Ataerkil bir dünyanın kendisini en iyi ifade edebildiği oyunlardan biri olarak görülür hep futbol. Sadece saha değil, tribünler de bu cinsiyetçi taraf tutmanın en önemli saflarından biri olmuştur. Halen ‘pozitif ayrımcılık’ta bile nalıncı keseri hemcinslerime keser. Genel kanı statlara kadın gelmesini tribünde kelle başına düşen küfür sayısında bir deflasyon olarak algılar.
Lakin ta 17. yüzyıla kadar uzanan kadın-futbol yakınlaşması, 22. asrın ilk yarısında bu genel görüşe en kuvvetli şerhini koymaya hazırlanıyor. Çünkü kadın futbolu dendiğinde ABD ve Brezilya ile birlikte akla gelen ilk ülke olan Almanya, bugün başlayacak olan tarihin 6. FIFA Kadınlar Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıyor. Dünya kupaları tarihinde iki şampiyonluğu bulunan ve lisanslı kadın futbolcu sayısı 1 milyonu aşan Panzerler, kendi topraklarında oynanacak turnuvada kadın futbolunun en parlak organizasyonunu düzenlemek isteyecek.
Biletlere yoğun ilgi
17 Temmuz’da sona erecek Dünya Kupası, dokuz farklı şehre tutku taşıyacak. Finalin oynanacağı Frankfurt’taki Commerzbank-Arena’nın dışında kalpler Augsburg’daki Impuls Arena, Berlin’deki Olimpiyat Stadyumu, Bochum’daki Ruhrstadion, Dresden’deki Glücksgas Stadı, Leverkusen’deki BayArena, Mönchengladbach’taki Borrusia Park, Sinsheim’deki Rhein-Neckar Arena ve Wolfsburg’daki Volkswagen Arena’da çarpacak. Küçük bir not: Organizasyon komitesince yapılan açıklamada, açılış gününe kadar turnuvanın biletlerinin yüzde 90’dan fazla bir kısmının bittiği yönünde.
Kadınlar Dünya Kupası, 16 takımın katıldığı ve dört takımlı dört gruba bölündükleri ilk tur maçlarıyla başlar. Her takım, grubundaki diğer üç takımla tek maç oynar. Gruplarında ilk iki sırayı elde eden takımlar bir üst tura yani çeyrek finale çıkar. Ve bu andan sonra da tek maçlı eliminasyon sistemi devreye girer. Nihayetinde de iki takım, şampiyonluk kupasına uzanabilmek için finalde karşı karşıya gelir. Yani bilinmeyen ya da korkulacak bir şey yok. Futbol aynı futbol, oynayanlar aynı insanlar. Kadın olmaları oyunun temelinde elbette ki bir fark yaratmaz. Bu yüzden bütün önyargılarınızdan sıyrılıp, Eurosport karşısına geçip en azından birkaç maçı takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Zaten o andan sonra tavsiye alan değil veren taraf olacaksınız. İyi seyirler...
Not 1: Kupanın sürpriz yapmaya aday takımlarından Kuzey Kore, Afrika’daki bütün aksi iddialara rağmen Dünya Kupası’na kadar uzanmış olan Ekvator Ginesi ve kadın futbolunun tarihi görüntüsü hakkında keyifli bir yazı okumak istiyorsanız –tabii hâlâ okumadıysanız- Tanıl Bora’nın 22 Haziran’da yazdığı ‘Anatomik kırışma’ yazısı Radikal arşivinde.
Not 2: Kadın ve futbol ilişkisi üzerine en keyifli ve trajik filmlerden biri olan ve 2006 Dünya Kupası’nı izlemek isteyen İranlı kadınları anlatan ‘Offside’ naçizane tavsiye olunur.
RADİKAL
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...