGEB eski Başkanı Ali İhsan Mutlu, Bergama Belediye Başkanı ve MTTB eski Başkanlarından Raşit Ürper, Meclis eski Başkan Vekili Yasin Hatipoğlu gibi tanıdık simalarında olduğu Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 135 kişi Köşk’ün cam kubbeli salonunda toplanmıştı.
Protokol Müdürü’nün “Sayın Cumhurbaşkanı” şeklindeki anonsuyla Gül’ün eski arkadaşları ayağa kalkıp Gül’ü karşıladı.
Abdullah Bey de dahil olmak üzere salonda bulunan herkesin gözleri buğulanmıştı.
“Nereden nereye?” diye düşünüyordu herkes.
MTTB’nin eski başkanlarından Kültür eski Bakanı İsmail Kahraman’ın isteğiyle Cumhurbaşkanı konuklarıyla tek tek tokalaşmayıp konuşmaya başladı.
Gül’ün konuşması duygu yüklüydü.
“Değerli arkadaşlarım, yıllarca milletvekilliği yaptım, bakanlık yaptım, başbakanlık yaptım, çok heyecanlandım ama heyecanımı dizginlemesini hep bildim.
Ancak hayatım boyunca iki kez heyecanımı yenemedim.
Bu anlardan biri MTTB’nin 90. kuruluş yıldönümü nedeniyle İstanbul Cağaloğlu’nda yapılan toplantı için salona girdiğim andır.
O salonda bulunan her bir arkadaşımla, üniversite yıllarımda ve sonrasında nerelerde, neler yaptık tek tek gözümün önünden geçti. Müthiş bir duyguydu. O günlerde Türkiye için bir şeyler yapma hedefiyle yola çıkıyorsunuz ve Başbakanlık yapıp ülkenin Dışişleri Bakanı sıfatıyla Türkiye’nin geleceğine yön veriyorsunuz . O an heyecanımı yenemedim gerçekten.
Ve heyecanımı yenemediğim diğer an da şimdi, şu an.
Bu kadro içinden bir Cumhurbaşkanı çıkarttı. İnşallah daha çok güzel şeyler yapacağız” diye konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının sonlarındaki sözlerinde ise kaderci yönü ağır basıyordu.
Gül, “Ben içinizde en seçkin olduğunuz için bu makamda değilim. Elbette içinizde bu makamları hakeden çok sayıda arkadaşımız var. Ancak beni buraya getiren kaderdir” derken gözlerinin yine dolduğu görüldü.
Gül’ün sözlerini bitirmesinden sonra MTTB eski Başkanı ve Kültür eski Bakanı İsmail Kahraman arkadaşları adına sözaldı. Ancak konuşamıyordu Kahraman, “sessizliğimiz çok şeydir. Konuşacak çok şey var ama konuşamıyorum” deyip sessizliğe dair bir Temel fıkrası anlattı.
Görüşme öyle duygulu bir atmosferde gerçekleşmişti ki, toplantının başında zaman geçmesin diye MTTB üyeleriyle tokalaşmayan Cumhurbaşkanı bütün üyelerle tek tek ve toplu halde fotoğraf çektirdi.
MTTB üyeleri ve Cumhurbaşkanı Gül salondan ayrılırken yaklaşık 40 yıllık bir birlikteliğin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...